Üstüne bastın tradutor Português
317 parallel translation
Tam üstüne bastın, on puan.
Acertaste em cheio.
- Tam üstüne bastın.
- Errou. - Dívidas?
Tam üstüne bastın.
É isso mesmo.
Tam üstüne bastın evlat.
Tens toda a razão, miúdo.
Tam üstüne bastınız, Bayan Simpson.
Exactamente, Menina Simpson. Bem dito.
- Tam üstüne bastın.
- É exatamente isto.
Tam üstüne bastın!
Acertaste em cheio!
Tam üstüne bastınız!
É isso mesmo.
- Tam üstüne bastın.
- Isso mesmo.
- Tam üstüne bastın dostum.
- Pode crer, bofe!
Evet, Dawn, tam üstüne bastın.
Isso, Dawn! Exatamente.
Sanırım tam üstüne bastın.
Acho que lhe acertaste bem na cabeça.
Tam üstüne bastın.
- Assim sim!
İşte bu kez tam üstüne bastın.
Desta vez meteste mesmo a pata na poça!
Tam üstüne bastın.
Direito sobre o botão.
Tam üstüne bastın çünkü karım,... işte yalan söyledim ve yalan söylemeyi beceremediğim için.
Bem, eu menti. Sou um mau mentiroso. Estou a ver.
- Tam üstüne bastınız.
- Esse mesmo.
Tam üstüne bastın.
É isso mesmo que é.
Tam üstüne bastın, ortak.
É isso mesmo.
Tam üstüne bastın.
- Podes ter a certeza de que sim.
Tam üstüne bastın, çünkü borum var.
Cai bem, porque, justamente, tubos... olhe... tenho.
Tam üstüne bastın.
Pregar pregos.
"İngiltere'ye ağıt." - Tam üstüne bastın.
- Réquiem pela Inglaterra.
Tam üstüne bastın.
- Como estás certo.
Tam üstüne bastın.
Era isso que queria dizer.
Tam üstüne bastın Charlie.
- Advinhaste, Charlie.
Tam üstüne bastın.
- Pode crer. Está um tipo lá fora.
Tam üstüne bastın.
Ora aí tens...
Biliyor musun, tam üstüne bastın.
Tens razão. Talvez deva matar-te já.
Tam üstüne bastınız, Monsieur.
Vá directo ao assunto, senhor.
Tam üstüne bastın.
- É esse o toque de mestre.
- Tam üstüne bastın.
Também o conheces.
Tam üstüne bastın.
- Cuidado!
Tam üstüne bastınız.
Exactamente.
Tam üstüne bastın.
Se sei.
- Tam üstüne bastın.
- Agora que os referes.
- Tam üstüne bastın.
- Podes crer.
- Tam üstüne bastın.
- É isso.
Tam üstüne bastın.
É esse o meu plano.
- Tam üstüne bastın.
Parece-lhe muito bem.
Atın üstüne koydu ve bu özengiye ayağını bastığında kendini kaktüslerin üzerine oturmuş bulur.
e sai correndo, pisa no estribo, e vai acabar sentado num monte de catos.
Tam üstüne bastın.
Agora já sabe quem eu sou.
Tam üstüne bastın.
Tens toda a razão.
- Tam üstüne bastın, ahbap.
- Acertaste, amigo.
Yaranın üstüne bastır.
Faz muito pressõa sobre a ferida.
Tam üstüne bastın.
Nem mais.
( Tam üstüne ) Ayakkabıya bastın!
- Calce-se!
Tam üstüne bastın.
- Diga que estou esperando à meia hora.
Kar küreğin üstüne bastığımda karların içinde gömülü dururken, bir çok yıldız görmüştüm.
Pensava que eras a melhor amiga dos homens.
- Tam üstüne bastın.
- Exactamente.
- Neden kaçış? - Tam üstüne bastın.
- Fuga de quê?
üstünde 26
üstüne 19
üstüne alınma 28
üstünü ört 16
üstüne üstlük 16
üstünü değiştir 20
üstünü giyin 16
üstünü giy 19
üstüne 19
üstüne alınma 28
üstünü ört 16
üstüne üstlük 16
üstünü değiştir 20
üstünü giyin 16
üstünü giy 19