Evlatlarım tradutor Russo
252 parallel translation
Beni işaret edip diyeceksin ki, "Evlatlarım, bir zamanlar bu beyle.. .. ne kadar samimi olduğumu söylesem.."
"Дети, однажды мне пришлось общаться... с этим джентльменом..."
Kitaptan bir bölüm okuyalım mı, evlatlarım?
Почитаем Библию на дорогу, сыновья?
Evlatlarım... Morganlar'a layık bir şekilde uğurlanacaksınız.
Дети мои, у вас будут прекрасные проводы, достойные Морганов.
"Trudy, evlatlarımıza veda etmek mecburi görevin. " Onlarla dans etmen, onlara hatırlaması, savaşmaya devam etmesi için değecek bir şey vermek.
" Труди, это - вам просто необходимо сказать до свидания нашим мальчикам, и потанцевать с ними, чтобы им было, что вспомнить, когда будут сражаться.
"Dinleyin, evlatlarım, Paul Revere'in atla gece yarısı yolculuğunu anlatacağım."
" Слушайте, дети мои, Как сквозь полночный мир
"Dinleyin, evlatlarım, Paul Revere'in atla gece yarısı yolculuğunu anlatacağım."
" Слушайте, дети мои, Как сквозь полночный мир Скачет великий Пол Ривир 18-го апреля 75-го года.
Evlatlarım, benim kilisem burası.
Слушайте. Моя церковь - здесь.
Ne mutluluk evlatlarım!
Какая радость, дорогой!
Cesaret, evlatlarım.
Вперед. Я вас прикрою.
Benim zavallı evlatlarım!
Мои бедные детки.
Ona diyeceğim ki : "Bu evliliğin evlatlarımıza yararı olacak".
Я скажу : "Этот царственный брак таит в себе великие возможности для наших сыновей."
Evlatlarım, hısımlarım, beyler, tahtıma en yakın olanlar bilesiniz ki ileride yerimi büyük oğlum Malcolm alacak.
Друзья, соратники и сыновья, Ближайшие из приближенных, знайте : ... Мы право на престол передаем в наследство сыну старшему, Малькольму.
Sevgili evlatlarım, bu tesadüf falan değil. Sabotaj kelimesinin Fransız'lar tarafından icat edilmesi hiç tesadüf değil.
И это не удивительно дети мои, ибо слово "саботаж" было придумано французами.
İşte, buğday sizin için örnek olsun evlatlarım.
Дети, пшеница вас многому научит!
İşte, buğday sizin için örnek olsun evlatlarım.
Учитесь у нее, ребята.
Ah, evlatlarım!
Мои мальчики!
Evlatlarım!
Мои мальчики!
Ah, evlatlarım.
Мои мальчики...
Evlatlarım, bir devrin sonundayız.
Мои мальчики, мы переживаем закат века...
Evet evlatlarım. Burası ferahlık köşesi.
Да, детки, это уголок свежести.
Evlatlarımızı tehdit eden vahşet... senin merhametin ve sonsuz bilgeliğinin ışığıyla... son bulsun.
И дай нам силы и мудрость чтобы обуздать насилие, отнимающее у нас наших детей.
Evlatlarım güvende.
Мои дети в безопасности.
Huzur bulun, evlatlarım.
Живите в мире, дети мои.
Evlatlarım!
Мои дети!
Yaklaşın, evlatlarım.
[Skipped item nr. 275]
- Evlatlarım...
- Мои сыновья...
Hakkında konuştukların benim evlatlarım!
Эй, придержи язык, это же мои дети!
Kendi evlatlarımız bile olsa her şeyi kabul edemeyiz.
Мы не можем принять все, даже если это - наши собственные дети
Onlarla değil evlatlarımızla yaşıyoruz biz.
Мы живем не с ними, а с нашими детьми
Şimdi evlatlarımızdan... kafalarını yükseltmelerini istiyorum.
И сейчас, я хочу чтобы наши бойцы... подняли свои головы.
Ben ve evlatlarım da bunu yaşadık. Siz de yaşayacaksınız.
Я пережил это со своими мальчиками.
Evlatlarım heder oldu.
Мои сыновья мертвы.
"Çabuk olun, hanım evlatları!"
"А теперь прыгайте на них, неженки!"
Anneleriniz, onlara evlatlarını veren ülkelerini korumak için çocuklarını gönderemeyecek kadar zayıf mıdırlar?
Или ваши матери настолько бессильны, что не могут послать сыновей... защищать землю давшую им жизнь?
Hoş geldiniz benim sevgili evlatlarım. Yerleriniz hazır.
Вам рады здесь, мои дорогие чада.
Evlatlarım, bu an için çok bekledim.
Дети мои, как долго я ждал этой минуты.
Evet, benim evlatlarım.
Я рад.
Evlatlarım!
Детки мои.
Evet, evlatlarım.
"это обиталище мертвых". Да, дети мои.
İyi geceler hanım evlatları!
Спокойной ночи, дамочки!
Yaşamak için ne yaparız hanım evlatları?
Как мы зарабатываем на жизнь?
Siz hanım evlatları da bu adayı terk etmeden aynı şeyi yapmayı öğreneceksiniz!
Прежде чем вы, дамы, покинете мой остров, вы все сможете делать то же самое!
Evlatlarını yanında tutan Tanrım önünde diz çöküyorum.
О Бог, который держит детей рядом.. посмотри на меня, который стоит на коленях перед тобой.
Şu hanım evlatlarına bak.
Посмотри на этих пидоров.
Charles, masamızın altındaki sidik ve kusmuk karışımı ; bu değersiz yığın... iyi doktorun üvey evlatlarından uzaklaştırdığı birisi.
Ётот никчЄмный кусок дерьма - не кто иной, как странный приЄмный сын нашего доктора.
Hanım evlatları.
Ограниченные люди.
Ben William Wallace'ım ve burada, vatanımın evlatlarından kurulmuş zorbalığa meydan okuyan koca bir ordu görüyorum.
Я и есть Уильям Уоллес! И я вижу целую армию моих соотечественников, борцов с тиранией.
Görmezden geldiğimiz, terk ettiğimiz ve dışladığımız... Frank Hummel gibi büyük bir asker. Onun komutası altında ölen Amerikan evlatlarının haklarının iade edilmemiş olması da bir o kadar gerçek ve bir o kadar trajik.
[Вздыхает] Из-за того, что мы проигнорировали, отказались... и изолировали такого великого солдата как Фрэнк Хаммель... американские ребята поплатились своими жизнями... что стало огромной трагедией... в истории нации.
Hadi evlatlar, davranın bakalım.
Пошевеливайтесь.
Tüm evlatlarımı cepheye gönderdim.
Я отправил туда всех своих ребят.
Parfüm bayanlar ve hanım evlatları için.
Духи - для дам и маменькиных сынков.