Zekî tradutor Português
11,316 parallel translation
Be gemi zeki kişilerle dolu.
Esta nave está cheia de pessoas inteligentes.
Hapı her aldığında, bir sonraki 12 saat için dünyadaki en zeki insana dönüşüyor.
Sempre que ele o toma, torna-se a pessoa mais esperta do mundo.
Çok hızlı ama zeki olmayan birçok yarışçı örneği vardır. Ve kariyerleri kısa sürer.
Há muitos exemplos neste mundo de pilotos muito rápidos, mas tolos, com carreiras muito curtas.
Hızlı olmak yetmez. Hız ve cesareti birleştirmeli üstüne bir de zeki olmalısınız.
Não chega ser rápido, é preciso uma combinação de velocidade, corajoso e inteligente.
İngiltere'ye liderlerinin acımasız zeki ve güçlü olduğunu göstereceğim.
Irei mostrar a Inglaterra uma líder feroz, brilhante e forte.
Zeki çocuk yanlış kişiye bulaşmış.
Miúdo génio invade a pessoa errada.
O kadar zeki değiller.
Sinto-me culpada por os manter num pequeno lago.
Kim olduğunu varsayabilecek kadar zeki olmalısın.
Estava aqui a pensar que, talvez, isso fosse algo que me pudesses dizer.
Ayrıca Albanyli olduğunu biliyorum, zeki bir mimarın oğlusun, annen bir mikrobiyologmuş.
Também sei que és de Albany, és filho de um génio de arquitectura, a tua mãe era microbiologista,
Anlaşma yapacak birine ihtiyaçları vardı. Şık ve zeki birine.
Precisavam de um negociador, esperto e inteligente, alguém de Wall Street.
Ama Rathburn zeki.
Mas a Rathburn é esperta.
Ona tuzak kurulduğundan şüphelenebilecek kadar zeki.
A ponto de suspeitar que está a ser encurralada.
- O çok zeki.
Ele é esperto.
Zeki hareket.
Inteligente.
Hapı her aldığında, bir sonraki 12 saat için dünyadaki en zeki insan oluyor.
Sempre que ele o toma, torna-se a pessoa mais esperta do mundo.
Buradaki insanlar senin ne kadar zeki olduğunu biliyor mu?
O pessoal daqui sabe como és inteligente?
Tüm bu olanlar çok, çok zeki biri tarafından tasarlanmış bir tuzak.
Fui incriminado. Tudo isto foi uma armadilha engendrada por alguém muito inteligente.
Çok müthiş parametreler zeki kardeşim.
Esses são uns grandes parâmetros, irmão génio.
Sheldon'ın acayip birisi olduğunu biliyorum ama aynı zamanda zeki ve anlayışlıdır da.
Sei que o Sheldon é difícil, mas ele é brilhante e perceptivo.
Veya zeki yoldan gidersin.
- Ou podes agir de forma astuta.
Manuel olarak durdurulamaz, ama dünyanın en zeki insanlarından bir kaçı çözüm bulmak için çalışıyor.
Não manualmente, mas as pessoas mais espertas do mundo estão a procurar uma solução.
Bizler şimdi, zeki türlerin ve aç gözlü primatların sebep olduğu, yok oluşun sonlarındayız.
Estamos agora à beira da última extinção, causada pela sua espécie. Inteligente e gananciosa conhecida como Homo Sapiens.
Pekâlâ, şimdi nispeten daha az zeki olana bir kez daha anlatır mısınız?
Está bem, mais uma vez para os menos inteligentes.
Çünkü Long zeki biri.
Porque o Long é esperto.
Bu kadar zeki olmak?
De ser tão inteligente?
Yani onu aşırı zeki bir süper asker yapacağız.
Óptimo. Vamos portanto torná-lo num inteligente super soldado.
Zeki biri olmak nasıl bir hismiş öğreneceğim.
Irei poder sentir como é ser a pessoa mais inteligente.
Zeki iş adamları böyle mi iş yapar?
É assim que faz um homem de negócios inteligente?
Başkası olsa o zeki iş adamına borcunu öderdi.
Alguém que devesse dinheiro a esse homem de negócios seria rápido a pagar.
Sizler zeki insanlarsınız.
Vocês são inteligentes.
Komik ve zeki biri.
Ela é engraçada e inteligente.
Senin gibi zeki ve başarılı biri nasıl olurda kendinin ne olduğunu, kim olduğunu bilemez?
Como é que alguém tão brilhante e competente como tu não sabe quem é, quem és?
Amerika Birleşik Devletleri'nde tertemiz ve kansız bir darbe yaptın ve kimse bunu görecek kadar zeki değildi.
Deste um golpe, limpo nos Estados unidos da América, e ninguém foi mais inteligente.
Herkesten zeki olduğunu düşünüyordur.
Por tédio. Por pensar que é mais esperto que todos.
Ama yan etkileri durdurmayı öğrenecek kadar zeki olmak istiyorsam da hapı almak zorundayım.
Mas se quero descobrir como parar os efeitos secundários, tenho de tomar o comprimido.
Conrad Harris'in dosyasını okudum ve burada, New York'ta Kriminal'de çalışan bir kızı olduğunu gördüm, ben de onu araştırdım ve tecrübesiz olsa da zeki, becerikli, işini seven bir ajan gördüm.
Vi o ficheiro sobre o Conrad Harris e descobri que tinha uma filha que trabalhava na Judiciária, aqui, em Nova Iorque. Por isso, investiguei-a e vi uma agente inexperiente, mas inteligente, desenrascada e determinada.
Yetenekli, zeki.
Talentosa, inteligente.
Şimdi bir tane daha göz alıcı, zeki kadınla uğraşmam gerekecek.
Agora vou ter de lidar com outra mulher deslumbrante e inteligente.
Nate, Wes'i aramayacak kadar zeki, ama bizim kuçuya bak.
O Nate não falou com o Wes pelo telemóvel, mas vê as do Cachorrinho.
Afro-Amerikalı. Çok zeki. tam bir gizem.
Um afro-americano, brilhante, calculista, um verdadeiro mistério.
- Zeki olan kız.
Rapariga inteligente.
Ama bununla çıkıyorsan çok zeki olamazsın söyleyeyim.
Mas sabes, não deves ser muito inteligente - se estás a namorar este aqui.
Ayrıca zeki de.
E é inteligente.
Wow, yani sex bizi hem daha zeki yapıyor hem de suçları çözmemizde bize yardım ediyor.
O sexo vai deixar-nos mais inteligentes e vai ajudar a resolver o crime.
Zeki ve yetenekli bir kadınsın.
Tu és uma mulher inteligente e competente.
Çocuk pek zeki sayılmazmış zaten.
Isso mesmo.
Tek aradığım eğitimli, zeki, benimle aynı ilgi alanına sahip kendine has düşünceleri olan bir kadın.
Tudo o que procuro é uma mulher educada, inteligente, que partilhe os meus interesses mantendo a sua própria opinião.
Zeki, saygı duyulan bir bilim insanı...
Bem, ele é esperto, é um cientista respeitado.
Çözebilirse zeki, inatçı ve cumartesi gecesi yapacak işi olmayacak kadar sosyal olarak kötü birisi olduğu kanıtlanacak.
Se ela resolver, vai provar que é inteligente, tenaz e socialmente desajeitada que não tem nada melhor para fazer num sábado à noite.
Aptal olmayabilirim ama kesinlikle şey kadar zeki değilim ismi lazım değil.
Talvez não um idiota, mas não tão inteligente... como alguém que não vou mencionar.
Eğer bunlar üzerinde Süper Max tarifi ile ilerleme elde edeceksek DNA'sı uyumlu zeki ve fonksiyonel bir zombiye ihtiyacımız olacak.
Se queremos fazer algum progresso com a receita da Super Max, preciso do ADN de um zombie coerente, inteligente e funcional.