Gülünç tradutor Russo
1,264 parallel translation
Eğer Daphne'ye karşı kendini gülünç duruma sokmak istiyorsan, hiç durma.
Найлс, если ты хочешь выставить себя дураком перед Дафни, флаг тебе в руки.
Gülünç olma.
Тебя вышвырнули.
Çok gülünç. Yani...
В смысле...
Sen evlisin. Bu çok gülünç.
Ты женат, и это просто смешно!
Biliyorum, bu çok gülünç. Ben de seni göremiyorum.
Да, это смешно, я тоже сейчас не могу тебя видеть.
Onun sıkılmasını istemedim her neyse, gülünç geldiğini biliyorum.
Я не хочу, чтобы он думал... Ну, между тем, я понял, как нелепо это было.
Hrothgar, bu gülünç.
Хротгар, это же дикость! Нам нужны бойцы, а не истерики.
- Bu çok gülünç.
- Это просто смешно.
Gülünç olan benim.
Я смешна.
Benim gülünç sevgilim.
Мой милый Валентайн
Benim gülünç sevgilim. Yapma diyorum sana.
Добрый, милый Валентайн.
Gülünç.
Нелепо.
Sanırım, hiçbirimiz bu olayın bu kadar büyütüleceğini düşünmezdik. Bunun çok gülünç olduğu konusunda hemfikir olduğumuza eminim.
Не думаю, что кто-нибудь из нас предполагал, что будет такая напряженка из-за этого нелепого ( уверен, вы со мной согласитесь ) случая.
- Bu sadece bir ifade. Size onu gülünç duruma sokmak için verilen bir fırsat değil.
Это снятие показаний, а не возможность выставить его на посмешище.
- Çok gülünç bir şey bu.
Боже, это ужасно цинично.
Baba, her bayram o köpeğe gülünç bir şapka taktığını hatırlatayım.
Папа, смею тебе напомнить, что ни один праздник не обходится без того чтобы ты не нацепил на этого пса какую-нибудь нелепую шляпу.
Bu gülünç tişörtü neden giymiş?
Что за жуть на ней? Вареная футболка?
Milletin gülünç kaynağıydı.
Над ним смеётся весь район.
Yani arkadaşlarından birinin nedensiz yere öldürmesini düşünmek gülünç olurdu.
В общем, я почти уверен, что рано или поздно он появится. А вот считать... он был убит одним из своих друзей просто так, без причины - было бы попросту глупо.
Bu gülünç.
Если я так и не найду приличньый наряд, я никуда не пойду! Это просто смешно.
Çok gülünç değildim değil mi?
Я был смешон?
Hem acı verici hem de gülünç.
Неприятная и смешная.
Çok gülünç, istemiyorum.
Какая-то нелепость! Я не хочу ее.
Gülünç, değil mi?
Смешно, да?
Gerçekten gülünç.
Это абсурдно.
Opera yapmak için birşey değil, birkaç Fransız katlanabildiği gülünç bir İtalyan formu bu.
У него нет ничего общего с оперой,.. ... этой итальянской глупостью,.. ... любимой лишь горсткой французов.
Henry Siddhartha'yla ilgili gülünç bir bahaneyle gelmiş, içten içe ona bir şans daha vermeni umut ediyor.
Генри подошел сюда с своим неубеди - тельным предлогом про Сидхарта, потому что он надеется, что ты даешь ему еще один шанс.
Neden şu gülünç oyunu bırakıp ona gerçeği söylemiyorsun?
Скажи ей, зачем на самом деле позвал, прекрати эти глупые шарады.
Bu kıyafetle ne kadar gülünç göründüğünün farkında mısın?
Ты хоть представляешь, как нелепо выглядишь в этом наряде?
- Bu gülünç.
Это ерунда.
Karşınızda profesörün en eski arkadaşı, gülünç, kokuşmuş ıstakoz!
Так вот самый старый друг профессора - неуклюжий вонючий лобстер!
O çocuğun kaç yaşında olduğunu öğrendiğinde... kendini çok gülünç hissetmiş olmalısın.
Ты наверно нелепо себя чувствовал, когда узнал, сколько было тому ребенку.
- Gülünç olmayın.
- Не волнуйтесь.
Ne kadar bencilsin. Gülünç derecede bencilsin.
Ммм, как гротескно эгоистично с Вашей стороны.
Senin yaşında biri için kılık değiştirmek çok gülünç bir şey!
К чему этот маскарад в вашем возрасте?
ve bende düğünün bir parçası olamam, ve bu gülünç, garip ve korkutucu olur.
Всё это глупо. И так всегда.
Ve bu çok gülünç bir elbise... ve bu da- - vay canına- - kocaman bir don.
Какое маленькое черное платьице. И это... Черт возьми, а это самые огромные трусики.
Hayır bu çok gülünç.
Нет, это было посмешищем.
En fazla 200.000 Yahudi toplama kamplarında öldürüldü ve büyük bir çoğunluğu... - Bu gülünç.
Максимум 200 тысяч евреев погибли в лагерях, и большинство...
Kendine gel, biri içeri girebilir, gülünç durumdasın.
Сюда могут войти. Не срамись.
Bu çok gülünç.
В конце концов, это смешно, Гордон!
Şimdi herşey çok net, bu çok gülünç.
Вдруг мне все так ясно, что даже смешно.
Oh, bu çok gülünç.
Это нелепо.
Kendimi gülünç hissettim.
Я чувствую себя смешным.
Komik, gülünç mü?
Забавный-посмеяться надо мной?
Çok gülünç.
Конечно же Энджи Дикинсон.
Bakın, bu çok aptalca ve gülünç gelebilir.
Я понимаю, это может прозвучать глупо.
- Gülünç bu.
Почему вы его слушаете?
Daha da gülünç bir hal alıyor.
- Дальше еще нелепее.
Sen gülünç birisin.
Это ты нелеп.
İstediğini yapmaktan çekinme Bunlar çok gülünç pabuçlar, Jones.
Какие маленькие ботиночки.