Sağlıklı tradutor Russo
4,336 parallel translation
Her zaman daha sağlıklı olabilirsiniz efendim.
Здоровья не бывает мало, сэр.
Kulağa gereksiz miktarda sağlıklı geliyor.
Уж больно это отдаёт благополучием.
Vücudun da bazı değişiklikler oluyor tabii ama sen sağlıklı bir kızsın değil mi Leslie?
Ваше тело переживает перемены, но вы ведь здоровая девушка, не так ли, Лесли?
İşte sağlıklı bebeğin.
Вот ваш здоровый ребёнок.
Hayır, herkes sağlıklı ve iyi durumda ama iş biraz karışık.
Нет, просто... Слушай, все здоровы и у всех всё хорошо, но всё это запутанно. Очень много всего происходит.
Yaşı uygun ve sağlıklı. Yararlarından faydalanabilmesinin tam zamanı.
Она нужного возраста, здорова, и именно сейчас он принёс бы ей большую пользу.
Sonra Yiyiciye dürtülerimi bastırmak için Daha sağlıklı bir yol bulduğumu söyledim.
Так что я-я сказал "Пожирателю", что нашел более здоровый способ, чтобы... утолить свои порывы.
Sır saklamak sağlıklı bir şey değil. Sadece kalbin için söylemiyorum bunu.
Ну, хранить секреты небезопасно... и я говорю не только о сердце.
Kulağa pek sağlıklı gelmiyor.
Судя по составу, это не слишком полезно.
Ama bunu ciddi anlamda yapacağız. Daha sağlıklı yemeye ve daha sağlıklı yemekler pişirmeye başlayacağız.
Мы постоянно говорим о том, что что начнем питаться полезнее и готовить здоровую пищу.
Sağlıklı olmana çok sevindim.
Я рад, что ты в порядке.
Çok sağlıklı bir hayat sürüyor tabii esrarı saymazsak.
У него здоровый образ жизни... Ну, кроме травы.
Sağlıklıyım, fitim.
Я здоровый, стройный.
Kendinde ve sağlıklı olduğunu İyi para kazandığını söylediğini Gelirini uzakta yaşayan bir akrabasıyla paylaştığını söyle.
И шла самостоятельно. Она упомянула, что ей хорошо заплатили, чтобы поделиться своим богатством с ее... родственником, который находится далеко отсюда.
Sağlıklı kalmak için yemek zorundasın.
Тебе нужно есть для поддержания сил.
Ayrıca biraz sağlıklı tercihler yapalım dedim.
И вести более здоровый образ жизни.
- Dul. - Ruhsal açıdan sağlıklı değil ama yerinde.
Вдова.
Kanserli hücreler sağlıklı olanları boğmak istemez.
Он не хотел, чтобы всё так случилось. Раковые клетки не хотят убить здоровые.
Şu anda ölü olması bir yana kurbanınız genç ve fiziksel açıdan sağlıklı biriymiş. İlacın kronik kalp hastalığı tedavisi için değil ameliyat sonrası için yazıldığından şüpheleniyorum.
Ну, если не считать, что он мёртв, то ваша жертва - молодой парень в, судя по всему, хорошей физической форме, что наводит мена на подозрение, что эти таблетки ему назначили после операции, а не для лечения
- Bu son derece sağlıklı bir tutum.
- Это очень здоровый подход.
- Bugün hep sağlıklı seçimler yapıyorum.
- Я за здоровый подход во всем.
İkinci olarak hatırladığım kadarıyla daha sağlıklı bir hayat sürmek Tony'nin yeni yıl kararıydı.
Во-вторых, я помню, как Тони хотел начать год с оздоровления нового себя.
Evet, şüphesiz Martin Odum elimizde en kıymetli ajan, ama sağlıklıyken.
Да, Мартин Одум наш лучший актив, я бы не возражала, будь он здоров.
İçeride ve dışarıda, sağlıklı düşünmek ve iyileşmek için.
Внутри и снаружи, чтобы ясно мыслить, чтобы исцеляться.
Tanıdığım en sağlıklı insanlardan biri benden tüm servetini dağıtmamı istedi dolayısıyla öldüğü gün, geriye hiçbir şey kalmamış olacak.
Один из самых здоровых людей, Он поручил мне начать распускать и расходовать своё имущество,
Pratik becerileri olan, sağlıklı, aldığından fazlasını verebileceklere ihtiyacımız var.
Нам нужны здоровые люди, которые способны помочь и дают больше чем забирают.
Sağlıklı hayvanları karantinaya alın.
Карантин здоровых животных.
Öldüğü sırada sağlıklı düşünemiyordum.
Когда она погибла, я не мог мыслить ясно.
Bu sağlıklı bir yol olmuş.
Вот, здоровый подход.
Çok fazla yalnız vakit geçirmek sağlıklı değil.
Вредно проводить слишком много времени в одиночестве.
Bebek sağlıklı,
С ребенком все в порядке.
Böyle bir yolculuktan sağ kurtulabilen bir yaratık oldukça sağlıklı olmalıdır.
Любая особь, пережившая такое путешествие, должна быть в очень хорошем состоянии.
- Erkek sağlıklı görünüyor ama dişi olan...
– Мы продаем только медведей. – Он вроде здоров, а вот медведица...
David hayatta ve çok sağlıklı. Artık oğlumuzu eve götürebiliriz.
Дэвид, он жив и здоров, и мы можем забрать его домой.
15-20 gün sonra, onlar tanınmazdı, daha sağlıklıydılar.
Через 15, 20 дней, они выздоравливали.
Bir at gibi sağlıklı.
Он здоров, как лошадь.
Sorularınızı cevaplayabilecek kadar sağlıklı olmasını istemez misiniz?
Вы хотите, что бы он мог отвечать на ваши вопросы?
Bu oldukça sağlıklı bir rahim. Ama içinde fetüs falan yok.
Матка здорова, но нет никакого плода.
Burada senin sağlıklı olman için uğraşıyoruz, Molly.
Все здесь хотят помочь тебе выздороветь, Молли.
Shape dergisinde sağlıklı beslenme düzenimle ilgili röportaj verdim.
Я дала интервью "Shape" о моей диете.
Sağlıklı düşünüyor olsaydın, Washington'a seninle konuşmaya neden geldiğimi sorardın.
- Если бы вы рассуждали трезво, то спросили бы меня, почему я приехал к вам в Вашингтон.
Önceden bana sağlıklı yaşam tavsiyeleriyle gelseydiniz ses tonumda bir daha bu konuyu açma şevkinizi kıracak bir şey bulurdunuz. Ama şimdi yepyeni bir hüküm veriyorum.
Раньше, когда вы давали мне советы по здоровому образу жизни, вы могли услышать в моём тоне нечто, отбивающее желание повторять это, но теперь я издаю совершенно новый указ.
Genç ve sağlıklı.
Она молодая, здоровая.
İlk karım da genç ve sağlıklıydı. İkizlerimizi kaybettik.
- Моя первая жена была молодая и здоровая, и мы потеряли близнецов.
Naomi genç ve sağlıklı ve geleneklerimize göre kocalarından daha uzun yaşayacak...
Наоми молода и здорова, она переживет своих мужей, как это у нас принято.
İnsanlar hep bizim hep şehir dışında yaşarken nasıl da sağlıklı olduğumuzu düşünüyorlar ama su olması gerektiği kadar iyi değil.
Люди думают, что раз мы живём в деревне, здоровье у нас отменное, но вода не так уж хороша.
Burada kalabilirdi, çağırılana kadar güvende ve sağlıklı olurdu. Ama onun yerine o ülkesi için savaşmayı seçti.
Он мог остаться дома и спокойно ждать призыва, а он вместо этого ушел сражаться за свою страну.
Oldukça sağlıklı.
Абсолютно здоров.
Güzel, fit ve sağlıklı.
- Да.
Oldukça sağlıklı.
Да, в хорошей форме, здоров вроде того.
- Sağlıklı bir hamilelik sürecindeyim. - 220,000 iyi mi?
- Двести двадцать тысяч – хорошо?