Doga tradutor Russo
1,384 parallel translation
Kedimi severken haz duyuyorum, doğa yürüyüşü yapmaktan haz alıyorum,
Когда я поглаживаю своего кота, я в состоянии радости, когда я гуляю на природе, я в состоянии радости.
Bırak gerisini doğa yapsın.
Позволь ему умереть.
Engin bir vahşi doğa ve yağmur ormanlarının en az keşfedilmiş olanı.
Бассейн реки Конго в Африке. Обширный участок девственных тропических лесов, ещё очень мало исследованных и во многом загадочных.
Doğa kanunlarına karşı gelmekle meşgulken şiire zaman ayırdığını hiç düşünmezdim, Lazarus.
Не думал, что у тебя было время на поэзию, Лазарь. Ты ведь так старался покорить законы природы.
Yalnızca doğa istediğini yaptırabilir, öyle değil mi?
Да только природа взяла своё, верно?
Doğa bizden yana değil artık.
Природа не на нашей стороне.
- Aptal doğa.
- Дурацкая живая природа.
Sana yardım etmekle, doğa kanunlarına karşı gelmiş olmaz mıyız?
Ты знаешь, вот помогая тебе, мы разве... Разве мы не идем против закона природы?
Toplu doğa şeylerinde pekiyi değilimdir.
Я не слишком хорошо знакома с матушкой природой
İçe doğru büzülmeye devam ederken, doğa yıldıza bir cankurtaran halatı uzatıyor.
Пока звезда продолжает сжиматься, природа кидает ей спасительную веревку.
Doğa ile ilgili sorularım, onlara da söylediğim gibi, farklıydı.
Я дал им понять, что меня интересуют вопросы природы, но иного свойства.
Tarihe geçen bir anlık şiddetin sonucu olarak, doğa, çılgınlık, öfke dehşet ötesi yaratığını biçimlendirdi.
Сегодня, в этот прекрасный момент истории, тот, у кого власть, безумный, необузданный, тот и пишет её самые удивительные страницы.
Bana göre bu kendi garipliklerinde doğa ve balina "kucakcı" larını kabul görüp bir dilin son konuşanının kucaklanmadığı,... son derece yozlaşmış bir medeniyetin işaretidir.
Сдаётся мне, что в нашей цивилизации что-то не так, когда защитники деревьев и китов стали привычным явлением, а о сохранении древних языков не заботится никто.
Doğa yasalarının sürekli değişen ve simbiyotik yönleri...
Законов развития и целостности в природе.
Öte yandan bunu kelimenin tam anlamı ile kabul etmek çok güçtür. Sadece pozitif tarihte böylesi doğa üstü bir olayın olduğuna dair birincil bir kaynak olmadığından değil, Hıristiyanlık öncesi dönemdeki muazzam sayıda "kurtarıcı" nın da öldükten sonra dirilmiş olmaları, şekil itibariyle bu hikayeyi mitolojik hikayeler sınıfına sokmaktadır.
Очень сложно принять это объяснение буквально, и не только потому, что в "мирской" истории отсутствует главный источник, указывающий на это сверхестественное событие, а также, понимание того, что обширное количество дохристианских спасителей, умерших и воскресших, подобно Христу,
Doğa tarafından hazırlanmış.
Так устроено природой.
- Debbie bir doğa harikası.
Дебби - исключение из правил.
Doğa tarafından tasarlanmış bir şeyi alıp vücuda karşı kullanmak yerine vücudu çalıştırmak için tekrar programlayın.
Надо взять то, что создано природой, и перепрограммировать так чтобы это работало против болезни, а не на болезнь.
Doğa bize hileli kartlar dağıtıyor.
Природа сдаёт нам непростые карты.
Doğa mı yoksa yetiştirme mi diye bütün gün tartışabiliriz ama bu bir bilimsel gerçek ki bu siyah aygırlar, beyaz kadınlara doyamıyor.
Можно вечно спорить о природе и воспитании, но наукой доказано, что черные парни не могут насытиться белыми женщинами.
İzafiyet de öyle, ya da kuantum mekanikleri. Doğa bu şekilde işliyor.
Как и теория относительности и квантовая механика, так устроена природа.
Doğa kanunları umurumda değil.
Мне все равно что это происходит с каждым.
"Mükemmel doğa"
Все зеленое, нет ничего. Рай.
PASİFİK TEPESİ DOĞA PARKURU KUZEY KALİFORNİYA, AĞUSTOS 1990
Тропа Пасифик Крест, Сев. Калифорния август 1990
Doğa gezgini.
Все время на природе.
İşte, doğa budur.
Понимаешь, это - природа.
" Sonra dinlence, doğa, kitaplar, müzik...
" Покой, природа, книги, музыка,
Yaptığımız şeyler, büyü, bilim ezoterizm, teosofi, doğa kanunları.
Вещи которые мы делаем основываются на наших артефактах. Это наука Эзотерика, теософия, законы природы... немного того, немного этого.
- Hayır, doğa istiyorum ben. - Tatile çık o zaman, zibidi.
Нет, я только сказал, что мне хочется на природу.
Vahşi doğa ili ilgili eğitim aldıklarını söylemiştin. Değil mi?
Вы сказали, что они были обучены поведению в дикой местности, правильно?
- Geçen akşam Parker'ı Doğa Sporları Dünyası'nda gördüm.
Я видел его отца как-то в магазине "Все для дома". Да?
Doğa güzeldir.
Природа - это хорошо.
Doğa Ana gizemli bir varlık.
Да самое, что ни на есть, прямое.
Kötü hissetme, bu sadece doğa.
Не переживай, это зов природы.
Ben, ahh, annemle beraber çok sayıda doğa belgeseli izlerdik.
Я смотрела много передач про природу вместе с мамой.
Doğa belgesellerini ne kadar sevdiğini bilmiyorlar mı?
Они что, не знают, как ты любишь передачи о природе?
Doğa ne kadar da muhteşem.
Ну разве природа не прекрасна?
Ann'in gizlice cep telefonumla çektiğim fotoğraflarıyla, sonbahardaki doğa kaçamağımızda çektiğim fotoğrafları birleştirmeme yardım et.
Ты должен помочь мне переделать фото, которые я незаметно сделал телефоном. Должно получится так, что никто не догадается.
Bu doğa kanunudur.
Это типа главный закон природы.
Vahşi doğa.
Природа.
Ed küçüklüğümüzden beri doğa üstü şeyleri kafayı takmış durumda.
Эд был с самого детства одержим сверхъестественным.
Bu doğa üstü bir kapana kısılma tamam mı?
Это сверхъестественные замки, ясно?
En azından doğa konusunda tecrübeli olduğunu kanıtlıyor.
- Это проблема.
Doğa baba ve anneye gerek olduğunu söyler.
Естественно, нужны и мама, и папа.
- Evet, çünkü bunu vahşi doğa macerasına çeviriyorsun. - Bunu önceden yaşamıştık. Ana yoldan uzak duracağız.
М-местные достопримечательности разглядываем, да?
Chapman ve Funk diyor ki doğa çöplük.
Чапман и Фанк говорят, что природа - барахло.
Bir eve sahip olmanın, oturup TV izlemenin bizim de diğerleri gibi olmamızı sağlayacağını düşündüm, ama öyle olmadı. Çünkü doğa...
Знаешь, я думал, если у нас будет дом, телевизор, это сделает нас такими, как все, но это не так, потому что... природа...
Çünkü doğa her zaman kazanacaktır.
Потому что природа всегда победит.
Şehirler ve kasabalar halen tanınacak haldedir. Fakat doğa eski yeşil elbiselerini yeniden giymeye başlamıştır.
Через год жизни без людей города и поселки всё ещё различимы, но природа начинает отвоёвывать прежние позиции.
İnsanoğlunun doğa üzerindeki egemenliği tezi tamamen çürümeye başlar.
Так называемое господство человека над природой оказывается хрупким.
Gerçek hayatta, doğa dünyayı son derece hızlı bir şekilde geri alacaktır.
В действительности, природа захватывает землю очень быстро