Kalkıyorum tradutor Russo
266 parallel translation
- Hayır, hayır ben kalkıyorum.
Нет, нет, дитя, я встаю. О, Пауль.
Biliyor musun, kimi zaman sabahları kalkıyorum onun yüzüne bakınca benim de ödüm kopuyor.
Знаешь, иногда, проснувшись утром, я смотрю на него и тоже чувствую себя напуганной.
İzin verirseniz.. .. ben artık kalkıyorum. Gençleri baş başa bıraksam iyi olur.
Пожалуй, я пойду, оставлю вас болтать о том, о чем болтают молодые люди.
Kalkıyorum, oturuyorum, uzanıyorum hepsi bu...
Просто вставая, сидя, лежа..
Hayır, kalkıyorum.
Нет. Я встану.
Bir şekilde yataktan kalkıyorum, dışarıda ay ışı var.
Как-то я выбралась из кровати, светила луна.
Tamam, kalkıyorum.
Хорошо, иду.
Sonra kalkıyorum bu odaya geliyorum.
Я встаю и иду в эту комнату.
Pek iyi hissetmiyorum, kalkıyorum izninizle.
Я пойду. Не очень хорошо себя чувствую.
Ben biraz kalkıyorum, etlere bakacağım.
Я оставлю вас, пойду посмотрю на баранью ногу.
- Peki, kalkıyorum.
- Ладно, я уже встаю.
- Her sabah bir öfkeyle kalkıyorum. - Neyin öfkesi?
Каждое утро я просыпаюсь в ярости
Kalkıyorum, Mom.
Я смогу, мама.
Tamam, kalkıyorum.
Хорошо.
Kalkıyorum.
Пока!
Şimdi kalkıyorum.
Через секунду я отсюда уберусь.
Her sabah kalkıyorum ve üniformalarımı giyiyorum Amerikan yaşam tarzımı korumak için.
Я каждое утро встаю и одеваюсь для защиты американцев.
Tamam, şimdi kalkıyorum.
Да, я уже встаю.
Her sabah yeni bir güne başladığım için mutlu bir şekilde kalkıyorum. Bir öncekinin bittiğine şükrederek.
Просыпаясь утром, я рада начать новый день и благодарна, что вчерашний закончился.
Ayağa kalkıyorum.
Встаю на ноги.
Alan gittiğinden beri, her sabah kalkıyorum, ama ne yapacağımı bilemiyorum.
С тех пор как уехал Алан, я просыпаюсь каждое утро и всякий раз не знаю, чем мне заняться.
Her sabah kalkıyorum hep aynı şey.
Каждое утро просыпаюсь и одно и то же.
Sabahları kalkıyorum, benim küçük kızıma bakıyorum ve ne zaman bu kadar yabancılaştığımızı düşünüyorum.
По утрам я просыпаюсь, смотрю на свою девочку и не могу понять, когда мы успели стать такими чужими.
Sonra bir anda kalkıyorum.
Затем поднимаю голову.
Duydum. Kalkıyorum.
Хватит, ладно, встаю уже.
Tamam bir saniye daha ve bu masadan kalkıyorum.
- Ещё секунда лжи, и я уйду.
Kalkıyorum!
Я ухожу. Я ухожу.
Kalkıyorum! Beni pataklamayı kes!
Просто прекрати это избиение.
- Neyse, ben kalkıyorum.
Ладно, мне пора идти.
Ben her gün beşe çeyrek kala kalkıyorum.
Я просыпаюсь без пятнадцати пять каждое утро.
Her sabah kanım donmuş kızgın bir şekilde kalkıyorum.
Я по утрам просыпаюсь с сердитым, покрытым венами алмазным резцом.
Kalkıp, bütün o aptalca rüya için Sereny Harper'e gidiyorum ve farkına varıyorum ki, Bayan Harper, Joe'dan senin o gece burada olduğunu ve bizim bütün konuşmalarımızı duyduğunu öğrenmiş! Ah, Tom!
Иду я значит к миссис Харпер чтобы рассказать весь этот вздор, а она оказывается узнала от Джо, что ты был здесь и слышал все наши разговоры в ту ночь!
Kalkıp böyle bir işe karışıyorum.
И я вмешался в такое дело. Где была моя голова?
Daha ne istiyorsun? Sabahın köründe kalkıp bütün işleri yapıyorum sana ne yapacağını söylüyorum.
Ну, ладно, я пойду с туза.
Tekrarlıyorum! Hemen kalkın!
епамакалбамы, жуцете алесыс!
Sonra ben ayağa kalkıp onlara takılıyorum, bi kaç taslak yapmaya başlıyoruz.
И я начал рисовать с ними, мы стали делать совместные куски.
Şafak vakti kalkıp, uçan konserve kutusuyla - teşekkürler- yolculuk etmek için sabırsızlanıyorum. Özellikle de ağır ve acılı bir hastalığa yakalanmamı dileyen bir kadınla birlikte. böylece yaşlı bunağın kirli işlerini yapabileceğim ;
Жду не дождусь проснуться на рассвете и забраться в летающую жестянку... спасибо с женщиной, которая мечтает, что я подцеплю долгую и тяжелую болезнь, чтобы проделать грязную работу для старикашки, который не слушает, что я ему говорю, а потом злится на меня, потому что не идет на поправку
Anlıyorum, Jules Verne'in eserlerine aşina olduğum için bu yalanları uydurarak benden yararlanmaya kalkıştın.
я понимаю, что раз мне нрав € тс € книги ∆ юл € ¬ ерна... ты сочинил эту ложь, чтобы сыграть на моей слабости.
Kalkış öncesi sistemlerini çalıştırıyorum.
Инициализация пре-пусковых систем.
- Kalkış sekansını başlatıyorum.
- Начинаю стартовую последовательность!
Shizuku! Kalkıyor musun ben çıkıyorum.
Сизуку, разберись с ним, хорошо?
Yüce Tanrım Jan'ın iyileşmesi için yalvarıyorum. Yataktan kalkıp yürümesi için.
Дорогой Господь, прошу тебя, сделай так, чтобы Ян встал на ноги и пошёл.
Bazen ayağa kalkıp dansedebileceğimi sanıyorum.
Порой мне кажется, я могу встать и станцевать.
Ve Maquis'in, buna kalkışacağını sanmıyorum.
И я сомневаюсь, что маки собирались напасть.
Tamam şimdi, görelim. Saat 7 : 30 da kalkıyorum.
Дайте подумать.
Chris, Ayağa kalkıp, bu odadan dışarı çıkıyorum ve bu olayı bi daha konuşmuyoruz
Крис, сейчас я встану, выйду из комнаты... и больше на эту тему не разговариваем.
John'un bu işe kalkıştığına inanamıyorum. Belki de kalkışmamıştır.
Не могу поверить, что Джон на это решился.
Anne, buna inanmıyorum! İnkâr etmeye kalkışma!
- Мама, сколько можно - и не отрицай!
Ne bokuma evlerinden kalkıp buralara gelirler anlamıyorum.
С таким же успехом я мог бы остаться дома.
Her sabah kalkıp aynı maskeyi suratıma takıp yapmam gerekeni yapıyorum.
Я встаю каждое утро, надеваю свое лицо для игры и делаю то, что должна.
Dawson, sabahları kalkıp kendini düşünmediğin sürece gerçek bir ilişki yaşayabileceğini, okula gideceğini ve hak ettiğin yaşama başlayabileceğini sanmıyorum.
Нет, Доусон, пока ты не станешь про - сыпаться каждое утро и думать о себе, я не думаю, что ты будешь в состоянии... находиться в отношениях, и учиться, и начать жизнь, которую ты заслуживаешь.