English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Ç ] / Çok daha fazlası

Çok daha fazlası tradutor Português

2,000 parallel translation
O suikastle kariyerimden çok daha fazlasını riske attın.
Puseste em risco mais que a minha carreira.
Çok daha fazlasını.
Muito mais.
Teğmen size çok daha fazlasını verebilirim.
Tenente, você pode ser muito mais.
Seni en son gördüğümden çok daha fazlası var üzerinde.
Já tens mais desde a última vez que te vi. E tu ainda estás " uma tela em branco'.
Sandığından çok daha fazlasını hatırlıyorsun.
Recordas muito mais do que imaginas.
Şu an burnumuzdan çok daha fazlası temas halinde.
Já não é só os nossos narizes que se tocam.
Bildiğinden çok daha fazlası var sende.
Tens emoções muito mais complexas do que julgas.
- Otelde çok daha fazlası var.
- Há mais no hotel.
112'yi iyileştirme için tasarlamıştım. Ama bu Sezar'da çok daha fazlasını sağladı.
Desenvolvi o 112 para a cura, mas César foi muito além disso.
Bazılarında diğerlerinden çok daha fazlası olur.
Uns mais do que os outros.
Ve çok daha fazlasını
E muito mais
Çok daha fazlası var, çünkü
Muito mais
Sizi rapor edince çok daha fazlasını kazanırız.
Conseguiríamos mais se os denunciássemos.
Bir miktar önemsiz parayı Skagit Nehrinde kaybetmekten çok daha fazlasını hak ediyorsun.
E tu mereces muito pior do que perder algum dinheiro insignificante no Rio Skadgit!
Sen bundan çok daha fazlasını alıyorsun.
Tiraste muito mais que isso.
Biz bundan çok daha fazlasıyız.
Eu quero que sejamos mais do que isso.
bana biraz ayık olma pastasından çok daha fazlasını veren harika kardeşime ve yengeme,
Ao meu incrível irmão e cunhada, que me trouxeram algo mais do que um pouco de sobriedade.
Askerliği dahil edersek çok daha fazlası. Yanlış hatırlamıyorsam.
Contando as em serviço, foram muito mais do que isso se não me falha a memória.
Ve aynen Amerika gibi, heyecanlanmak için bir şarkıdan çok daha fazlasına ihtiyacım var.
E, tal como a América, é preciso mais do que uma canção para mexer comigo.
Tamam bu Booster denen herifi merak etmiyorum değil ama bundan ihtiyacın olandan çok daha fazlasını çıkarabilirsin.
Certo, não que eu esteja curiosa acerca desse menino dourado, mas estás a fazer disto uma tempestade num copo de água.
Çok daha fazlasını da yapabilirsin Vince.
Podes fazer muito mais que isso, Vince.
Onu öldürmemişimdir, değil mi? Bir kurt adamı öldürmek için bir tahta mermiden çok daha fazlası gerekir. Hayır.
- Não achas que o matei, pois não?
Annene de sana da bir teşekkürden çok daha fazlasını borçlandım.
Devo mais do que um agradecimento a ti e à tua mãe.
Ve beş yabancı bir anda çok daha fazlası oldu.
E cinco desconhecidos eram, de repente, mais do que isso.
Bunun düzelmesi bir özürden çok daha fazlasını gerektiriyor.
Vais precisar de fazer mais do que pedir desculpa.
Bizde ikisinden de biraz var, ama yakında çok daha fazlasına ihtiyacımız olacak.
Temos um bocado de ambos, mas precisamos de mais.
Bundan çok daha fazlasını bulduk.
Temos muito mais que isso.
Senin bildiğinden çok daha fazlasını.
Muito mais do que tu.
Eleştirmenler bunun seçmenlerin oy atarken beni hatırlamaları için yaptığım politik bir gösteri olduğunu söylese de aslında bundan çok daha fazlası.
E enquanto os críticos dizem que é só um jogo político, uma coisa para ser lembrada quando puxarem a ficha dos votos, para mim, é muito mais do que isso.
Bundan çok daha fazlasını yaptın.
- Fizeste muito mais que isso.
- Bir veritabanından çok daha fazlası.
Muito mais que apenas uma base de dados.
Bence bize söylediğinden çok daha fazlasını biliyor.
Acho que ela sabe mais do que está a dizer.
Çok daha, çok daha fazlası bekleme odasında sıra beklerdi.
E depois apareciam mais e havia muitos outros à espera nos corredores.
Orası ihtiyacından çok daha fazlasına sahip bir ev. Ama ben Glendale'de yaşamazdım.
Não, é três vezes maior do que aquilo que precisas e existem muitas escolhas mais sensatas.
Boks, karşındaki bir rakipten ya da bir maçı kazanmaktan çok daha fazlasından ibarettir.
Há muito mais no boxe, além do teu adversário... e a vitória depende de vários factores.
Onların çok daha fazlası olacak ve böyle yerlerin binlercesini inşa edecekler.
E depois outros virão. Serão construídos milhares de lugares como este.
Çok daha fazlasıyım... ve sen de öylesin.
Sou muito mais... E tu também.
Olabileceğimden çok daha fazlasıyım ve daha yeni başlıyorum.
Sou mais do que jamais seria e é apenas o começo.
Bahis çok daha fazlası var saldırıdan sonra yere bıraktı.
Aposto que sobraram muitos mais depois do ataque.
Sen et ve kemikten çok daha fazlasısın.
Muito mais do que uma pessoa de carne e osso.
Daha fazlası gerekiyor, çok daha fazlası.
Precisamos de mais. Muito mais.
Uğraşabileceğim kadar çok ya da daha fazlası.
Tantos quantos eu descobrir. Possivelmente, mais.
Çok daha fazlası olabilirdi.
Podia ter sido muito mais.
Daha çok fazlası olacak bayım.
- Sim. Ouve o que te digo, há muito mais de onde esse veio.
Daha iyisini, fazlasını yapma, verme, daha çok sevme şansı.
Para fazer melhor, fazer mais, dar mais, amar mais.
Polisler için geçerli olan bu durum, çok daha pişkin suçluların peşine düşmüş ajanlar için de fazlasıyla geçerlidir.
É verdadeiro para os polícias e ainda mais para espiões, que tendem a perseguir criminosos mais sofisticados.
Şimdi bunu neden kasada tutmak istediğini anlayabiliyorum. Burada gen diziliminden çok daha fazlası var.
Há mais do que código genético aqui.
-... çok daha fazlası gerekecek.
Digo-te já que será preciso mais do que alumínio e baunilha.
Bu, kahrolası arkasını temizlemekten çok daha fazlası.
É muito melhor do que limpar casas de banho.
Daha çok genç olmana rağmen ; bu savaşta bir çocuğun yapabileceğinden fazlasını yaptın.
Ainda és nova e tens lutado mais, nesta confusão... do que qualquer miúda deveria.
Onları nasıl seçeceğin umurumda değil Starkey. Daha fazlası çok dikkat çeker.
Não me interessa como os escolhes, Starkey, mas mais e daremos nas vistas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]