Şeref sözü tradutor Português
83 parallel translation
Ona sırrımı açtım, o da bana şeref sözü verdi.
Contei-lhe o meu segredo e ele deu-me a palavra de honra.
Şeref sözü.
Palavra de honra.
Koğuşta yönetmelikçe yasaklanmış hiçbir şey bulunmadığına dair bana şeref sözü verin.
Dê-me a sua palavra de honra que não há nada proibido no quarto.
Şeref sözü veriyorum.
- Dou-Ihe a minha palavra de honra. - Obrigado.
- Şeref sözü.
- Minha palavra de honra.
Özgürlüğünüzü verecek olursam, bu gemiyi Marsilya'ya götürmek için şeref sözü veriyor musunuz?
Dou-lhes a vossa liberdade, se me derem a vossa palavra de honra... em como levam este navio de volta a Marselha.
Bir centilmen olarak şeref sözü veriyor musun? - O gece olanlar bu muydu?
Dás-me a tua palavra de honra, como cavalheiro, que foi isso realmente que se passou naquela noite?
Bak teğmeni sana şeref sözü veriyorum ki...
Olhe, Tenente, pela minha honra que...
- Bu bir şeref sözü.
- Minha palavra de honra.
Şeref sözü.
Palavra de escuteiro.
Tekrarlanmayacağına dair sizden şeref sözü istiyorum.
Exijo a sua palavra de honra que não vai haver repetição dessa conduta.
Kaçmaya çalışmayacağım diye sana şeref sözü vereceğimi mi sanıyorsun?
E se der a minha palavra de honra de que não fugirei?
Arabanın arkasına geçmeme izin versen, bu davranışım için, tahmin ederim ki benden şeref sözü istemezsin.
Suponho que não aceitaria a minha palavra... de que me comportaria se me deixasse viajar na carroça.
Şeref sözü.
Palavra de cavalheiro!
Şeref sözü veriyorum.
Palavra de cavalheiro.
Şeref sözü mü?
Sua palavra de honra?
Bu iki samuray arasında verilen bir şeref sözü olacak.
Esta é uma promessa feita entre Samurai.
Peki ya, iki samuray arasında verilen şeref sözü...
Mas entre Samurai...
Biz silahlar için şeref sözü verdik ve bu silah vurabilir.
Nos lhes prometemos a honra das armas... e esta arma esta em condiqOes de atirar.
Şeref sözü veriyorum.
Tem a minha palavra de honra.
Şeref sözü verdiysem, rahatsız edilmeyecek demektir!
Dei a minha palavra que não lhe faríamos mal.
Size şeref sözü veriyorum.
Tem a minha palavra de honra.
Şeref sözü verdim ve tehdit edilmeyecek!
Dei a minha palavra que não lhe faríamos mal.
Giysilerini veririm ama önce Gauche'u hemen öldürmeyeceğine dair şeref sözü ver.
Quero a sua palavra de honra de que não matará o Gauche.
- Şeref sözü vermeni istiyorum.
- Quero a sua palavra de honra.
Lütfen ödünç alabilir miyim? Onu bizzat geri getireceğim, şeref sözü.
Trago-ta de volta, pessoalmente, palavra de honra.
Size şeref sözü veriyoruz.
Dou-vos a minha palavra de honra.
Şeref sözü demiştin!
"Palavra de honra", disseste!
Onu rahat bırakacaklarına dair şeref sözü vermedikleri sürece onlara hiçbir şey vermeyeceğim.
Não lhes darei nada, enquanto não me garantirem que a deixarão em paz.
İki asker arasında, şeref sözü...
Mas de soldado para soldado, tem a minha palavra de honra...
Baban sana şeref sözü veriyor.
Dou-te a minha palavra de pai.
Şeref sözü veriyorum
Dou-te a minha palavra de honra!
- Size şeref sözü veriyorum. Büyükelçi'nin sağlığı kusursuz.
- Dou-lhe a minha palavra de honra que o Embaixador está em perfeito estado de saúde.
Tanrı'ma şeref sözü verdim
Dei ao meu Deus minha palavra de honra.
Pekâlâ, sana subay olarak şeref sözü veriyorum.
Está bem. Dou-te a minha palavra de oficial.
Güneyli bir bayan olarak şeref sözü veriyorum.
Juro pela minha honra como dama do Sul que sou.
Şeref sözü verir misiniz?
Me dê sua palavra de honra. Dou minha palavra.
Gidersen, şeref sözü verdiğim için benim de seninle gelmem gerekir.
Se vais por uma questão de honra, eu terei de ir contigo.
- Şeref sözü mü?
- A sua palavra de honra?
Tam kararlılıkla şeref sözü veriyor musun?
- Faz essejuramento de coração? - Sim!
Bilirsin, şeref sözü falan.
Sabe, código de honra e tudo isso.
Mallarınızı alacaksınız. Size şeref sözü veriyorum.
Eu faço a entrega assim que puder.
Şeref sözü
Palavra de honra.
Dürüst ve samimi olarak size seref sözü veririm ki... verebilecegim tüm para 10.000 dolar.
Franca e cândidamente, sob minha palavra de honra de cavalheiro... dez mil é todo o dinheiro que consegui arranjar.
- Bu bir şeref sözü mü?
- Sua palavra de honra?
Şeref sözü.
Promete que não se ri?
- Şeref sözü.
Palavra de honra, juro.
Sana şeref sözü verebilirim.
Dou-lhe a minha palavra.
Erkek için verdiği sözü tutmak şeref meselesidir.
Um homem dá a sua palavra, é uma questão de honra.
Ben şeref sözü veriyorum.
Dei-vos a minha praga.
Şeref sözü!
Palavra de honra.
sözüm söz 31
sözünü geri al 31
sözümü kesme 39
sözüme güven 22
sözünü unutma 16
sözümü geri alıyorum 23
sözümü dinle 27
sözümü tuttum 20
şerefe 1217
şerefsiz 114
sözünü geri al 31
sözümü kesme 39
sözüme güven 22
sözünü unutma 16
sözümü geri alıyorum 23
sözümü dinle 27
sözümü tuttum 20
şerefe 1217
şerefsiz 114