Çiftlik tradutor Português
2,247 parallel translation
Ben buradan olacağını düşünmezdim çiftlik ve bir aile kurmak istemektedir.
Pensei que nós viemos aqui para iniciar uma fazenda e uma família.
Çiftlik kuralıdır.
É uma regra.
Buraya dönüp bir çiftlik almak.
Voltar para aqui e comprar um rancho.
Küçük bir çiftlik satın alabilirsin. "Saartjie'nin Çiftliği." Kendi sığırın olur.
E os homens farão fila para casar contigo.
Harman olmazsa çiftlik iflas eder.
Sem colheita, a quinta acaba.
"Sana bir çiftlik borçluyum."
"D E V O UMA QUINTA."
- Nerede bu çiftlik, Phil?
- Onde está a sua quinta, Phil?
Siz gidin ki çiftlik benim olsun.
Quando se forem, fico com a quinta.
Traktör elimizden giderse bu sene harmanı kaldıramayız. Harmanı kaldıramazsak da çiftlik elimizden gider.
E se perdermos o tractor, perdemos a colheita, e se perdermos a colheita, perdemos a quinta.
Bu çiftlik babamın. Harmanı kaldıramazsak mahvoluruz.
É a quinta do nosso pai, e a colheita é tudo.
Bir çiftlik binası
É a casa de uma quinta.
Dağ başında, bir çiftlik evinde kalıyorduk.
E estávamos numa quinta no meio de nenhures.
Ama aslında daha çok çiftlik tipi olduğunu söylemeliyim.
Embora diga que pareces mais o tipo de casa de campo inglesa.
yani artık eski eşim, bana oğlumun en sevdiği çiftlik hayvanının bu olduğunu söylemişti...
E a minha mulher, agora minha ex-mulher me disse que... Que eu ficava bem como animal.
"Çocuğu çiftlikten çıkarabilirsin, ama içindeki çiftlik sevdasını çıkaramazsın." demişler.
"Dizem que se pode tirar um rapaz de um meio rural, mas não se pode tirar o rural do rapaz."
Bir çiftlik.
Um terreno.
Özellikle de bazı geyik avcısı çiftlik çocuklarının hiç değilim.
Especialmente de nenhum rapaz do campo caçador de alces.
Çiftlik işleriyle ilgili bir şeyler öğrenmek istediğini söyledi.
Talvez tenha umas questões sobre agricultura.
Çiftlik hanımı kısa süre önce öldü. Şimdi boş.
A senhora que lá estava morreu e a casa está vazia.
Bu çiftlik benim, koca burun.
Esta quinta é minha. Nariguda!
Tuvaletler dışarıda, yemekler çiftlik hayvanlarının yanında hazırlanıyor.
Latrinas ao ar livre, a comida é feita perto do gado.
Çiftlik hayvanlarında enfeksiyon etkenlerinin tedavisi için çalışan bir ekibin üyesiydim.
Eu fazia parte de um programa social tratando agentes infecciosos na pecuária.
Eğer Bayan Ağ ile Çiftlik Çocuğu arasında bir şey olursa bunu ilk bilen Lois Lane olur, son bilen değil.
Por isso, se alguma coisa acontecesse entre... o agricultor e a menina das meias de rede, a Lois Lane seria a primeira a saber, não a última, certo?
Çiftlik evine girdiler, yaşlı bir çift zulada paraları olabilecek insanlar olduklarını düşündüler.
Golpe a uma casa de quinta, um casal de velhos, pensaram que eles eram do tipo que tinham dinheiro escondido.
Onları Gurdoone'un eski orman yolundaki bir çiftlik evine götürüyor.
Ele levou-os a uma quinta na velha estrada da floresta em Gurdoone.
Gurdoone yakınındaki bir çiftlik evine. - Nedenini söyledi mi?
Para uma quinta perto de Gurdoone.
Ben sadece köpeklere ve çiftlik hayvanlarına bakarım.
Eu só trato de cães e de animais da quinta.
İcra subayı, 2. mıntıkadaki çiftlik evine tek atım istiyor.
Executivo quer que lancem um cartucho na casa do sector2.
Bu küçük arkadaş genelde kırsal alanlarda olur, çiftlik hayvanlarının olduğu yerlerde ama bu Sweeney'nin eski dairesinin bahçesinde gömülüydü.
Este amiguinho costuma estar em zonas rurais, perto de gado. Mas este foi enterrado no quintal do velho apartamento do Sweeney.
Oregon'da eyalet parlamentosu çiftlik hayvanlarıyla seks yapmanın suç kabul edilmesi için sunulan önergeyi onaylamış.
Em Oregon, o governo estadual ratificou uma lei que diz que, de agora em diante, é crime, em Oregon, ter sexo com um animal de quinta.
"Formülünü bir çiftlik işçisinden almış. " Kasabada para etmek için satmayı düşünüyorlarmış. "
"usando uma fórmula que um trabalhador do campo lhe arranjou, sendo a ideia vendê-lo na cidade por uma quantia."
Şurada bir çiftlik var.
Há uma quinta ali à frente.
Çiftlik evinin çatısındaki o şeyi hatırlıyor musun?
Lembras-te daquilo do telhado na fazenda?
Onlar çiftlik hayvanından ziyade, benim için birer kardeş gibi olmuştu.
Eles eram como irmãos mais do que... sustento.
Arayıcı'nın, çaresiz çocukları ya da savunmasız çiftlik hayvanlarını kurtarmak için yoluna, durmadan on iki gün devam edeceği kimin aklına gelirdi?
Quem sonharia que o Seeker conseguiria caminhar 12 dias sem parar para salvar crianças indefesas e animais de quinta em perigo.
Annemle babam fidyeyi ödedikten sonra ahırın yanındaki çiftlik evinde saklanmaya başladık.
Apenas não compreende o que aconteceu a seguir. Depois da mãe e do pai terem pago o resgate escondemo-nos naquela quinta perto do celeiro.
Çiftlik mi, rokfor peyniri mi?
"Ranch" ou "Bleu cheese"?
Çiftlik peyniri alıcam.
Vou escolher o "Ranch". Senhor...
Neşeli Çiftlik mi?
A "Quinta Alegre"?
Neşeli Çiftlik'in Amerikan versiyonunu çekeceklermiş hem de burada, Quahog'da.
Eles vão fazer uma versão Americana da "Quinta Alegre" aqui mesmo em Quahog. Meu Deus, eu não vi isso!
Ver bakayım! Haklısın, Amerikan Neşeli Çiftlik!
Nossa Senhora, tens razão, uma "Quinta Alegre" Americana!
Eğer biri Neşeli Çiftlik'te olmayı hak ediyorsa, o da benim.
Se alguém merece estar na "Quinta Alegre", sou eu.
Ben Neşeli Çiftlik'te olmak istiyorum!
Tu ouviste-a.
Çünkü ben Neşeli Çiftlik'in yıldızıyım.
Porque sou a estrela da "Quinta Alegre".
Çocuklar, bu arkadaşınız yeni Neşeli Çiftlik sakini,... Karina Smirnoff.
Pessoal, esta é a nossa nova residente da "Quinta Alegre", Karina Smirnoff.
Motor! Neşeli Çiftlik'te olmak ne kadar güzel.
É tão bom estar aqui na "Quinta Alegre".
Julie, kardeşimin Neşeli Çiftlik'ten arkadaşı. Merhaba, Brian.
A Julie contracena com a minha irmã na "Quinta Alegre".
Günaydın, Neşeli Çiftlik'e hoş geldiniz.
Bom dia e bem-vindos à "Quinta Alegre".
Ben Neşeli Çiftlik'e sadece hayvanların arasında olmak için gelmedim.
Eu não me mudei para a "Quinta Alegre" vinda da grande cidade para estar rodeada de animais.
- Ya bu çiftlik ne olacak?
E a quinta?
Ama çiftlik tamamen harap durumdaydı.
Mas a quita estava totalmente degradada.