Yüzde tradutor Português
6,642 parallel translation
Bunu pek sık söylemem ama bu sefer yüzde yüz sıçtım.
Eu não costumo dizer isto, mas tenho a certeza que estou completamente tramado desta vez.
- Emin misin hanımefendi? - Yüzde yüz.
- Tem a certeza, minha senhora?
ise yaramadiginda da yüzde elli sansimiz kaliyor, hadi yapalim.
A não ser que não resulte. Temos 50 por cento de hipóteses. Vamos a isto.
- 500. Yüzde onu, bu kadarı makul.
É 10 por cento, é justo.
Interstellar filmi iyi anlaşılmış, yerleşmiş bir fiziği ele alıyor. Akıllı tahminler yaptığımız ve neredeyse emin olduğumuz ama yüzde 100 emin olmadığımız bir fiziği ele alıyor.
Interstellar lida com física bem entendida e bem estabelecida, lida com física em que fazemos palpites informados e temos quase certeza, mas não a 100 por cento.
Polis otoritesinin yüzde 80'i göz temasından kaynaklanır. Şu anda sana yaptığım gibi.
E 80 % da autoridade da polícia vem do contacto visual, como estou a fazer contigo.
Sana söyledim. Kadınların yüzde 50-60'ı istediklerini almayabilir.
Já te disse que 50 a 60 % das mulheres não têm orgasmos nas relações.
Yüzde 90 başarılı.
90 % das vezes.
- O tehlikeli masaya oturduk diye... - O masa yüzde 99 çok romantiktir.
Essa mesa é romântica 99 % das vezes.
Tedavi olursan yüzde 70, 80 yeniden bir araya gelme şansımız olabilir. Bu ne kadar süreceğine bağlı.
Mas talvez haja 80 a 70 % de nos reconciliarmos se recuperares, mas depende de quanto tempo leva.
Beni dinleyin. Bence yüzde 105 Washington berbat bir fikir.
Há 105 % de probabilidades de isto de Washington ser péssima ideia.
Brenda, sana söyledim. Alice'unutmama ihtimalim yüzde 55 ila 45. Şimdi bu ihtimal 70'e 30 oldu.
- Eu disse-te que havia uma hipótese de 55 / 45 de não esquecer a Alice.
Kafaya çivi girmesi, düşen bir anüs... -... ve uzun papiarizm kalçaya balta saplanması kamp anında yüzde meydana gelen yanıklar.
um prego na cabeça, um ânus descaído, um priapismo prolongado, um machado no fémur, uma cara queimada devido a um acidente com S'mores.
Pekala, bunun olma şansının yüzde 49 olduğunu fark ettim ve bu yüzden Brenda seçeneğini yüzde 70 oranla açık bıraktım.
Sei que só havia 48 % de hipóteses disto acontecer, daí ter mantido a opção Brenda 70 % em aberto.
Yılda iki bin kişi bunu yapmayı deniyor, fakat yüzde 10'undan azı başarıyor.
Duas mil pessoas por ano tentam fazer isso. Menos de 10 % conseguem.
- Yüzde 100 değil.
Não 100 %.
85 litrelik sırt çantası yüzde 100 yağmur geçirmez olsa kaç kilo olur biliyor musun?
Você sabe quanto peso ela pode suportar totalmente impermeável numa carga de 85 litros?
Tek istediği gelirin yüzde 20'si.
Ele só tira 20 por cento à cabeça.
Bize yüzde 80 kalıyor. Menajerler böyle çalışıyor.
Partilhamos 80, mas é assim que trabalham os empresários.
O zaman yüzde 20'yi hak eder.
Porque essa merda vale 20 %.
Ben hallederim, siz bana uyun. Sağlam dönmemiz yüzde 50 ihtimal.
Basta seguir as minhas instruções... e tem 50 % de chance de sobrevivência.
Biz ikramiyelerimizi alırız, yatırımcılarımız kârlarını alır, biz de ne alırız, yüzde otuz mu?
Recebemos os nossos bônus, os investidores recebem os lucros e conseguimos uns 30 cêntimos por dólar?
Yalnız olacaksan yüzde yüz yalnız kalacaksın.
Se queres ficar sozinha, tens de ficar totalmente sozinha.
Verimlilik yüzde 0,4 oranında azaldı.
O rendimento da cidade caiu 0,4 %.
Gardrobunuzdaklerin yüzde kaçı yalnızca kuru temizleme için?
Que percentagem do seu guarda-roupa só se lava a seco?
Genelde kendimi yüzde otuz işe veririm, bu sefer yüzde yüz verdim
Geralmente dou 30 % e desta vez dei 100 %.
Tıbbi açıdan yüzde 100 mümkün olduğunu iddia ediyor!
Ele afirma que é 100 % medicamente correcto!
Tıbbi açıdan yüzde 100 mümkün mü mesela?
Por exemplo, isso é 100 % medicamente preciso?
Tıbbi açıdan yüzde 100 mümkün.
Bem, é 100 % medicamente preciso.
Tıbbi açıdan yüzde 100 mümkün.
É 100 % medicamente correcto.
Bu hafta. Yüzde 70...
Esta semana. 70 %...
Saniyenin yüzde birinde kan şekerinin % 90'ını kaybedeceksin... ve ölmüş olmayı dileyeceksin.
Vais perder 90 % do açúcar no sangue num centésimo de segundo e vais desejar morrer.
Yüzde azaldı David.
A percentagem baixou, David.
Bunun sayesinde kokuşmuş yaratıklar yiyeceklerimizi çalmayacaklar çünkü ambarı yüzde yüz yaratık geçirmez yaptım.
Agora, isso nao deixara as criaturas podres roubarem nossa comida, pois fiz esse silo a prova de criaturas.
Belki şimdilik, yüzde yüz emin değilim ama.
Ainda não estou 100 % certo de que não é.
Yüzde 25 promazin.
25 % de promazina.
Yüzde 30 olanzapin. Yüzde 15 antiepileptik.
30 % de olanzapina, 15 % de trileptal.
Yüzde 15 valproik asit ve yüzde 5 fenobarbital.
15 % de ácido valpróico, e 5 % de fenobarbital.
Mesele yüzde sanıyorlar ama değil.
Pensam que se trata do rosto, mas não trata.
- On beş. Kazanılanın yüzde on beşi.
15 pontos.
Ama yüce İngiliz halkının yüzde 99'u böyle şeyleri seviyor koyduğumun hayvanları.
Mas é exactamente disso que 99 % do público britânico gosta, aqueles animais do caralho.
San Quentin'e gidiyorsun. Yüzde yüz birinin kaltağı olacaksın.
Em San Quentin, tem 100 por cento de probabilidades de acabar por ser a galdéria de alguém.
Yüzde 50 babanı öldürme olasılığım var, o yüzden kavuşma konuşman varsa kısa tut.
Há uma probabilidade de 50 % de eu matar o teu pai, portanto, se tens um discurso sobre a reunião, mantém-no curto.
İçinde yüzde yüz sperm var.
Há sem dúvida sémen nisso.
tamamen güvenebileceğim yüzde yüz
Confiar totalmente. 100 %
Biraz kabasın ve söylediklerinin yüzde otuzunu falan anlıyorum ama derinlerde bir yerlerde, bir kalbin var.
É mazinha e só percebo aí 30 por cento do que diz, mas algures por aí há um coração.
OB3 basıncı yüzde 90 görünüyor.
A pressão do OB3 está a 90 %.
Yüzde on, efendim.
Dez por cento, senhor.
Ve bulucu ücreti olarak sigorta parasının yüzde onu.
E dez por cento do prémio do seguro como recompensa.
Ama yüzde 100 etkili değil.
Mas não é 100 % eficaz.
Single pazarının yüzde 88.9'u.
- do mercado de singles.