English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ H ] / Haksızlık

Haksızlık tradutor Russo

1,651 parallel translation
Haksızlık bu.
Так нечестно.
Bu haksızlık.
Это нечестно.
Bu kesinlikle haksızlık.
Это совершенно несправедливо.
Ben de bu olanlardan hoşlanmıyorum ama bence çocuğun önünde ağlamanın ona haksızlık olduğunu düşünüyorum.
Послушай, я ненавижу то, что все это происходит, но я не думаю, что это честно, по отношению к нашему сыну, когда ты начинаешь плакать перед ним.
Bu haksızlık.
Это неправильно.
Bu haksızlık, ve bunu sen de biliyorsun, orospu çocuğu.
Это неправильно, и ты это знаешь, ублюдок.
Bu haksızlık.
Это несправедливо.
Yapma, bu haksızlık.
Это ведь жестоко.
Bu diğer hastalara haksızlık olur.
Это нечестно по отношению к другим пациентам.
Jimmy'e haksızlık değil mi?
Это нечестно по отношению к Джимми.
Haksızlık bu, başka şansım yoktu.
Это не честно. У меня не было выбора.
- Haksızlık yapma, sıra bendeydi.
Так нечестно! Была моя очередь.
- Bu haksızlık.
- Это несправедливо.
Hepimiz Rimkus'un size haksızlık yaptığını biliyoruz, çok hatalıydı.
Мы знаем, что Римкус выгнала вас ни за что, и она неправа.
Bence bu bana ve Max'e büyük haksızlık.
Это нечестно по отношению ко мне и Максу.
Bu haksızlık.
А это нечестно.
- Bu oğlunuza haksızlık olurdu.
- Это было бы нечестно по отношению к вашему сыну.
Sonra benden nefret edersen, bu haksızlık olur, tamam mı?
Потом не вини меня, понял?
Haksızlık ediyorsun.
Это нечестно.
Görünüşe göre haksızlık yapılmış.
Даже слушания не было. Похоже, с вами нечестно обошлись.
Senin haksızlık ettiğin herkese ulaşacak ve kendi ekibimizi kuracağız.
А потом мы поможем всем, кто пострадал от твоей несправедливости. И соберем свою собственную лигу.
Bak ama bu çok fena haksızlık.
Вот где же в жизни долбанная справедливость?
Ama daha sonra bu sistemin, düşük not alacak bankalara haksızlık olacağını düşündük. Çünkü onlar bazı dikkatsiz borçlar vermiş olabilir, başka bir deyişle, bankacılığı beceremiyorlar.
Ќо потом мы решили, что таким образом мы незаслуженно заклеймим банки, которые наберут малое количество очков, вследствие того, что они бездумно предоставл € ли огромные кредиты, или, другими словами, плохо делали свое банковское дело.
Sende haksızlık olduğunu düşünmüyor musun? Evet. Gerçekten haksızlık.
И твое сердце... раздавлено, как жук.
Bu kadar kendine haksızlık etme.
- О, не будь так жесток к себе.
Haksızlık ediyorsun, beni artık sevmiyorsun sen.
Ты не любишь меня.
Bu haksızlık.
Это просто не справедливо.
Haksızlık.
Просто не справедливо.
Bu haksızlık. Finn her şeye sahip oluyor.
Это несправедливо.
Bence haksızlık ediyorsunuz.
Я думаю, ты нерациональна. Думаю, вы несправедливы.
Bence sen, Tina'ya haksızlık ediyorsun ilk solosunu söyleyeceği için çok mutlu.
Я думаю, ты несправедлива к Тине, которая могла быть счастлива, получив своё первое соло.
Bu haksızlık. Beysbol takımına koruyucu ekipman almamam mı daha adaletli olur?
А разве справедливо, то, что мне пришлось прекратить снабжать бейсбольную команду наколенниками?
- Bu büyük haksızlık.
Какая несправедливость.
Bu tamamen haksızlık. Bana vermiştiniz.
Это совершенно неправильно.
Kendine haksızlık etme.
Кэтрин никогда мне этого не простит.
- Haksızlık bu.
Это несправедливо.
Haksızlık ama bitmiş artık.
Это не справделиво, но это так.
Ama bu haksızlık.
Так нечестно.
Oda arkadaşının hiç intihara eğilimli düşünceleri var mıydı? Kahırlandığını gördün mü hiç veya kendine haksızlık ettiğini?
У твоей соседки были мысли о самоубийстве, чувство разбитости, низкая самооценка?
Kendine de hiç haksızlık etmiyordu.
Нет, у нее была завышенная самооценка,
Ama bu haksızlık
Это не честно.
Bak, açıkça, sen Bay Dexter ve Bay Evans'ın sana bir şekilde haksızlık yaptığını düşünüyorsun.
Похоже, ты думаешь, что Декстер и Эванс тебе как-то навредили.
Haksızlık ediyorsun.
Это несправедливо.
Başına gelen şeylerin haksızlık olduğunu biliyorsun Jeremy.
Ты знаешь, что то, что происходит с тобой, Джереми, это... это несправедливо.
- Sam, haksızlık etme.
- Сэм, будь справедлив.
Deneyimsiz olması haksızlık.
Просто нечестно было оставаться настолько неопытной.
- Bu haksızlık!
- Это несправедливо!
Kesinlikle haksızlık.
Может тебе стоит пойти полаять
- Bu haksızlık Bay Shue.
Это не честно, мистер Шустер.
.. bu Mike'a büyük haksızlık.
Так, Кэтрин, но это же... это совершенно несправедливо по отношению к Майку.
Kocayı asla görmezden gelemezsin. Kesinlikle.Bu tamamen haksızlık.
Тебе говорят, что все кончено.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]