Fotoğrafcı tradutor Russo
1,381 parallel translation
Fotoğrafçılığı bırakıyorum ve ilaçlarımı da! Haklısın.
Ты права.
Marge 16 yaşına geldiğinde, okul gazetesinin bir numaralı fotoğrafçısıydı.
В 16 Мардж стала главным фотографом школьной газеты
Daktilo sınıfında trajedi. Fakat kısa sürede, onun ilgisi fotoğrafçılığın ötesine geçti.
/ Но ее интересы быстро вышли за пределы фотографирования. /
Mesajı, pis işler peşinde koşan Louie Esposito adlı bir fotoğrafçıya kadar takip ettim.
Я набрала сообщение бедному фотографу - энтузиасту по имени Лоуи Эспезито.
Öldürdüğün o fotoğrafçıdan mı?
Того фотографа, которого ты убил?
Metropolis'teki tüm o fotoğrafçılara rağmen nasıl oluyor da, neşeli okçumuzun fotoğraflarını ele geçiren ilk sen oluyorsun?
Я не понимаю.
Polis Nanna'nın odasını arıyor. Birkaç fotoğrafçı da var.
Полиция обыскивает её комнату и здесь фотографы.
Bugünkü Göster ve Anlat bölümünde, size saygı duyulan bir fotoğrafçı olmak adına çekmiş olduğum sanatsal fotoğraflardan bir demet sunacağım.
Ты можешь пойти первым. В Расскажи и Покажи сегодня, я хотел бы поделиться с вами некоторыми очень особенными, очень претенциозными фото-ми, которые я сделал в стремлении стать уважаемым фотографом.
Fotoğrafçılarınızı da getirin.
Приведите своего фотографа. Да.
Ayrıca konuk listesinin, fotoğrafçıların ve..
Могу я увидеть копию списка гостей?
Siz o model arayan fotoğrafçılardan bir tanesi misiniz?
А вы один из тех фотографов, которые разыскивают моделей?
Senin fotoğrafçınmış meğerse.
Оказалось, что это был фотограф.
Fotoğrafçı yok mu?
Там был фотограф?
Ama sorun değil. Çünkü nasılsa herhangi bir fotoğraf çekecek bir fotoğrafçı yok.
Но ничего страшного, потому что тут нет фотографа, кто заснял бы все это.
Çiçekler yok, fotoğrafçı yok ve bu arada Scooter burada.
У нас нет цветов, нет фотографа. О, и, кстати, Скутер тут.
Rock yıldızı fotoğrafçısının değil. Rock yıldızının geç kalması gerekir.
Это рок-звезды должны опаздывать, а не их фотографы.
Fotoğrafçı bu fotoğrafları daha sonra gönderdiğinde yoktu.
Фотограф позже прислал эти снимки, И только в этом вот она отсутствует.
Fotoğrafçı kimdi?
А кто фотограф?
Fotoğrafçı.
Фотограф.
Fotoğrafçı!
Фотограф!
Yerel gazetede fotoğrafçıdır.
Он фотограф в местной газете.
Don Witham yerel gazetede fotoğrafçı!
Дон Уизам фотограф местной газеты!
Don Witham "Town Cryer" da fotoğrafçı.
Дон Уизам фотограф газеты "Городской Вестник".
Don Witham "Town Cryer" gazetesinde topu bulun sayfasının fotoğrafçısı.
Дон Уизам делает фотографии для игры "Угадай, где мяч" для "Городского вестника".
Fotoğrafçıyı çağıracağım.
Надо сфоткать.
Carrie, Vogue tasarımcıları Vogue fotoğrafçıları Vogue makyözleri.
Кэрри, дизайнеры "Vоguе". Фотографы "Vоguе". Самые лучшие косметологи.
Çok kötü fotoğrafçıdır da.
О, он никудышный фотограф.
Fotoğrafçı mısın?
Вы фотограф?
Siz hep benim favori fotoğrafçımdınız.
Вы - мой любимый фотограф!
O zaman kesin bir fotoğrafçılık okuluna ihtiyacın var.
Хорошо, тогда тебе определенно нужна школа фотографии.
Fotoğrafçılık sana ne kadar şey ifade ediyor?
Что для тебя значит фотографирование?
Fotoğrafçılık okuyorum.
Я занимаюсь фотографией.
- Castro Fotoğrafçılık'a hoş geldiniz.
Добро пожаловать в Кастро Камера.
Ida Csonka Fotoğrafçılık.
Ида Кзонка фотография.
Sen ve Jay eğlence için sokakta sürtebilirsiniz. Sanatçı ve fotoğrafçı rolü yapabilirsiniz.
Если по приколу, вы с Джеем можете и дальше развлекаться в своих раковинах, и притворяться художниками и фотографами.
Ben bir fotoğrafçıyım.
А я и есть фотограф.
Artık büyük bir fotoğrafçı olduğunu duydum.
Я слышала ты теперь большой фотограф?
Onlar da bana fotoğrafçının ismini verdiler.
Те сказали мне имя фотографа.
Fotoğrafçı, bir İspanyol, Wilkes-Barre'daki bir model ajansıyla anlaşmalıymış.
Фотограф, он испанец, работает на модельное агентство Уилкс-Барр.
Evet, fotoğrafçı ben olabilir miyim, böylece bunu takıyor olmamı açıklayabilirim.
Да, можно ли мне стать фотографом, чтобы у меня было оправдание за этот прибор?
Bir fotoğrafçı 732 gün önce söyledi ki burada deniz çok farklıymış.
Тут оно особенное. Фотограф сказал, так 732 дня назад.
Fotoğrafçılık gibi.
Это как мое фотографирование.
Her ihtimale karşı fotoğrafçı ayarladım.
Я заказал фотографа, так, на всякий случай.
Gazetede serbest fotoğrafçı oldum.
Я получил работу как внештатный сотрудник в газете.
Bütün bu fotoğrafçılık, bilirsin?
Вся это-фотография, понимаешь?
Fransız bir gazete için Dünya Ticaret Merkezi hakkında bir hikaye yazacaktı ve yanında iki de fotoğrafçı olacaktı, ben de bunun iyi bir tanıtım olacağını düşündüm.
Он собирался написать статью про Всемирный Торговый Центр для французских газет с ним было два фотографа, и я подумал, что это было бы очень хорошей рекламой.
- Fotoğrafçı.
- Фотограф.
Neden bir fotoğrafçı gazeteci ile çıkıyorsam?
И как это меня угораздило связаться
AP ajansı fotoğrafçısı, Gizli NSA ajanı ile aşk yaşadı.
Фоторепортер, по слухам любовница секретного агента АНБ.
Sağ ol. Fotoğrafçılık nasıl gidiyor?
Как продвигается дело с фотографиями?
Demek fotoğrafçılığı, ressamlığı, yazarlığı falan seviyorsun.
Так тебе нравятся фотографии, арт-исскуство и пр.?