English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ D ] / Dağlar

Dağlar tradutor Russo

1,369 parallel translation
Küçük yardımcıma gelince, üzgünüm ama o ve erik suratlı ısmarlama karısı babanla birlikte dağları keşfedecek.
А что до моего маленького помощника, то с прискорбием сообщаю, что он, напару со своей ненасытной, сварливой женушкой, штурмует горные пики, вместе с твоим папашей.
Dağların iç kesimlerindeyiz ve kış geliyor.
Мы в горах, и скоро наступит зима.
Kayalıklı dağların bundan daha kayalıklı olmasını beklerdim.
Я ожидал, что Скалистые горы будут немного поскалистее.
Rocky Dağlarının arasından Denver'in dışına.
Через Скалистые горы возле Денвера.
Benim için dağlar dünyanın en muhteşem yerleri.
Для меня горы - одно из прекраснейших мест в мире.
And Dağlarında da kar şartlarının böyle garip olduğunu duymuştuk ; ama daha önce hiç görmemiştik.
Мы были наслышаны об этом необычном порошковом состоянии снега, с которым сталкиваешься в Андах, но до этого никогда такого не видели.
Yüzü tırmanmaya başlamadan önce karar vermiştik. Aşağıya inerken Siula Grande ile Yerupaja Dağlarının arasında kuzey sırtını kullanacaktık.
Еще до того, как поднялись на ребро, мы решили спускаться по северному ребру горы, вниз в ущелье, между Siula Grande и горой, называемой Yerupaja.
Dağlar yükselmeden, Cennet ve Dünya yaratılmadan önce, Oradaydın, Tanrım, ebediyetten ebediyete.
Ещё не поднялись горы, не было Земли и Неба,... но ты был здесь, Господь - от вечности к вечности.
Dağların ardına geçmem gerekiyordu.
Мне нужно было идти за горный перевал.
Klimanjaro'nun Dağları'nı o kadar çok beğendim ki bir süre daha böyle açlık çekerim.
А "Снега Килиманджаро" я так сильно люблю, что еще долго буду ощущать голод.
Orochimaru'nun gizlenme yeri bu dağların derinliklerinde yer alıyor.
Логово Орочимару за этой горой.
Burası, dağların derinliklerinde ve köyden uzakta.
Далеко за пределами деревни.
Ama böyle düşünüyorsan, Kimyasal içeriklere ilaveten, Narake dağların ortasında. Kebia'yla kıyasladığın zaman, zor durumdalar.
Насколько я помню, лаборатория расположена в горах и битком набита медикаментами,
Ve dağları anlayamazsın.
И ты плохо знаешь горы.
Teton Dağları'na da krema süreceğim.
Намажем сливки на Титоны.
Dağların cennetle buluştuğu yerde
В горах высоких, Что скрывают небеса
1532 yılında İspanyol fatih Francisco Pizarro bu İnka imparatorunu, Peru dağlarındaki Cajamarca şehrinde yenilgiye uğrattı.
В 1532, испанский конкистадор Франциско Пизаро Нанес поражение императору Инков в перуанских горном городе Каджемото.
Elimizde dağlar kadar veri var ama buralarda bunu analiz edecek kadar güçlü bilgisayar yok.
У нас есть горы данных Но нет поблизости достаточно сильного компьютера ее проанализировать. Вы можете нам помочь?
Bir kenarda dağlar var, diğer tarafta okyanus. Bazen o kadar yakın ki ayağını sokabileceğini düşünüyorsun.
С одной стороны горы, с другой океан так близко, что можно ногу опустить в воду.
Hindikuş dağlarının büyük süvarisi! 100.000 adamı Hindistan'a geçirdiğimizde...
Или горы Гиндукуша, через которые мы провели стотысячное войско и вошли в Индию?
Ama Mısır'daki kutsal Nil'in kaynağı dış dünyanın bu uzak... dağlarından doğuyor olabilir mi?
Могутли истоки Нила, могучей египетской реки, находиться здесь, высоко в горах на краю земли?
Bugün güneşin şu dağların arkasından batışını bazılarınız göremeyecek, belki ben de!
Некоторые из вас, возможно, в их числе буду и я, не увидят, как сегодня вечером за эти горы зайдет солнце.
Bu dağlar hakkında, Aristo'nun ne dediğini hatırlıyorsun, değil mi?
Помнишь, что Аристотель рассказывал нам об этих горах?
Tanrı olsaydık, bu dağları yarar ve doğudaki okyanusa ulaşırdık.
Были бы мы богами, сами прорубили бы дорогу к Восточному океану.
Dağları aşıp evimize gideceğiz.
Мы пойдем домой через горы.
Jetskileri fırlatacağız, dağların zirvelerinden... Bekle.
Бывало, швырнём мы с ней велики в прицеп и рванём куда-нибудь в горы.
Dağları aşarak mı?
За горами?
Sanırım dağların ardında.
Кажется он сказал, что за горами.
Ve böylece beyler yetimhanedeki çocuklar Libbet dağlarındaki kış sarayına yerleştirilecek.
Итак, джентльмены, дети из приюта будут жить в зимнем замке в горах Либбет.
Ülkemiz yüksek dağları, geniş kumsalları ve yardım sever mutlu halkıyla tanınır.
Страну величественных гор и солнечных пляжей, заполненных дружелюбными, энергичными людьми.
Bir futbol topunu dağların ötesine atacağıma nesine bahse girersin?
На сколько поспорим, я могу забросить футбольный мяч за те горы?
Dağların tepesindesin, ya da ormandasın ve bu çok güzel.
Там наверху, в горах, или в лесу, где так красиво...
- Dağları yemiş gibi.
Словно могу съесть горы.
Sobaek Dağları öğretmenim!
Гора Собэксан.
Sobaek Dağları mı?
Гора Собэксан?
Bir elektrik direğinin tepesinde karlı dağların ortasında, soğuğa ve sert rüzgâra karşı Dino Giuffrè, arada bir duruyor.
Иногда работая высоко на опоре посреди заснеженного пейзажа, в мороз, на ветру Дино Джуфре прерывается.
Deliliğin Dağları.
Холмы Безумия
- Gob küçük dağları ben yarattım havasında.
- Джоб строит из себя крутого мачо.
Bir şeyi benim bilmemle başkasının bilmesi arasında... dağlar kadar fark var.
И моё знание того, что я знаю и чьё-то ещё знание того же, это две совершенно разные вещи.
Tüm şu dağları tırmanırken eminim karnınız acıkmıştır.
Готова спорить, вы нагуляли аппетит, "взбираясь на все эти горы".
Dağlar, okyanuslar.
Горы, океаны.
Güneydeki dağların orada büyük bir Ishbal kampı var.
В горах на юге есть крупный лагерь ишварских беженцев.
Ama o dağları hiçkimse görmedi, bu yüzden bunun ne kadar hayret verici olduğunu anlayamadılar.
Но никто никогда не видел таких гор, поэтому люди не могли понять, на сколько это удивительно.
Benimki Atlas dağlarına yumuşak iniş.
Можно и через горы.
Ben şehrin kraliçesiyim, kulelerin kraliçesi ve küçük dağları ben yarattım.
Я королева города и башен... и мелких ёрзающих существ.
Himalaya Dağları. Güzel, değil mi?
√ ималаи. расиво, а?
Karanlık dağların arkasında, iyi korunan bir şatoda yaşıyor.
Он живет по сторону Чёрных гор. В замке.
Bir nevi. Ama o Los Angeles çeteleriyle aramızda dağlar kadar fark var.
Типа того, но мы занимаемся другими делами.
Biz, onları orada unutmuştuk. Dağların tepesinde, umursamadan.
Они забыты где-то там, на вершине горы, близ Гондера.
İsrail Gizli Servisi Mossad, operasyonu gizlice organize etti. Nazi rejiminin, Yahudilerin göç etmesini yasakladığı ve Sovyetlerin de bu yasağı desteklediği gibi Falashalar kendi dağlarından, şeriatla yönetilen Sudan'a kadar yürüyerek göçe başladılar ve Etiyopya'dan ayrıldılar.
Израильская служба безопасности в тайне провела операцию, скрыв ее от главы режима, запрещавшего их эмиграцию.
Dağların şekil değiştirmesini mi?
Мисс Чжу Вон Ён!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]