Emin olamıyorum tradutor Russo
159 parallel translation
Tam iki şeyin ortasındayım, ara sıra emin olamıyorum.
Не знаю! Всё вертится, и я перестаю понимать, что со мной.
Bazen senden bile emin olamıyorum.
Иногда я даже в тебе не уверен.
Emin olamıyorum.
Я не уверена.
Emin olamıyorum.
Видишь, я даже уже и не знаю.
"Doğrusunu istersen artık emin olamıyorum."
По правде сказать, я больше ни в чём не уверена.
Sonra gidiyor, gördüğümden emin olamıyorum.
А потом всё исчезает и я снова ни в чем не уверенна.
Ya dışarıda, ya da içeride. Emin olamıyorum.
Он либо из или в. Я не уверен.
Emin olamıyorum.
Нет, не уверена.
Burada olduğumdan emin olamıyorum.
Я не уверена, где я.
- O yüzden emin olamıyorum bir türlü.
- Вот почему я ничего не рассказывала.
Ama bunun gerçekten olduğundan emin olamıyorum.
Но я не могу быть уверен, что это было.
- Artık hiçbir şeyden emin olamıyorum.
- Я вообще не в чем не уверен.
Emin olamıyorum.
- Да ладно, Вилли.
Ama emin olamıyorum.
Но уверенности нет.
Ben de emin olamıyorum.
Не уверена. Вряд ли.
Ben, ben ne söylediğinden tam olarak emin olamıyorum Öbür dünyayı yemekle ilgili birşey?
Он говорит, что его жена стала уродкой?
- Yardımınızı istemek için hala emin olamıyorum.
- Я не уверен в том, что мне нужна ваша помощь!
- Emin olamıyorum.
- Да. - Я все равно не могу проверить.
Bazen onu gerçekten gördüğümden bile emin olamıyorum.
Иногда я даже не уверена, что видела ее.
Emin olamıyorum ama Efendi Hori mutlaka majestelerinin reformlarını izleyecektir.
Не думаю, что до этого дойдет. Но люди господина Хори наверняка займутся реформаторами его светлости.
Gördüğümüzün Acheron olduğundan emin olamıyorum.
Я не уверен, что мы тогда заметили Ахерон.
Bazıları doğru, bazılarından emin olamıyorum. Ama dinlerken bunu yazan insanı hayal etmeye çalışın.
Некоторые из них - правда, в некоторых я не уверен, но я каждый раз думаю о человеке, который это пишет.
En sonunda tekrar okuyana kadar, ne hakkında olduklarından emin olamıyorum.
Я никогда не знаю о чём они конкретно пока не перечитываю их спустя время.
Ama çok da emin olamıyorum. Çünkü bebek yapmak için yatağa giren bir çifti bir kez bile yakından görmedim.
но я не могу точно сказать, я никогда не видела этого близко.
Bu küçük tuş takımlarında pek emin olamıyorum.
С этими мелкими клавишами ни в чем нельзя быть уверенным.
Emin olamıyorum.
- Не уверена.
Emin olamıyorum.
- Я не совсем уверена...
Emin olamıyorum.Belki de başka bir su terazisi gerekiyor.
Я не уверен. Нам нужен еще один уровень.
Yani ne bileyim. Aynı daireyi.. gösterip gösterdiğinden emin olamıyorum.
— Я не уверен, что вы мне этот дом показывали.
Bundan pek de emin olamıyorum.
Я лично в этом сомневаюсь.
Hissettiğim şeyin sıcaklık mı yoksa hayal gücüm mü olduğundan emin olamıyorum.
Как знать, действительно ли я чувствую тепло или это плод моего воображения?
Bazen aynaya baktığımda gördüğüm kişinin kendim olduğundan emin olamıyorum.
Иногда я смотрю в зеркало... и не понимаю, что там вижу. Может, это ДиЭл?
Tabii tam emin olamıyorum, çünkü araştırmamız bölündü.
Конечно, абсолютной уверенности нет, поскольку наше расследование прервали.
Emin olamıyorum.
- Я пока не уверен.
Seninle tanıştıktan sonra pek emin olamıyorum.
я уже ни в чём не уверена.
Gündüz mü, gece mi asla emin olamıyorum.
Я никогда не знаю точно, день ли сейчас или ночь.
- Emin olamıyorum.
Не уверена.
- Emin olamıyorum.
- Я не могу быть уверен.
O olduğundan emin olamıyorum. - Teşekkür ederiz.
- Я не могу обещать, что это была она.
Emin olamıyorum ama yaklaşık... - 14 Couric.
Я не могу сказать наверняка, но я, я бы сказал, оно около 14 Куриков.
... hindiden pek emin olamıyorum. ... şu hindi tarifini bir türlü tutturamıyorum.
За индейку ручаться не могу - этот рецепт не всегда хорошо выходит, но суп - отличный.
Ama dediğim gibi, hindiden gerçekten de emin olamıyorum.
Но, как я уже сказал, за индейку - не ручаюсь.
Ama emin olamıyorum.
Но мне неспокойно...
Ben tekini verirken bile emin olamıyorum.
Единственный вариант Который я наверное не сделал бы.
İyi oluyor mu bir türlü emin olamıyorum.
Не знаю, как зазвучит всё вместе.
Bazen gerçekte biz polislerin mi yoksa suçluların mı daha kötü olduğundan emin olamıyorum.
Иногда я даже не понимаю, кто хуже, мы, копы, или чертовы преступники.
Tam bir gey tipi var ama ben bile emin olamıyorum.
Но даже я не могу этого знать наверняка.
Tony'nin Michael'in, Rivkin'in, ölümü konusunda tamamen doğruyu söylediğinden emin olamıyorum.
Насчет Тони. Я все еще не убедилась, что он был полностью честен по поводу Майкла... стрельбы в Ривкина.
Emin olamıyorum.
Я не уверен.
Artık bana eskisi kadar değer veriyor mu yoksa veriyormuş gibi mi davranıyor emin olamıyorum.
Я даже не знаю на самом ли деле он любит меня,.. ... или просто притворяется.
- Emin olamıyorum.
- Я не уверен.
emin değilim 1019
emin misin 2639
emin ol 169
emin olmak istiyorum 28
emin olmak istedim 23
emin olun 89
emin olmak için 34
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577
emin olabilirsiniz 33
emin misin 2639
emin ol 169
emin olmak istiyorum 28
emin olmak istedim 23
emin olun 89
emin olmak için 34
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577
emin olabilirsiniz 33