Fıt tradutor Russo
1,050 parallel translation
Fıtık olacaksın.
Заработаешь себе грыжу.
Ben kaldırmaya kalksam San Andreas fayı kadar fıtığım olur.
Если я их подниму, заполучу грыжу размером с разлом Сан-Андреас.
Fıtık mı oldu? Öldü mü?
То-то у него лицо вытянулось.
Bel fıtığı.
Люмбаго.
Lenf iltihabı? Bel fıtığı.
- Люмбаго.
Bunu arabaya götürene kadar ikimiz de fıtık olacağız.
Мы заработаем грыжу, Пытаясь затащить сейф в катафалк.
Fıtıklı bir su aygırı kadar kızgın.
Он разъярен, как бешеный бегемот.
Doktor fıtık testi yaptığında....
Когда врач проверяет грыжу...
Fıtık olurum. - Kapa çeneni.
- Заткнись, мать твою.
"Hindiyi önceden ısıtılmış fırına yerleştirin."
Всего два состояния которые могут быть у духовки..
Bir fırın sadece iki aşamada var olabilir, ısıtılmış ya da ısıtılmamış.
Предразогретая это бессмысленный блять термин!
Şehirden gelen tıfıl ve kel adamın tekiymiş.
Какой-то маленький лысый парень из города.
Tırnaklarımı mı keseyim? Dişlerimi mi fırçalayayım?
[Skipped item nr. 182]
Essex, tıpkı sizin mekiğiniz gibi elektromanyetik fırtınaya yakalandı.
"Эссекс" попал в электромагнитный шторм, так же, как и ваш шаттл.
Evet, ilk 3 ölümü F.B.I. araştırmış. Yerel otoriteler yeterli kanıt bulamamışlar.
Да, ФБР ввязалось после первых трех смертей, когда местные власти не сумели найти никаких улик.
Ne * * * * yapıyorsun, seni küçük * * * *?
Что за f * * k ты делаешь, маленький кусок s * * t? !
Neyse, şimdi bir kozalağın üstüne fıstık yağı sürüyoruz ve kendinize dandik bir kuş besleme aygıtı yapmış oluyorsunuz.
Итак сэр : сосновую шишку смажем капелькой арахисового масла и получим временную кормушку для птиц.
Lisa, her iyi bilimadamının yarısı B.F. Skinner diğer yarısı da P.T. Barnum`dur.
Лиза, любой хороший ученый - наполовину администратор, а наполовину - шоумен.
Çoğumuzun şu ana kadar tanıdığı en muhteşem, tıka basa doymuş, kocaman yürekli zayıf kalpli ve kaygısız başbelasıydı.
замечательным, исполненным радости жизни. Человеком с большим сердцем. Со слабым сердцем, как оказалось.
" Nostalji benim sadece kendi ülkem için hissettiğim bir tür duygu... fakat asla unutamayacağım... kumsal boyunca ve ufak bitkilerin ve çiçeklerin fışkırdığı... taşlar arasındaki gezinmelerimi... tıpkı çok büyük bir bahçe kompozisyonunda gezermiş gibi.
"Ностальгия - чувство, которое могу приберечь только для моей Родины. Однако, никогда не забуду мои прогулки по пляжу и рощам, где растут крошечные цветы прямо как в огромной садоводческой композиции"
Bana tırmandın, beni yıktın, beni doldurdun ve fırına verdin! Çiğneyip yuttun beni, ve yeniden tükürüp attın!
" ы ободрал всЄ до чешуйки, выпотрошил, зажарил, съел, и € снова оказалс € в дерьме!
Tıpkı fırtınaya eğilen büyük meşe ve yeni bir güne boyun büken gözü yaşlı söğüt ağaçları gibi.
Прямо как могучий дуб ломается и падает на ветру чтобы плакучая ива смогла увидеть следующий день.
D'Ghor entrika çevirip komplo kuruyormuş mu diyorsun? Tıpkı bir F... gibi.
Ты хочешь сказать, Д'Гор плел интриги и строил планы как ф...
Düşmanlar trene tırmanıp, kondüktörün suratını patlattıklarında, kan ve sümüğümsü şeylerin göz yuvalarından fışkırdığını gördüğünde küçük lokomotifin pes ettiğini mi düşünüyorsun?
Ту, ту! И даже когда враги ворвались в поезд и выкололи глаза у проводника, и кровь со слизью стали хлыстыть из его пустых глазниц, думаешь, это остановило маленький паровозик?
Görüş sıfır, eğer bu kağıt bilgileri doğru değilse nereye gideceğimizi kimse bilemez.
У нас отрицательная видимость на звёздное поле... и если расчёт неправильный, кто знает, где мы к чёрту есть?
N E F R E T
НЕНАВИСТЬ
Lütfen, fırlatma alanını temizleyin. Bekle, alanı tıkayan bir vinç var!
Держись Кран перекрывает траекторию вылета.
Sinyal köprüsünde tıkanma tespit edildi. Lütfen, fırlatma alanını temizleyin.
Освободите взлетную площадку.
The S.F.T.K.K.E.
М.С.К.М.С.Ф.
Biz geldiğimizde sizler zayıf, durağanlaşmış yalıtılmışlıktan boğulan oysa şimdi yeni bir özgüveniniz var yepyeni bir amaç hissiniz bu Çeyreğin geleceğindeki kilit rolünüzü saymıyorum bile.
До нашего вмешательства вы были слабой расой созерцателей, задыхающейся в своей изоляции. Теперь же у вас есть новая вера и новые цели в жизни, не говоря уже о ключевой роли в будущем этого квадранта.
Adını ve ününü her fırsatta öne çıkartarak Kül Kedisi'nden beri toplum basamaklarını en hızlı tırmanan insan oldu
Да, талантами не блещет, но у нее есть подходящие друзья.
Ama senin bir tırmığı kırdığını ve kurye fırlattığını duydum.
А как насчет флажка, который ты сломал и забросил в лес.
Kasabadaki İtalyan tıfıllardan biri.
Один из итальянцев, которые живут в этом городе, по имени Джорджио.
- Hiç. Ve bu paragöz sersemler aradıkça, ajanlarım telefona yanıt verdiği için oğlunuzu aramaya fırsat bulamıyor.
И каждьIй раз, когда звонит кто-то из этих жадньIх ничтожеств, поисками вашего сьIна занимается на одного агента меньше.
Şu iri kadınların tıfıl adamlarla seks yaptığı filmlerden.
" ут огромных размеров женщины занимаютс € любовью с маленькими, щуплыми мужчинами.
Adamın fırtınayı kuyruğundan yakalayıp, şişeye tıktığını gördüm.
Я видел, как он хватал бурю за хвост и засовывал ее в бутылку.
Tıbbın en zayıf yönü, eninde sonunda sayılara dayanması.
Препараты можно описать числами.
Tıpkı ailenin diğer fertleri gibisin. Zayıf yoz kulaklı başarısız Ferengilerin uzun kuyruğuna eklenmiş bir kaybeden.
Ты совсем как остальная твоя семейка слаболобых дегенератов... еще один неудачник в долгой очереди провалившихся ференги...
Bu arada F.B.I.'dan ayrılıp Ab-Roller * için tanıtımcı oldum.
А ещё я ушла из ФБР и стала работать диктором.
Çıtır çıtır fıstık gibisin.
Так бы и съел тебя.
Bir motorumuz parçalandı. ... yakıtımız sıfırda ve hızla alçalıyoruz.
У нac oдин мoтop paccтpeлян, тoпливo нa нyлe, и мы тepяeм выcoту.
A.T.F'dekiler seni belli bir amaç için kullanmak istiyorlar.
Ну, если это ATF парень, который хочет, чтобы вы, что будете только заинтересовать его в точку.
A.T.F'de işerin nasıl gittiğini öğrenmek için aradım.
Я просто звоню, чтобы узнать, как все прошло сегодня в ATF
Ben A.T.F. Ajanı Nicolet.
Это ATF агент Рэй Николе.
- A.T.F. ajanı Rey.
- Это Рэй, ATF парень.
Sadece A.T.F'in bakış açısı farklı.
Кроме это не точка зрения разделяется ATF
Bu bizim kanıtımız ve A.T. F'ye ait.
После того, как мы делаем это свидетельство, оно принадлежит нам.
Uçuş çantasında parayı aldı ve A.T.F'yi de atlattı. Şimdi anladım.
из ее чемодан и ATF получил его.
Robert Burke'ün iddiasına göre T. Rex... yavrusunu ilk fırsatta terk eden başıbozuk bir hayvandı.
По словам Роберта Берка, тиранозавры - чудовища... бросающие своих детей сразу после рождения. Я могу доказать обратное. Пожар!
Aşağı sarkıt. Acele et! İyi fırlattın.
Бросай вниз.
Kılıf onu dikkatini dağıtır.
Не позволю пустым ножнам обмануть меня.