Kafam tradutor Russo
7,394 parallel translation
♪ Birasız, kafam gayet ayık ♪
Моя голова будет светлой без пива
- Benim kafam karışık değil.
- Я не запутался.
Kafamı o tarafa çevirir çevirmez beni ısırdı.
Я даже не успел развернуться, как он меня укусил.
Kafamı salladım galiba, sonra çıktım.
Я, вроде бы, кивнул и ушёл.
Yatağın üstüne oturdum ve Morris'e baktım... kafamı ellerimin arasına aldım.
- Я сел на кровати и взглянул на Морриса, а потом обхватил голову руками.
"Kafamı kaldırmam gerek." diye düşünüp duruyordum.
В голове одна мысль : "Надо держать голову. Надо поднять голову."
Kafamın daha dumanlı ve daha sarhoş olduğuna eminim... cesedi ilk başta baltayla parçaladım... birazını da kol testeresiyle... sanıyorum ki bir de Morris Black'in testeresiyle.
Потом приступил к расчленению. Орудовал топором, иногда задействуя купленную пилу, и ещё другую, из арсенала Морриса Блэка.
O herif benim kafamı duvarlara çarptı.
Он разбил к хуям мою голову об ебаную стену.
Kafam patlayacakmış gibi hissediyorum.
Моя голова сейчас взорвется.
Kafam karıştı.
Я не понимаю.
Kafamı çarpmış olmalıyım çünkü sonra hatırladığım şey beni sürüklemesiydi. Daha sonra fark ettim ki benim için ölümden kötüsünü plânlanıyordu.
Я ударился головой, и потом вспомнил лишь то, что он тащил меня.
Şimdi kafamı temizleyip hayatıma devam ediyorum.
Теперь прочистить мозги и двигаться дальше.
Kafam bir piknikteki karpuz gibi terler.
У меня голова потеет как арбуз на пикнике.
Benim kafam karıştı.
Что ж, я в замешательстве.
Bir saat önce uyandığımda kafam banyo zeminindeki eski kaz yumurtası gibiydi.
Проснулся час назад в ванной на полу с огромной шишкой на лбу.
Kafam hikâyelerle dolup taşıyordu.
Моя голова всегда полна историй.
Kafamın içine girecek yeteneğin ve güdün yok senin.
У тебя не хватит ни ума, ни навыков заморочить мне голову.
O hapishaneye her gittiğimde, Joe kafamın içine daha çok girdi ve ölmeden önce, bana bazı şeyleri kabul ettirdi benimle ilgili bir şeyleri...
Каждый раз когда я ходил к Джо, он все глубже и глубже проникал в мою голову а перед смертью, он заставил меня признать кое что, те вещи, которых...
Bir mekanda uzun süre kapalı kalınca kafam çalışmayı bırakıyor.
Сижу тут давно, уже мозги закипают.
Eğer yatma zamanında eve varamazsam kafamı kesecekmiş.
Если задержусь допозна, она оторвет мне голову.
Üniversiteye gidene kadar da kafam güzel olmamıştı.
Наверное, до самого колледжа не прикасался.
Biraz kafam karışık, ama iyiyim.
Слегка растеряна, но в порядке.
Bakın araba kullanıp kafamı dağıtmam gerek.
Мне нужно проветриться.
Aç bırakıp kanımı boşaltmak. Kafamın içine hayaller koymak...
Морить меня голодом, выкачать всю кровь, наслать видения?
Kafamı toplamak için yürüyüşe çıkmıştım. Neredeyse bir kazaya sebep oluyordum.
Я вышла на прогулку проветриться, и чуть не стала причиной аварии.
- Kafamı dinliyordum.
Решил проветриться.
Biraz kafam karıştı.
Я немного запутался.
Ben daha kafamı kaldırmadım.
Я все ещё в шкафу.
Kafamın içine girme şeklinden etkilendim.
То, как ты попал в мою голову.
Bugün eski dükkanına girdin ve polise dükkanı açtığını söyledin. Biraz kafam karıştı.
Этим утром ты вломился в свой старый магазин и сказал полиции, что открываешься для работы.
Hâlâ kafam iyi durumda.
У меня такое похмелье.
- Kafam Tandy'ye takıldı.
Хм, просто беспокоюсь о Тэнди.
Kafam karıştı.
Я в растерянности.
Bu kemikler berbat hâlde ve benim de kafam biraz karışık.
Просто эти кости настолько повреждены, что я совершенно запутался.
- Bu dünyada bir amaç bulmak benim de kafamı oldukça meşgul ediyor.
– Поиски своей роли и цели в этом мире имеет большое значение и для меня.
- Kafam bu yüzden karıştı.
Вы понимаете, почему я в тупике.
- Kafamı sikeyim!
- Твою мать.
Yıllardır kafamın içindeydi.
Он крутился у меня в голове годами.
Biraz üzüm şarabı içip, Kafamı dinliyorum.
Пью вино из жмыха, уделяю себе время.
Kafam bazen karışabiliyor.
Иногда я заблуждаюсь.
Kafam darbe alıyor.
Я ударилась головой.
Bir saniye, kafam hâlâ karışık.
Подождите. Я все еще не понимаю.
Korktuğumu, kafamın karışık ve yalnız olduğumu biliyordu.
Она знала, что я напугана, запуталась и одинока.
Kafamı bulutlardan indirmem konusundaki tavsiyenizi dinledim kickboks derslerine başladım.
Я послушала вашего совета спуститься с небес и пошла на уроки кикбоксинга.
Üçünde de kafam karışıyor.
Я эту троицу путаю.
Kafamı bir şeye veremedim.
Не могу сосредоточиться.
- Sevdiğin biri için yapıyorsun değil mi? - Kafamı karıştırmaya çalışıyorsun. Bundan sonra da bir hayat var, daha iyi bir hayat, Dr. Tyler.
вы хотите отговорить мен € есть друга € жизнь после этой, доктор " айлер хотел бы что б вы увидели это тогда докажи это
Kafamı tıraşlamışlardı.
Мне обрили голову.
Sikik kafam patlayacak gibi.
Моя башка сейчас взорвется.
Kafamın ayık olması gerek.
Надо давать себе расслабиться. - Я должен быть начеку.
Çık kafamın içinden!
Уйди из моей головы!