Zehirlendim tradutor Português
67 parallel translation
Zehirlendim! Ölüyorum.
Estou envenenado, estou a morrer.
Pek çok defa zehirlendim. Artık bağışıklık kazandım.
Fui envenenado tantas vezes que desenvolvi imunidade.
Zehirlendim.
Fui envenenado.
Zehirlendim!
Fui envenenado!
Temin Dövüşürken... O samuray tarafından zehirlendim
Hoje cedo lá fora, fui atingido pelo pó venenoso do Samurai Assassino.
- Galiba yemekten zehirlendim.
- Acho que tenho uma intoxicação.
Ben, zehirlendim.
Estou a ser envenenada.
Yemekten zehirlendim.
Intoxicacão alimentar.
Bıçaklandım, kurşunlandım, zehirlendim donduruldum, asıldım, elektriğe çarpıldım ve yandım.
Já fui apunhalado, alvejado, envenenado congelado, enforcado, electrocutado e queimado.
Zehirlendim.
Fui... envenenada.
Bana bu olanların nedenini bulduk, Krenim saldırısı altında iken, kroniton radyasyonundan zehirlendim.
Nós descobrimos que o que está a acontecer comigo é devido ao envenenamento de chroniton que eu sofri durante um ataque Krenimiano.
Ben zehirlendim!
Eu estou envenenada!
Yemekten zehirlendim. Darbeyi kaçırdım.
Tinha-me empastelado, perdi o discernimento.
Zehirlendim!
Estou envenenado!
- Ben zehirlendim.
- Fui envenenado.
Evet. Nasıl yapacağımızı konuşurken alkolden zehirlendim.
Sim, mas na festa de planeamento, sofri um envenenamento alcoólico.
- Ben galiba zehirlendim.
- Acho que tenho uma intoxicação.
Zehirlendim.
Fui envenenado, porra.
Şu köşeyi budamam gerek. Sanırım zehirlendim.
Vamos cortar isto, acho que são urtigas.
Benim kuyumu kazmaya çalışanlar tarafından zehirlendim mi acaba?
Estarei infectado por aqueles que conspiram contra mim?
Galiba zehirlendim.
Creio que fui envenenada.
Yapay bir Çin malıyla zehirlendim. - Ne?
Fui envenenado com uma porra Chinesa.
Dinle, ölümcül şekilde zehirlendim.
Fui envenenado.
- Zehirlendim mi?
- Envenenado?
Ben vuruldum, bıçaklandım, boğuldum, zehirlendim, dövüldüm...
Dispararam contra mim, apunhalaram-me, estrangularam-me, envenenaram-me, espancaram-me
Üst düzey gizli bir devlet oluşumunda çalışıyorum, görev esnasında zehirlendim ve bu cüzdan görevimin bir parçası.
Sou um agente do governo, envenenado, a trabalhar para uma organização ultra-secreta, e esta mala faz parte da minha missão.
Zehirlendim.
Veneno.
Zehirlendim...
Será que estou envenenada...
Onu ısırdım ve zehirlendim.
Eu mordi-a e fui envenenado.
Zehirlendim.
Fui envenenada.
Düşmanlarım tarafından zehirlendim.
Envenenada por um rival.
"Erkenden işe gitmem gerek." gibi mi? Ya da "Zehirlendim galiba." gibi mi?
Como, "tenho de trabalhar cedo", "tenho uma intoxicação alimentar."
- Zehirlendim!
- Fui envenenado!
Mesele şu ki, ben de zehirlendim.
E acontece que... também estou envenenado.
Evet zehirlendim ve bu bana süper-koçluk güçleri verdi.
Fiquei mesmo, e deu-me super poderes de treinador!
Zehirlendim! " Söyle.
Fui envenenada! " - Diga-o.
Zehirlendim, Cesare.
- Calma. - Fui envenenado, César.
- Vince, beni duyuyor musun? - Zehirlendim.
- Vince, consegues ouvir-me?
Daha yeni sandviçten zehirlendim.
Acabei de ser drogado por uma sanduíche.
Tamam mı? Duş yaklaşık olarak tuvalet ile aynı boyuttaydı... Ve ben şeyimden zehirlendim...
O chuveiro era do tamanho do vaso, e apanhei hera venenosa na minha...
Evet, zehirlendim.
Sim, apanhei hera venenosa.
Zehirlendim ve kaybettim.
Apanhei hera venenosa... E sabes, perdi.
Genelevin kahvesinden ötürü zehirlendim.
Apanhei uma infecção num bordel.
Galiba zehirlendim.
Acho que é intoxicação alimentar.
Zehirlendim, altın vuruş yaptım, kalp krizi geçirdim.
Envenenado, drogado, paragem cardíaca.
Tamam, o zaman zehirlendim mi?
Fui envenenado?
Zehirlendim ve kusmaya çalışıyordum.
Fui envenenado e estava a tentar vomitar.
Yani zehirlendim mi demek istiyorsun?
- Tem veneno?
- Zehirlendim mi acaba?
- Pois é.
Neler oluyor? Zehirlendim.
- O que se passa?
Sanırım bir şeyden zehirlendim.
Acho que tenho uma intoxicação alimentar.