Aynı zamanda tradutor Russo
8,364 parallel translation
Canavar ama aynı zamanda korku dolu gözlerle görülen bir Tanrı.
Чудовищен лишь Бог зримый глазами полными страха.
Garipti ancak aynı zamanda eğlenceliydi de.
Странно. И забавно.
Aynı zamanda...
( ЖЕН ) Тем временем..
Beni çok korkutuyor ama aynı zamanda çok gurur duyuyorum.
Это пугает меня, но но я так же очень горжусь.
Toros, Ari, Tev Amca'yı bile aynı zamanda yakalarız.
Арестуем Тороса, Ари и даже дядю Тэва, всех вместе.
Aynı zamanda bir canavar yarattınız.
А ещё создали нечто мерзкое.
Olivia her zaman bizim için önemli bir arkadaş olmuştur aynı zamanda danışmanımız.
А Оливия всегда была для нас другом, а так же советником.
Onun gençliğine ve güzelliğine kapılan adamların paylaştıkları tek ortak nokta sadece olgun olmaları değil aynı zamanda güç sahibi olmalarıydı.
Несомненно, привлеченные её молодость и красотой, общим был не только их возраст, но и тот факт, что у них была власть.
Bana bir hukuk danışmanı gerek ama aynı zamanda politikanın içinden biri gerek. Bir Halkla İlişkiler sihirbazı.
Мне нужен юридический совет, но мне нужен и свой человек, волшебник пиара...
Ama aynı zamanda bir iş kurmak için çok uğraştım tek hedefi insanların en iyi hallerini ortaya çıkarmalarında, doğrularını savunmalarında ve hareketlerinin sorumluluklarını üstlenmelerinde yardımcı olmak olan bir iş.
А также потому, что... Я много работала над своим бизнесом, единственной целью которого было помочь людям стать лучше, посмотреть правде в лицо, увидеть последствия своих действий, чтобы они могли получить прощение и пережить свои ошибки.
Bu dünyada iki yalnız insan daha demek olurdu ama aynı zamanda başkaları için daha az acı ve daha az kalp ağrısı anlamına da gelirdi.
Тогда в мире было бы на двух одиноких людей больше, но и намного... меньше страданий... Меньше головной боли для многих, очень многих.
10 ay boyunca kritik bir delili sakladıysan, Jack... Bu sadece etik bir ihlal değil, Jack, aynı zamanda bir komplo eylemi de olabilir.
если ты удерживал решающие доказательства в течение 10 месяцев, Джек... э то не только этическое нарушение, Джек, это может быть актом преступного сговора
Aynı zamanda kırmızı bir bandana takıyormuş.
также носила красную бандану
Bulduklarımız bunlar. Cory'nin potansiyel suç ortağı aynı zamanda Marvin Niel, Richard Van Duzer ve Scott Lytle olarak tanınıyor.
Вот что мы нашли потенциальный соучастник Кори также был известен как
Bu süre aynı zamanda katilin fikrini değiştirmesine durup düşünmesine ve Mariana'yı bırakmasına yeterdi.
И всё это время убийца мог передумать... и остановиться и дать Мариане уйти
Tekillik oluşturduğunuzda aynı zamanda dünyalarımızı birbirine bağlayan bir geçit oluşturdunuz.
Когда ты создал сингулярность, появилась прореха... Портал, соединяющий две Земли.
Aynı zamanda da sıradan dördüncü sınıf öğrencisi kadar bilimsel bilgiye sahipti.
А ещё его научные познания были на уровне современного ученика четвёртого класса.
Aynı zamanda İngiliz-Paralı Asker ittifakının sağlam olmadığını da biliyordu.
Он также знал, что англо-гессенский союз был очень ненадёжным.
Fakat aynı zamanda benim yaşımda olmanın nasıl bir şey olduğunu da hatırlıyorsun keşfetme isteğini, dışarıda başka nelerin olduğunu görme isteğini.
Но ты также помнишь каково это быть в моем возрасте, жаждать исследовать, посмотреть что там за горизонтом.
Evet, aynı zamanda bizi karın içinde...
Ага, а еще ты же нас
Aynı zamanda kaçabilirsin.
Ты также можешь бежать.
Ve aynı zamanda da kemiklerini çıkarmıyor muydu?
А заодно и очистить ее от чешуи?
Ve o aynı zamanda Dagur'un da babası.
А еще он отец Дагура.
Demek istediğim korkutucu fakat aynı zamanda güzel.
То есть, жутковато, но в тоже время отлично.
Central City'de tekillik oluşturduğunuzda aynı zamanda benim dünyamla sizin dünyanız arasında bir gedik oluşturdunuz.
Создав сингулярность над Централ Сити, вы создали мост между вашим миром и моим, соединив две Земли.
Ancak, aynı zamanda oldukça bulaşıcı bir hastalık da taşıyorum. Sanırım sizin dediğiniz gibi "uzay AIDS'i" de diyebilirsiniz buna.
Однако, я так-же носитель крайне заразной болезни, которую, я предполагаю, можно было бы назвать "космический СПИД", как вы выразились.
Ama aynı zamanda, bir gün geriye dönüp baktığınızda, Ufak Rick ve Morty'le lisede beraber okuduğunuzu hatırlayacaksınız.
И так и есть! Но также я думаю, однажды, вы все вспомните, что учились в старшей школе с крошкой-Риком и Морти, у которых, я слышал, вчера была крутая вечеринка.
Bu yenilik, İçişleri Bakanı'nın da istediği gibi mezar hırsızlarını işlerinden edebilir ancak aynı zamanda bu ülkeyi de bölecek!
Может, эта реформа и лишит бизнеса расхитителей могил, как утверждает министр, но ещё она разделит нашу нацию!
Aynı zamanda günahlarımın cezası.
и моей карой.
Aynı zamanda belediye başkanının da bugün orada programı var ama NYPD metro patlaması nedeniyle onu oradan almışlar.
Скоро будет. Сегодня мэр проводил там мероприятие, но полиция увезла его из-за взрыва в метро.
Sanırım bu aynı zamanda ketum olmayı da gerektiriyor.
Я убежден что это также включает в себя содержание личного адвоката
Ama aynı zamanda canlanmış oluyorum.
Но также и опьяняюще.
- Ama bir şey eksik aynı zamanda.
Но кое-то я и потеряла.
Aynı zamanda CIA'in muhbiriydi.
И состоял в ЦРУ.
Aynı zamanda bunu çözmesi için Carrie'ye birkaç gün kazandırmış olurum.
Что даст Кэрри ещё пару дней и возможность докопаться до сути.
Aynı zamanda bronz madalya sahibi bir atletim.
А ещё у меня бронзовая медаль по десятиборью.
Spa-hafta sonu seni rahatlatmak için ne yaptıysa aynı zamanda tekniğini de geliştirmiş.
А выходные в СПА не только прочистили мозг, но и технику улучшили.
DNA'larını bozan ilaç aynı zamanda Darkh'ın söylediklerini de yaptırıyor.
Какая бы таблетка не преобразовывала их ДНК, она также делает их подверженными влиянию Дарка.
Evet. Aynı zamanda insanları ailelerinden kaçırmaktan zevk alıyor.
Да, ещё ему нравится похищать людей.
Ama aynı zamanda harika.
Но также очень круто.
İyi bir insan aynı zamanda.
Она хороший человек.
Her ne kadar konuşman Darhk hakkında olsa bile.. ... aynı zamanda artık korkmadığına dair verilmiş bir mesajdı da.
Твоя речь призвана вытащить Дарка на свет, а ещё в ней послание, что ты больше не боишься.
İnişlerimizi çıkışlarımızı, zaferlerimizi yenilgilerimizi... Ama unutmayın, aynı zamanda.. ... düşmanlarımızın bağırsağını deşdiğimiz gün de olabilir.
О взлётах и падениях, триумфах и поражении, но не забывайте, что это ещё и время покончить с нашими врагами.
Aynı zamanda daha şimdi girdiğin tuzak.
И ловушки, в которую ты только что угодил.
Evet aynı zamanda öğrenci.
Да, и она студентка.
Senin neyin varsa aynı zamanda bizimdir.
А твое - это наше и наоборот.
Evet, babanızın varisi sizsiniz ama babanız aynı zamanda Alfred'e de bağlıydı.
Да, вы наследник своего отца, но Альфред тоже родственник короля.
Aynı zamanda benim de mülküm.
Это и мое имущество.
İnsan inanmakta güçlük çekiyor. Halkına ücretsiz sağlık hizmeti veren kreş hizmetini neredeyse ücretsiz sunan bu ülke aynı zamanda okul yemeklerinin krallara layık olmasını garanti ediyor.
Сложно поверить, что в стране, где здравоохранение бесплатно и низкая плата за садики, еще и школьные обеды просто королевские.
- Yani, Chip'in kız kardeşi aynı zamanda tanıtımcısı mı?
3 месяца назад, чтобы открыть свою рекламную фирму То есть, сестра Чипа - его рекламный агент? По всей видимости.
Aynı zamanda ölmeden önce göreceğin son kişiyim.
Ты приятель Стамы.