English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Ç ] / Çok beklersin

Çok beklersin tradutor Português

194 parallel translation
Tek istediğim bir kovboy olabilmek ve kendime ait bir pantolon giymek! Daha çok beklersin!
Só quero ser um cowboy e usar as minhas calças.
.. onu çok beklersin, ama çabuk geçer.
A sorte é como a Volta á frança ;
Bir delilik gösterisi bekliyorsan, çok beklersin.
Se espera uma demonstração de insanidade, esqueça.
- Çok beklersin.
- Espera por essa!
- Çok beklersin.
- Preparar, uma ova.
Bir kadının karar vermesini bekliyorsan, daha çok beklersin.
Se estiver esperando uma mulher se decidir, talvez espere muito.
Ön tarafı sen alıyorsun. Çok beklersin.
- De jeito nenhum.
- Evet, çok beklersin.
- Há-de chegar o dia.
- Çok beklersin.
- Espere sentado.
Çok beklersin.
Uma merda é que vou.
- Çok beklersin sen!
- Isso é que era bom!
- Daha çok beklersin. - Evet.
- Vais ter muito que esperar!
Sen benim oğlumla boy ölçüşeceğini mi zannettin. Çok beklersin!
Achavas que te podias meter com o meu rapaz?
Çok beklersin!
Continua a sonhar!
Babamdan destek umuyorsan, çok beklersin.
Se esperas lealdade por parte do pai, esquece.
Daha çok beklersin!
Vai servir-lhe de muito.
Tamam, fakat yine de bana "diliyorsun" dedi. Bilirsin sanki şey der gibi : "Tabi, çok beklersin."
Está bem, mas "desejar", para mim, soou-me a "Isso querias tu!"
Çok beklersin.
Querias!
Çok beklersin, seni alçak solucan.
Isso querias tu, lesma nojenta.
Çok beklersin.
Vai ter de o abater?
Çok beklersin!
A minha tia Fanny!
Çok beklersin.
Quem te dera.
Çok beklersin!
Azar!
- Çok beklersin.
Não querias mais nada.
- Çok beklersin.
Não vê?
Çok beklersin, dostum.
Vai dar banho ao cão.
Çok beklersin.
Querias.
Çok beklersin.
Isso querias tu.
Çok beklersin, Harris.
Ou então não, Harris.
Çok beklersin. Hiç kimse Star Trek'i benden daha iyi bilemez!
Ninguém sabe mais sobre "Star Trek" do que eu!
Çok beklersin!
morrer? isso querias tu!
- Çok beklersin.
- Busca você!
Özür dilememi istiyorsan çok beklersin.
Se vieste para um pedido de desculpas, estás com azar.
Çok beklersin.
o que apostas?
Çok beklersin. İmzalayacak.
Se é o perdão de Poincaré, bem podes esperar sentado!
Çok beklersin.
É exactamente o que esperavam.
Sen öldüğün zaman ben de seni aynen öyle taşıyacağım. Çok beklersin.
Quando você morrer, farei o mesmo com você.
Sen onun elemanısın. Tabii, çok beklersin.
Pois, podes lamber-me o rabo.
Tabii, çok beklersin.
Nunca. Não há hipótese.
En iyi müşterimin burnunu kırdıktan sonra benim de kum torbası olmamı bekliyorsan, çok beklersin.
Raios, se vais partir os narizes dos meus melhores clientes... e esperar que não faça nada a esse respeito.
- Roy! - Çok beklersin tatlım.
Era o querias, querido.
- Evet, çok beklersin, ahbap.
Pois, isso querias tu.
Çok beklersin.
És doida.
Çok beklersin bok herif.
Vá sonhando, imbecil.
Çok beklersin.
Era o que faltava.
"Bir ilişkiden en çok ne beklersin?"
"O que é que espera duma relação?".
Tıpkı ilkokuldaki gibi, iki taraftan birisinin top oynamak için seni seçmesini beklersin, ama çok küçüksündür, çok aptalsındır, veya belki çok tuhafsındır.
Como na primária, esperas que um ou outro bando escolha-te para jogar bola... mas é muito pequeno, muito estúpido, ou possivelmente muito estranho.
Çok beklersin!
Enamoras-te de um escravo? Sim!
Başka bir kadın için karını terk et dememi bekliyorsan çok beklersin. Sevgisiz bir evlilikte kal mı diyeyim?
Achas que te vou dizer para continuares num casamento sem amor?
- Çok beklersin.
- Nem pense.
Çok beklersin.
Tu bem que querias.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]