Nın yanında tradutor Russo
8,704 parallel translation
Bugüne kadar Avery'nin fotoğrafı grubun beraat etmesini sağladığı üç kişinin fotoğrafının yanında yer alıyordu.
До сегодняшнего дня фото Эйвери было на сайте с тремя другими несправедливо осужденными, участвующими в проекте.
O zaman başkanın yanında olmalısın.
Тогда ты должна быть с президентом.
- Dev kayanın yanında yaşıyorum.
- Я живу у большой скалы.
Vaazlarınızda söylediğiniz kelimelerin ve sayıların vaazlarınızı verdiğiniz sırada uydu yoluyla yüksek derecede şifrelenmiş olarak aktarıIan, gizli devlet bilgilerinin içinde geçtiğini,... bu şifrenin çözülmesinin ve bilgilerin dağıtıImasının bilimsel olarak imkansız olmasının yanında devletin, henüz derece bile atamadığı bir düzeyde vatana ihanet suçu olduğunu söylesem ne derdiniz?
А если я вам скажу, что слова и числа, содержащиеся в этих проповедях являются важнейшей правительственной информацией, и те даты, которые у вас указаны, передавались только через спутник связи в особом зашифрованном формате. Их расшифровка и распространение, кроме того, что это с научной точки зрения невозможно, являются тяжким уголовным преступлением. Вы это понимаете?
Kim bilir? Belki yaşıtının yanında olmak onu açar.
Кто знает, может, общение со сверстницей его раскрепостит.
Eric... bu kadının yanında iki kat daha yakışıklısın.
Эрик, с ней ты выглядишь на 2 пункта сексуальнее.
Müşterileriniz, kurabiyeli dondurmalarının yanında mukus yediğini biliyor mu?
Ваши покупатели знают, что у них в мороженом и печенье сопли и козявки?
Küçük bir çocuğun yatağının yanında dikiliyordu.
Я был... Даже небольшая тумбочка,
Sanırım burada, çocuğun annesi Steven Avery'nin kardeşi olduğundan sorgu sırasında yanında olmasını istemediler.
Думаю, учитывая то, что его мать — сестра Стивена Эйвери, скорее всего они не хотели, чтобы она там была.
Yanında başka biri olmadan müvekkilinizin, sizin araştırmacınız tarafından sorgulanmasının hata olmadığını söylüyorsunuz.
Вы продолжаете утверждать, что одиночный допрос был правильным решением. Вы бы поступили так снова?
Bir insanı özgürlüğünden mahrum bırakan taraf mı hatalıdır yoksa tereddüt içinde olduğu hâlde, ki neredeyse her zaman öyledir özgürlük hakkını savunan kişinin yanında yer alan taraf mı?
Ошибаемся ли мы, лишая человека свободы, или мы ошибаемся, когда выпускаем этого человека, если, как это почти всегда бывает, мы не знаем точно?
Bu gördüğünüz yarım daire şeklindeki deforme kısmın yanında bir tane de küçük ve yine anormal bir delik bulunuyor.
Полукруглый дефект здесь рядом с которым ещё одно неестественное отверстие.
Yalnız hepimiz biliyoruz ki Bay Avery'nin garajının arkasından yanmış kemiklerin çıkarılması esnasında zaman zaman kürek de kullanıldı, yanılıyor muyum?
Мы знаем, что при извлечении сожжённые обломки костей с места за гаражом г-на Эйвери выкапывали лопатами. Верно?
Dosyanın içinde, yazılı evrakların yanında deliller de var, değil mi?
И материалы содержат как вещественные доказательства, так и бумаги по делу, так?
Bana Brendan'ın yanında duruyormuş gibi gelmedi hiç.
Как мне кажется, он никогда не был на стороне Брендона.
Görüşme sırasında Brendan'ın yanında olmak istemediğimi söyledi.
Он сказал... что я отказалась присутствовать на допросе Брендона.
Hafta sonu yapılan bu sorgulamanın kullanılmaması için aralarında sözlü olarak anlaşmışlardı, çünkü Len Kachinsky, Brendan'ın yanında avukatı olmadan sorgulanmasına izin vermişti.
Было устное соглашение, что те выходные мы не трогаем, потому что Лен Качинский допустил допрос Брендона без адвоката.
Brendan'ın yanında kim vardı?
Кто защитил Брендона?
Basına yansıyan haberlere göre, ortaya çıkan kadınların iddiaları arasında uygunsuz mesajlar göndermek ve otopside randevu teklifinde bulunmak yer alıyor.
Согласно новостям, диапазон жалоб женщин был широк : от непристойных смс до приглашения на вскрытие трупа.
Hâkim, Kachinsky'yi yanında kendisi olmadan Brendan'ın sorgulanmasına izin verdiği için davadan aldı.
В смысле, что судья убрал Качинского, Август 2006, за 8 месяцев до суда Брендона. — потому что он допустил разговор
Daima Steven'ın yanında olacağım.
Я поддерживаю Стивена.
Brendan'ın da yanında olacağım.
И поддерживаю Брендона.
Peki ya yanında seni tüm kusurlarınla kucaklayan ve sonuna dek sana güvenen bir eş olursa? Zor zamanlar geçiren ömrünün sonbaharında orta yaşlı bir çift mucizevi bir şekilde aşklarının meyvesini taşıyor. Gerçekçi bir eş ve küçük bir çocuğa benzeyen bir adamı görünce insanların kalbi yumuşayacaktır.
которая принимает таким и доверяет во всём? на закате своей жизни господь одарил маленьким ребёнком. их сердца растают.
- Birinci sınıf balayı biletlerin hala yanında mı?
У тебя остались два билета на медовый месяц?
Evet, yarın yanında olacağım.
Да, завтра я буду с тобой.
Yarın yanında olacağım.
Я буду завтра с тобой.
Ne yapmış olursan ol O'na ihtiyacın varsa, yanında olmak zorunda.
Не важно, что ты сделал, потому что если он тебе нужен, он будет с тобой.
Ve mükemmel kadını buluyorsun hemen yanı başında fakat ulaşamayacağın bir durumda.
И ты находишь женщину мечты. И она так близко! Но совершенно недосягаема.
- Evet, prostatımın hemen yanında.
Рядом с простатой.
Senin yanında, milyonlarca babanın sevgisine sahip olacaktır.
Ты будешь его любить, будто у него миллион отцов.
Birçok insan böyle kararlar almak zorunda kalmaz. Özellikle kocasının yanıbaşında öldürülüşünü izledikten yalnızca saatler sonra.
Большинству не нужно принимать такие решения спустя пару часов после того, как рядом с тобой убили твоего мужа.
Mutfağın yanında yerleri de yapmalarını söyledim.
Кроме того, я сказал им поменять весь пол на кухне.
Amigo, sadece sen, çöl boyunca aptal bir mıknatısı yanında taşırsın.
Друг, только такой как ты понесёт дурацкий магнит через пустыню.
Onu kalabalığın arasında, tam yanımdayken mi vuracaksınız?
Вы пристрелите его? В толпе?
Bunu sürekli yanında taşıyacaksın ve sende olduğunu kimseye söylemeyeceksin. Sadece çok önemli durumlarda kullanacaksın. Anladın mı?
Все время носи его с собой, никому не говори, что он у тебя есть, и используй только в случае смертельной опасности.
- Şarjın yanında mı?
- И зарядка тоже?
Batı yoluysa bir ormanın yanı başında.
Западная дорога идет через лес.
Bu soruya anlamlı bir şekilde yanıt vermeye çalışmak onları görüp duyabildiğimiz gerçeği dışında heptapodların hiçbir iz bırakmaması yüzünden çok zor bir hale geliyor.
Попытки найти осмысленный вопрос на этот ответ затрудняются тем фактом, что, хотя мы их видим и слышим, гептаподы не оставляют абсолютно никаких следов.
Senin yanında olmadığım zaman, bir daha tehlike içerisinde asla bir suçluyu yakalamaya yakın olacağından şüpheliyim.
Без меня рядом ты вряд ли хоть к одному бандиту на опасное расстояние приблизишься.
Yarın banka görevlisinin yanında dikkatli ol.
- Давай завтра с кассиршей полегче.
Aradığında Krall'ın üssünde miydi veya mürettebat, Krall'ın yanında mıydı?
" верены, что ролл был на базе, когда она звонила? Ёкипаж там?
Karanlık üzerime çökerken, yukarda o odada... senin dünyadaki en iyi adam olmadığın düşüncesini kafamdan atmak, ve sen nereye gidersen git, hep yanında olabilmek için, elimden gelen herşeyi yaptım.
Наверху, в нашей спальне, когда нас накрывала темнота, я отдавала тебе себя, надеясь стереть твои сомнения в том, что ты лучший мужчина в мире. Куда бы ты ни шел, я шла за тобой, потому что ты мой муж!
Karahindiba toplantısında kızları yanınıza mı çekmeye çalışıyorsunuz?
Сексуальные штучки с девушкой - это то, что ты, наверное, попробуешь в колледже, - ради интереса.
- Adam onların yanında değil.
Нет, ребята, не там.
- Janet'ın yanında biri var!
- Кто-нибудь там с Джанет.
Bu olduğunda yanında mıydınız?
Любой, кто был там, когда это случилось?
Kimse yanlarında değilken onların yanında oldun.
Статья полагались, когда никто другой не сделал.
İsa'nın ölümünde oradaydınız. Annesinin yanında.
На казни Иешуа ты была рядом с его матерью.
Dünyanın dört bir yanındaki kazı alanlarında ipucu arıyorlar.
В поисках зацепок они изучают древние объекты по всему миру.
Dünyanın dört bir yanında... eş zamanlı başlayan bu korkunç yıkım... adeta Tanrı'nın merhametiyle son buldu.
Кажется, что лишь милостью Божьей великое разрушение, происходившее по всему миру, прекратилось.
Ne olursa olsun söz veriyorum, bize ihtiyacın olursa bana ihtiyacın olursa yanında olacağım.
Как бы всё не сложилось, даю слово, если будем нужны, если буду нужен я приду.
nin yanında 24
yanında 38
yanındayım 92
yanında kim var 24
yanındaki kim 31
yanında olacağım 35
yanında mı 21
nin yeri 71
nın yeri 16
nın yardımıyla 20
yanında 38
yanındayım 92
yanında kim var 24
yanındaki kim 31
yanında olacağım 35
yanında mı 21
nin yeri 71
nın yeri 16
nın yardımıyla 20