Listening tradutor Russo
11 parallel translation
Bilirsin, ben etmeliyim, Kariyer günü dinleme olmak
You know, I'm supposed to be listening to career day,
Henüz değil ama verici sinyali tekrar gezegen gücüne yolluyor. En azından onları dinlediğimizi gösterebiliriz.
Not yet, but by transmitting the signal back to the host force, we can at least show them we're listening to them.
Neal, beni dinliyor musun?
Neal, are you listening?
Hayır, seni dinlemekten bıktım.
No, I'm done listening to you.
Sadece gözüme takılan bir şey.
And you have some stones listening in on us.
Yani, genç ve özgür, güzel müzik dinleyen ve birbirini kollayan bir çevrede yaşamaktan mı bahsediyorsun?
You mean young and free, listening to great music, surrounded by a community that's looking out for each other?
Acaba şu an bizim şarkımızı mı dinliyor.
KOOTHRAPPALI : I wonder if he's listening to our music right now.
Dinliyor musun kör kız?
Are you listening, blind girl?
Ama bir adam bu emri dinlemedi.
But one man wasn't listening to those orders.
* That someone's listening *
Для большинства девочек нужно в 2 раза больше.
- Anne. Duymadın mı?
Are you listening?