English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Z ] / Zengindi

Zengindi tradutor Português

121 parallel translation
Bence o öldüğünde sizden çok daha zengindi.
Para mim, ele morreu um homem muito mais rico do que você alguma vez será.
Zengindi. Sizin gençliğinizden yararlanmaya çalıştı.
Aproveitou-se da sua juventude.
Villette zengindi..... ama artık parayı alamam.
O Villette era rico mas agora não posso ficar com ele.
Milyonerdi, müthiş zengindi.
Isto era uma azenha e um celeiro.
Adam çirkin değildi, otuzlarının başındaydı ve çok da zengindi.
O homem não era feio. Tinha seus 30 anos e era muito rico.
Şey, babası çok zengindi. Kasabadaki en büyük evin sahibiydi.
O pai dela era muito rico, tinha a maior casa da nossa vila.
Çünkü o zengindi ve sen onun parasının peşindeydin.
Porque ela era rica, e você estava atrás do dinheiro dela.
Babası Lucius bütün zamanların en kibirli adamı. Öyle zengindi ki benim zengin olmamamı umursamadı.
O pai dela, Lucius, o maior fanfarrão de sempre, era tão rico que não se importava que eu não fosse.
- Sizce ne kadar zengindi?
- O que diria sobre o dinheiro dele?
Çok zengindi.
E era muito rico.
Martha'nın parası var çünkü Martha'nın babasının ikinci eşi Martha'nın annesi değil, annesi öldükten sonraki olan çok yaşlı bir kadındı siğilleri vardı, çok zengindi.
A Martha tem dinheiro porque a segunda mulher do pai da Martha,... não era a mãe da Martha... Quando a mãe dela morreu, havia uma senhora muito velha que tinha verrugas, que era muito rica.
Durumunu iyi görmedim. Eskiden sofran çok zengindi.
Não estás muito bem.
Şehir, tahıl ve koyun yönünden zengindi ve hepsi kralın mülkiyetindeydi. Amcan Pelia, babanı hapse attı ve tahtı zor kullanarak ele geçirdi. Krallık seni bekliyor ve ben de seni burada himaye ediyorum.
Seu tio Pélias mandou prender seu pai... e se apoderou do reino... que é seu por direito... e eu fiquei com você, aqui, em segurança.
Çok olduğunu biliyorum ama zengindi ve unvanı vardı. Boş ver.
Sei que é muito, mas ele era rico e tinha um título, fazer o quê?
Kültürleri zengindi.
Sua culturea rica.
Bugün hayal gücümüz çok zengindi... Bu asalak dikkatimizi dağıttı!
A nossa imaginação era tão rica hoje... mas esse animal é insuportável!
Gezegenin kaynakları o kadar zengindi ki, sınıflar arasında bir ayrım yoktu.
O planeta era tão rico em recursos que não havia separação de classes.
Dostlarım zengindi, partilere giderdik.
Os meus amigos eram ricos.
Babası çok, çok zengindi. Aynı zamanda çok da hastaydı.
O pai dela era muito, muito rico... e muito, muito doente.
- avukat Lionel Hutz hukuk icra kurulundan bay Simpsson, Bea çok zengindi ve- - sürpriz, sürpriz!
- Lionel Hutz, advogado. Sou o executor do testemunho da Bea. Sr. Simpson, a Bea era rica e...
Karısı daha zengindi.
Ela era mais.
Eskiden zengindi.
Graff era rico.
Zengin bir kadın değildi. ama ruhu zengindi.
Ela não era rica materialmente... mas de espírito.
Tekrar zengindi.
Estava rico de novo.
- Fakat o zengin. - Zengindi.
- Mas se é rico.
Vay. Önceden acayip zengindi, şimdi acayip pis kokuyor.
Passou de podre de rico a simplesmente podre.
Ama zengindi!
Mas era rico!
Ailen zengindi. O pahalı üniversiteye gidebildin. Hey!
Tu tinhas pais ricos e pudeste ir para aquela cara universidade pública.
Q. Q zengindi.
Q. O Q. era rico, era famoso.
Otuz dakika sonra herkes zengindi ve sana Tanrı gibi tapıyorlardı.
Trinta minutos mais tarde, estão todos ricos, e veneram-no como a um deus.
Andrew Harlin çok zengindi. İstediği kadını elde edebilirdi.
O Harlin era rico, podia ter quem quisesse.
Sarhoş olmuştun ve adam zengindi.
Ela estava bêbada e ele é rico.
O kadar fakirdik ki, sıçanlar bile daha zengindi.
Tão pobres que as ratazanas tinham peladas.
- Para avcısı mı? - Herif 60 yaşında olduğu için öyle sanırsın ama kadın da zengindi.
- Pensámos isso, já que o morto tinha 60, mas ela própria já era rica.
Ayrıca çok zengindi.
Além disso... era riquíssima.
Ve çılgın kaprislerini gerçekleştirebilecek kadar zengindi.
Era suficientemente rico para satisfazer os seus caprichos.
Bak, Embry'nin babası zengindi anneside öyle öldüklerinde üç yada dört yaşlarındaydı ölümleri onu zengin biri yaptı, yani... hayır.
Olhe, o pai do Embry era rico e a mãe do Embry era rica... e ambos morreram quando ele tinha 3 ou 4 anos... tornando-o duplamente rico, então... não.
Baban seni özel okula... gönderecek kadar zengindi. Buradan mezun olmanın ve eğitimin yanısıra... boks sanatına da vakıf olabildin.
O teu pai pagou-te uma escola particular onde além de obter um diploma, aprendeu a arte do boxe ".
Babanın bir serveti yoktu... ama o zengindi... çünkü parasını insanlar için harcıyordu.
O teu pai pode não ter tido muito dinheiro... mas ele foi rico... porque ele investia nas pessoas.
Her yıl taşan Nil onu çevreleyen toprakları verimli kılıyordu. Mısır'ın ekili alanları özellikle zengindi. Belki de tarihte, bütün zamanını yiyecek üreterek geçirmek zorunda olmadan yaşayan tek ülkeydi.
A inundação anual do rio, que cobre os terrenos com nutrientes, torna as terras cultivadas do Egipto ricas como nenhuma outra, um dos primeiros países na História onde a mão-de-obra não tinha que gastar todo o seu tempo a cultivar alimento,
Merhum Bayan Ashcombe Kanada'dan zengindi.
A Sr.ª Ashcombe era mais rica que o Canadá.
Onu seçtik çünkü zengindi.
Escolhemo-la por ser rica.
Çok zengindi.
Era podre de rico.
Babam çok zengindi.
O meu pai era rico. Muito rico.
olabildiğince zengindi.
É de perfil muito alto.
Ve Chip Rosatti'nin ailesi de zengindi.
- A família do Chip Rosatti tem dinheiro. - O quê?
Ve çok da zengindi.
E ele era rico como o diabo, rico.
Babası zengindi ve ona yardım etmiş olabilirdi ama etmedi.
O pai era rico, podia ter-lho dado, mas não o fizera.
- Ve soylu ve de zengindi
E de família rica.
Oldukça zengindi. Ailesi herşeyi kaybedene kadar.
Praticamente.
Çok zengindi.
Ele era muito rico.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]