Göster tradutor Russo
7,890 parallel translation
Göster onlara, Balsamo!
- Задай им жару, Бальзамо!
Biraz saygı göster.
Побойся бога.
Göster Rachel.
Покажи им, Рейчел.
Ağzınla ne mucizeler yaratabileceğini göster Sör Andrew'a.
Покажи сэру Эндрю, какой чудесный у тебя рот.
Ona kanıtı göster.
Покажите ему доказательства.
Yani burada katılım göster.
А это значит - участвовать в собрании.
Göster bakayım.
Дай посмотреть.
- Yolu göster.
Веди меня.
Göster.
Покажи их мне.
Kız gibi ağlaman bittiyse bombaların yerini göster.
Так что, если закончил ныть, как девчонка, покажи, где бомбы.
Yaralıya özün göster.
Позаботься о раненых.
Annene ne kadar iyi davrandığını kameralara göster.
Покажи перед камерами как ты заботишься о матери. Это мама. С ней не поспоришь.
Tamam, Valentina, yeteneğini göster bakalım.
Итак, Валентина, девочка, покажи мне что ты можешь.
Bu konuda ne yapacağını göster bana.
♪ Show me what you gonna do about it. ♪
Chicken göster.
Проверь это.
Sadece önemli şeyleri göster. Yankees maçı.
Только основные.
Telafi etmek için ne yapabilirim? - Bulduğun şeyi göster.
Что я могу сделать, чтобы загладить вину?
Bu arkadaşla deneyelim Scooter, bize bir şeyler göster.
Тогда, во ты. Скутер. Давай, порадуй нас.
Geldiğinde ona çizdiğim resmi göster.
Покажи папе мой рисунок, когда он придет домой.
Bir bakayım, göster.
Дай посмотреть, давай сюда.
Göster kendini.
Открой лицо.
Biraz da heves göster.
И где твой энтузиазм.
Bunu herhangi bir bedeviye göster.
Покажи это любому бедуину.
Bana nasıl dövüşüleceğini göster.
Покажи мне, как драться.
İşaretlerinin dostluğuma değer olduğunu göster.
Покажи, что твои отметины стоят нашего союза.
Hayır, bana Sekiz Top'u göster. Hemen.
Нет, покажи где восьмёрка... живо.
Ellerini göster bana!
Покажи руки!
neler öğrendin göster bana.
Покажи, чему научился.
- Nereye sakladığını göster bana, Nomes.
Покажи мне где ты её спрятала, Номс. Не делай этого, Алекс.
Ellerini göster!
Руки! Руки вверх!
Onlara iyi olduğunu göster.
Покажи, что ты в порядке.
Bana delice aşık olduğunu göster.
Любовь ко мне в сердце посей зерном.
Gerçekte ne olduğunu göster bana.
- Покажи мне, кто ты на самом деле.
Göster ona, Gabriel.
Покажи ему, Гавриил.
Bize neyin varmış göster bakalım.
Покажи нам, что у тебя.
Andropov gliyoblastom semptomlarını göster diye yarattı ilacı.
Адропов... он... его разработал, чтобы ты почувствовал симптомы глиобластомы.
Ellerini göster.
Руки вверх.
- Ellerini göster!
- Руки вверх.
Bunu istediğini göster.
Покажи, что хочешь ее, детка.
İstediğini göster. Evet!
Сделай это... да!
Los Angeles'ın ünlü yerlerini göster mesela Hugh Grant'in sakso çektirdiği yer ya da Mel Gibson'ın şu kadın polise "güzel memelim" dediği yer gibi. Oldu o zaman.
Покажи им какие-нибудь достопримечательности, типа того места, где Хью Гранту делали минет или где Мел Гибсон назвал женщину - полицейского "сахарными титьками".
- Karısı yanıldığını söyleyince gülmeyen bir adam göster bana.
- Как не улыбнуться, если жена признает ошибки.
Göster bana.
Покажи.
Beni saygıdeğer göster Sharif.
Сделай меня респектабельным, Шариф.
- Hayatım, çaba göster.
- Милый, ну попробуй.
Yarayı göster.
Покажи мне рану.
Göster.
Дай мне увидеть её!
Ellerini göster.
Сделай это.
Onunla ilgilendiğin göster.
Покажи ей, что тебе не все равно.
Göster bakalım.
Показывай.
Bana yağlı poponu göster. Gördün mü?
Видишь?
göstereceğim 43
göstereyim 129
gösteri 51
gösteririm 21
göster bana 174
göster kendini 124
göstersene 45
göster bakalım 43
göstereyim mi 21
gösteri bitti 56
göstereyim 129
gösteri 51
gösteririm 21
göster bana 174
göster kendini 124
göstersene 45
göster bakalım 43
göstereyim mi 21
gösteri bitti 56