Çok yanlış tradutor Português
2,099 parallel translation
Ama bu çok yanlış cinayetleri işlemek, vicdanımız için taşınmaz bir yük olur.
mas quão dificil seria carregar mortes que são erradas?
Gençken çocuklarımla ilgili çok yanlış yaptım.
Cometi muitos erros, quando jovem, com os meus filhos.
Cirincione : Soğuk savaş döneminde bir çok yanlış alarm verilmişti.
Houve inúmeros alarmes falsos durante a Guerra Fria.
Onu ben de anlamadım hocam da yani eğitim sistemi çok yanlış ilerliyor ya.
Não sei, mas o sistema educacional está errado.
Çok yanlış.
Escuta, está tudo errado.
Çok yanlış yoldasın.
Isso está errado.
Çok yanlış.
Isto é muito errado...
Çok yanlış bir şey.
- Eu sei, é absolutamente errado.
Zedd bu çok yanlış.
Zedd, isso é errado.
Fiziksel şiddet. Evet... çok ama çok yanlış.
Violência física é muito, muito errada.
Ve söylemem gerekir ki, bu adamı çok yanlış tanımışım.
E tenho que te dizer, tinha percebido este tipo ao contrário.
Ve bu çok yanlış bir şeydi.
E isso foi errado.
Çok, çok yanlış.
Muito, muito errado.
Tabii ki, bu çok yanlış olurdu.
Claro que foi um erro.
Evet, Angie Bolen hayatında pek çok yanlış kararlar vermişti.
Sim, Angie Bolen tinha feito algumas más escolhas.
Laboratuvar sonuçlarını saptırmak. Çok yanlış!
Forjou um resultado de laboratório.
Sarhoş araba sürmemin çok yanlış olduğunu düşündüm.
Achei que não seria muito bom conduzir bêbada para casa.
Şu sırada ona muafiyet anlaşması teklif etmek, çok yanlış olur.
E oferecer-lhe um acordo de imunidade é a jogada errada neste momento.
- Çok yanlış bir şey yapıyorum!
- Isto é tão inapropriado!
Birine takılıp başkalarına dikkat etmemesi çok yanlış.
Só acho que ela devia ver outras possibilidades.
Çok yanlış bir şey var.
Alguma coisa está muito errada.
Bu kadınlar kendi kendileriyle ilgileniyor. Evet ama bu çok yanlış.
Estas mulheres tomam conta de si mesmas.
Çok yanlış. Neden?
Mas é errado, só isso.
Çok açıkça görülüyor ki Philip yanlış kararlar verilmiş.
É óbvio, Prior Philip, que se tomaram decisões erradas.
Çok üzgünüm, fakat yanlış zamanda yanlış yerdeymişler. "Yanlış zamanda yanlış yerdeler" mi?
Sinto muito, mas eles estavam apenas... no lugar errado, na hora errada.
Bu çok mu yanlış?
Será assim tão errado?
Çok üzgünüm, yanlış alarm.
Que era isso? Peço imensa desculpa, falso alarme.
Belki bana düşmez ama şunu da söylemek isterim. Teğmen Morris'in, yaptığı yanlışın bedelini çok adaletsiz bir şekilde ödediğini düşünüyorum.
Se me é permitido falar, senhor acho uma injustiça que um erro tenha custado tão caro ao Tenente Morris.
Çok büyük bir yanlış anlaşılma oldu.
- Sr. guarda, é um mal entendido.
Kendimize fazlasıyla güvenebiliriz. Ama uydu kentlerdeki devlet okullarına bakarsanız bir numara olduğumuza ilişkin inancımız çok da yanlış görünmüyor.
Podemos ser muito confiantes, mas se olharmos para as escolas públicas nos subúrbios, essa ideia de que somos o número 1 não parece tão errada.
Yanlış hatırlamıyorsam çok çekici bir dullaydı.
Com uma rica divorciada. Que era muito atraente, se bem me lembro.
Bir şeylerin yanlış gitmesi çok kolaydır.
É tão fácil algo não correr bem.
Cirincione : Uranyumun yaydığı dalga o kadar zayıftır ki,... detektörleri çok hassas bir ayara çekmek zorunda kalırlar. Bu yüzden her gün binlerce yanlış alarm alırlar.
A leitura de urânio altamente enriquecido é tão baixa que teriam de calibrar os monitores muito alto para detectá-la, e assim obteriam milhares de alarmes falsos todos os dias.
"Hayır, yanlış olanı çok daha zevkli."
"Não, as coisas más são melhores."
- Çok büyük bir yanlış yapıyorsun.
Está a cometer um grande erro.
Eğer hâl ve tavırlarını yanlış yorumlayıp sorarsam çok utanırım.
Seria uma vergonha se eu presumisse uma coisa e me saísse outra.
İkimizin de içinde olduğu çok büyük bir yanlışı düzeltebilmek için elimizdeki son şansımız.
Esta é a nossa única hipótese de corrigir um erro enorme no qual ambos tivemos um papel.
Akıllıca. Çekme olayında yanlış gidebilecek çok şey var.
É boa ideia, o sacar pode correr muito mal.
Bu çok yanlış. Biliyorum.
Isto não está certo.
Şu ana kadar yanlış verdiğim çok karar oldu, nasıl döneceğimden emin bile değilim.
Mas agora, já fiz tantas que não tenho a certeza de como voltar atrás.
Bu kararının yanlış olduğunu ispatlamak için böyle sıkı çalışmasaydım... Olaylar herkes için bugün olduğundan çok daha farklı
Se eu não tivesse tentado tanto provar-lhe que ele estava errado as coisas podiam ter sido diferentes.
Bu çok tuhaf, çünkü bir deli gibi davranmıyorum, bu yüzden yanlışı vardı.
Tem piada, não me comporto como uma lunática, acho que ele enganou-se.
Beni sakın yanlış anlama, ölecek kadar çocuklarımı seviyorum, ama başa çıkılması zorlar ve karışıklığın içine bir de bebek ekle, ve bir çok şey daha.
Não me interprete mal, adoro os meus filhos de morte, mas são esgotantes e juntar um bebé a isto, e é demasiado.
Yanlış seçimler yapmaktan bıktım. Bunu çok yaptım.
Estou farta de fazer as escolhas erradas.
- Tanrım. Umarım yanlış bir izlenim vermemişimdir. - Çok iyi biliyorsun ki- -
Espero não lhe ter dado a impressão errada.
Bu söylediğin Dr. Brennan'a çok mantıklı gelirdi ama yanlış, anlıyor musun?
O que disseste faria todo o sentido para a Dra. Brennan. Mas não está bem, tu sabes.
Yanlış düşünüyorsun ama çok tatlısın.
Estás tão errado que chega a ser engraçado.
Bu mahallede çok basit bir yanlış anlama yüzünden boşanmak üzere olan bir çift var.
Há um casal na vizinhança que está prestes a divorciar-se por um simples mal-entendido.
Çok daha yanlış.
Muito mau.
Şimdi siz haklı bile olsanız, ve Mason itfaiyecileri hedef almışsa, uzun süredir yanlış izin peşinden gittiklerini..... kabul ettiklerinde, çok mahçup olacaklar.
Agora, mesmo que esteja certa, e Mason estava a visar aos bombeiros, eles iriam ficar muito embaraçados para admitir que estavam na pista errado há tanto tempo.
Çok yanlış şeyler oldu.
Algo está muito errado.
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlış anladın 80
yanlış anlama 85
yanlış numara 72
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış düşünüyorsun 23
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlış anladın 80
yanlış anlama 85
yanlış numara 72
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış olan ne 69
yanlış anlamışsın 22
yanlış cevap 43
yanlış mıyım 46
yanlış adam 16
yanlış bir şey yok 16
yanlış anladınız 51
yanlış anlamayın 50
yanlış olan nedir 21
yanlış bir şey mi söyledim 70
yanlış anlamışsın 22
yanlış cevap 43
yanlış mıyım 46
yanlış adam 16
yanlış bir şey yok 16
yanlış anladınız 51
yanlış anlamayın 50
yanlış olan nedir 21
yanlış bir şey mi söyledim 70