Âni tradutor Português
19 parallel translation
- Bu âni kararının sebebi nedir?
O que o fez tomar essa decisão tão repentina?
Bir çocuk âni bir karar veriyor sonra da pişman oluyor, bundan nasıl kurtulacağını da bilemiyor.
Um rapaz casa-se num impulso, sente-se preso, e não sabe como sair da situação.
Karının âni müdahalesi büyük etki yapabilirdi! Onun desteği...
Uma declaração por surpresa de você mulher teria feito impacto!
İngiltere âni akınlara karşı hazırlandı.
A Inglaterra preparou-se para enfrentar a invasão imediata.
Bu âni bağırtıdan dolayı oldukça ürkmüştük. Ayağa kalktık ve birkaç adım geri attık.
Ficámos muito assustados com aquela gritaria, por isso levantámo-nos e recuámos.
Hissiyattaki bu âni değişim eğlenceliydi.
Tem piada como o sentimento pode mudar tão rapidamente.
Montgomery, bu üç nehir arasındaki her bölgeye hava indirme yapmayı köprüleri ele geçirmeyi arkasından da Siegfried Hattı'nın sol kanadından âni bir saldırı yaparak Ruhr bağlantısını kesmeyi, böylelikle de Alman direnişini 1944 Noel'inden önce bitirmeyi plânlamıştı.
O plano de Montgomery era ligar por via aérea os três canais, capturar as pontes e avançar pelo lado esquerdo da Linha Siegfried para isolar o Ruhr e pôr fim à resistência alemã antes do Natal de 1944.
Bu bir âni, bir iliskiyi anlatiyor, dedi.
Que é um relacionamento.
Iste o âni resmim icin secmistim.
Foi esse momento que escolhi para o quadro.
Düşmanlarımızın âni baskın yapma şansı olmaz.
Os nossos inimigos não nos tomarão de surpresa.
Her şey çok âni gelişti.
Aconteceu tudo muito depressa.
Ve âni fren yapma.
E não brinques com o raio do travão.
Tom'a olan bu âni ilginin sebebi nedir?
Deus, por que o repentino interesse no Tom?
Yani, âni ve sert bir metalin saplandığını gösteriyor.
Características : 3mm de espessura, bordas denteadas, laterais curvas, indicando uma súbita tensão extrema do metal.
Âni bir tepkiydi. Bunu sen de biliyorsun.
Foi um reflexo, você sabe disso.
- Burada âni soğumalar oluyor, değil mi?
Há ar condicionado aqui, não há?
Kesiklerin hepsi oldukça derindi ama ölüm sebebi âni kalp durmasıymış.
Os cortes são todos bastante profundos, mas, a causa da morte foi uma paragem cardíaca.
Evet, odağım dışında çok âni şeyler gelişti.
Sim. As coisas ficaram desfocadas.
Aşağıda yürüyen insanları sarmalayan bir rahatsızlık bulutu seziyorum. Yazdın mı, evladım? Panonun önünde sanki âni bir fenalık geçiriyorlar!
Desde minha janela vejo que uma confusão se apodera dos paseantes... que ante o pôster se mostram como poseídos de um repentino mal-estar... interrompendo seu agradável e restaurador passeio.
anita 157
ania 34
anılar 31
aniden 176
anında 37
anımsıyorum 30
anımsa 30
anımsamıyorum 29
anımsıyor musun 37
ania 34
anılar 31
aniden 176
anında 37
anımsıyorum 30
anımsa 30
anımsamıyorum 29
anımsıyor musun 37