Alacaksınız tradutor Russo
920 parallel translation
- Atacağım. Bunun için de 30 gün alacaksınız.
- Именно это. 30 дней вы схлопочете.
Bir at alacaksınız. Ben Sör Humphrey Pengallon'um.
Вам, достойной поэзии Лорда Байрона, я дам лошадь.
Ne alacaksınız çocuklar?
Что закажем, ребята?
Birden fazla ders alacaksınız.
Вам надо преподать не один урок.
Örtünün yoksa soğuk alacaksınız.
Прикройтесь, а то простудите голову.
- Bir şekilde alacaksınız.
- Вы их получите.
Onları yerden alacaksınız.
Вы ещё поднимете это!
Pekala alacaksınız, satış tutarının tamamını.
Вы должны взять всю покупную цену.
Emlak keşfi yapmamız gerekecek. Ama kredinizi alacaksınız.
Мы проведём оценку этой собствености, но свой заем вы получите.
"Pekâlâ" dedi. "Sen ve senin müfrezen o tepeye saldırıp alacaksınız."
"Ты и твой взвод должны атаковать его и захватить.".
- Benden haber alacaksınız.
— Я свяжусь с вами.
Dosyaları ve polislerden uzak tutmak istersiniz diye Eels'in cesedini alacaksınız.
Ты получаешь бумаги и тело Леонарда если не хочешь, чтобы его нашли копы.
- Paranızı alacaksınız, tamam... bu yüzden endişelenme, hele bir Tampico'ya dönelim de.
- Не волнуйся, получишь ты свои деньги. Как только вернемся в Тампико.
"T.C.'nin" paralarını alacaksınız.
Ты возьмешь эти Т.С.-чеки.
İki haftalık maaş alacaksınız.
Выходное пособие за две недели.
Ne alacaksınız?
Что будете?
Onun öğrencilerini siz alacaksınız Bay Raymond ve siz Bay Drain, bir süreliğine benim sınıfımla ilgilenin.
Ну, дорогая коллега, наша директриса чувствует себя лучше? Сейчас ее осматривает доктор Луази.
Haftalık 100 dolar alacaksınız.
Вы будете получать 100 долларов в неделю.
Maaşınızı her Cumartesi günü postayla alacaksınız.
Вы будете получать жалованье каждую субботу наличными по почте.
Eğer görev başarıyla tamamlanırsa bir yıllık ücretinizi peşin alacaksınız. Postalanacak raporlar olmadan.
Если вы успешно выполните поручение, то получите своё годовое жалование, и больше никаких отчётов.
Nasıl olacak bilmiyorum ama paranızı alacaksınız.
Не знаю как, но Вы получите свои деньги
Unutmayın, subayların önünde askerler olarak yer alacaksınız... o yüzden olduğunuz gibi davranın.
Вы - солдаты, которые держат ответ перед офицерами, и ведите себя, как солдаты.
Her gün kalsiyum iğnesi yapılacak. - Her saat sakinleştirici hap alacaksınız.
Раз в день укол кальция и успокаивающую пилюлю каждый час.
- Paranızı yarın alacaksınız.
– Получите завтра. Ладно.
Şovdan sonra onu motorunuza alacaksınız.
Отвезете ее после выступления на катере?
- Siz mi onu elimden alacaksınız?
- Вы собираетесь забрать ее у меня? - Точно, Бакстер.
Mükâfatınızı alacaksınız!
Я заплачу!
Borcunuzu ödediğinizde onu geri alacaksınız.
Когда заплатишь, мы тебе его вернем.
Vezirimi mi alacaksınız?
Вы хотите съесть мою королеву?
Yoksa birkaç ay sonra dönüp 2 rapor birden alacaksınız.
Или же приходите через пару месяцев, возьмете тогда две.
Eğer bu iş tahmin ettiğimin yarısı kadar ciddi ise bu iş bittiğinde hepiniz birçok terfi ve mükafatlar alacaksınız.
Если окажется, что это хоть наполовину так важно, как важно это может быть то все вы в очереди на получение повышений и личных наград, когда это все закончится.
Söz veriyorum, paranızı yarın alacaksınız.
Я обещаю, что завтра вы получите деньги.
Paranızı yarın sorunsuz bir şekilde alacaksınız.
Я вам гарантирую, что завтра деньги будут.
- Sekiz kişi alacaksınız. - Sekiz mi?
- Вы должны принять восьмерых эвакуируемых.
Daha sonra 5 kron alacaksınız.
И вы получите свои пять крон.
Kaptan Kirk, bir daha ki emirlerinizi Harcourt Mudd'dan alacaksınız.
Капитан Джеймс Кирк, следующие приказы ты получишь от Харкурта Фентона Мадда.
Ödemenin nerede ve nasıl yapılacağına dair bir mektup alacaksınız.
Нет. Тогда то заказное письмо, которое вы напишете, сослужит вам хорошую службу.
Teslimatta, ekstra 200 pound daha alacaksınız.
После... доставки... вы... получите... еще... 200... фунтов.
Mücevherleri alacaksınız ve onları nişan hediyesi olarak vereceksiniz.
Жаклин - старшей, старшей. Вы пойдете сейчас за драгоценностями и преподнесете их ей в качестве свадебного подарка.
- Alacaksınız.
- Вы ее получите.
Tüm sorumluluğu siz alacaksınız.
- Вы понесете всю ответственность.
Az sonra geri alacaksınız.
Получишь его чуть позже. Вперед.
Ne? Benden bir dilim mi alacaksınız?
Вы хотели разрезать меня на кусочки?
Yarın sabah hepiniz ikişer dakika soğuk duş alacaksınız.
Завтра утром по две минуты холодного душа.
Bölgeyi karantinaya alacaksınız.
Ваша Федерация подвергнет карантину весь район.
Bu aracı sen alacaksın. - Zıt yönlere süreceğiz.
- Мы уезжаем в противоположных направлениях.
Ödülü kızı bulduğumda ve eğer hala hayattaysa alacaksın.
Ты их получишь, если я найду её, если она ещё жива.
- Evet ve bir yıldız alacaksın.
- Да. И награда.
Alacaksınız.
- Вы его получите.
Şu andan itibaren, talimatları benden alacaksınız.
С этой минуты ты выполняешь мои приказы.
Onu geri alacaksın ve biz ise imha olmuş olacağız.
Вы вернете его, а мы погибнем.
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
alacağım 105
alacak 20
alacaksın 58
alacağız 40
alacak mısın 19
alacakaranlik kuşaği 23
alacağım 105
alacak 20
alacaksın 58
alacağız 40
alacak mısın 19