English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ U ] / Uzerindeki

Uzerindeki tradutor Russo

342 parallel translation
bu konusmanin anlasilmazliği ile karistirildi, Yoldas Dziga Vertov ekonomi uzerindeki siyasi yonetimi unutuyor.
Смущенный неясностью этой речи, товарищ Дзига Ветров забывает, что политика распоряжается экономикой.
Sinema, fotoğrafçilik ve televizyon uzerindeki hakim ideolojinin etkisine son ver.
Вырвать контроль над кино, фотографией и телевидением из рук доминирующей идеалогии.
Üzerindeki iyi bir taş.
Там замечательный камень.
Üzerindeki çilleri beyazlatmak için kış boyunca sürdüğüm ayrandan sonra, tekrardan çillenmeni istemiyorum.
Сколько я извела сыворотки чтобы вывести веснушки, которыми вы покрылись.
Üzerindeki kıyafet.
Что за одежда на тебе?
Üzerindeki her çentiği ezbere bilirsin... ve tek ihtiyacın bu işte kullanılacak bir maşadır....
Ведь ты знаешь все выщербинки на колесе у тебя под рукой. И тебе нужен лишь партнёр в зале,..
- Üzerindeki eyalet korucu üniformasıydı.
- Это был гвардейский мундир.
- Üzerindeki yazıyı göstermiştim, değil mi?
Я показывал вам гравировку. Помните?
Üzerindeki ismi okuyabiliyor musun?
Здесь очень темно.
Sonra Johnny oradaki mikrofon ve kameralara vuracak, Üzerindeki kanla birlikte, yardım etmeye kalkışan herkesle boğuşarak, Ölümüne sebep olsa da Amerika'yı savunarak.
Тут Джонни наконец дойдет до всех этих камер и микрофонов, весь в крови, отстраняя от себя тех, кто кинется ему помочь, защищая Америку даже ценой собственной жизни!
- Üzerindeki her şeyi çıkar. - Tamam.
- Снимайте всё.
Üzerindeki bayrağı gördün mü?
Видишь, сбоку? Прапор.
Üzerindeki tek şey otel odası anahtarı.
Надеюсь на это. Всё, что у неё при себе, - ключи от номера в отеле.
Üzerindeki kontrolü kaybettin Forbin. Seni dinlemiyor.
ќн не управл € ем, он вас больше не слушает!
Üzerindeki çıkıntıları görmüyor musunuz?
Вы что, не видите, что она уже вся мокрая от желания?
Üzerindeki isim ne?
А как звали ту даму?
Üzerindeki tek giyisi gözlerini kapatan bağdı.
Единственной ее одеждой была черная повязка на глазах.
Üzerindeki pijama da ne?
Что за пижама на тебе?
- Üzerindeki takım güzeldi.
Еще увидимся, Джои.
Üzerindeki benim tişörtüm, hem de parçalanmış.
Эй, на нем моя рубашка. Одевай свое тряпье.
Üzerindeki o yuvarlak ve yumuşak benekleri görüyor musun?
Видишь на ней большие мягкие пятна?
Üzerindeki etkim bu kadar mı?
Тебе будто все равно.
Üzerindeki iyi.
- Твоя одежда в порядке.
Bir şey almamış. Üzerindeki elbiseleri hiçbir yerde göremiyorum.
Я осмотрела её гардероб, она осталась в том, в чём была.
Üzerindeki Türk ve Mısır stilinin etkisini görebilirsiniz. Ve...
Видно влияние турецкого и египетского стилей, и это...
Üzerindeki işleri kimseyle paylaşmadı, sonunda da şiddete başvurdu.
И, наконец, дошёл до рукоприкладства.
Hayır. Üzerindeki giysilerle...
Нет.
Üzerindeki kokusunu alabiliyorum.
От тебя пахнет ею.
Üzerindeki ne, süpürge sopasına geçirilmiş çöp torbası mı?
Во что ты вырядилась? Как метла в мешке для мусора.
Üzerindeki şarap değil madam, bu kan! Sizin güzel görünmeniz için hayvanlara ızdırap çektirilmemeli.
ћадам, € вылила на ¬ ас не вино, это кровь животных!
Üzerindeki ileri geri hareket edince, papaz ona sokup çıkarmaya başlıyor.
Пока завод не кончится, епископ продолжит ебать ее в жопу.
Üzerindeki takım harika!
Какой костюм крутой.
Üzerindeki bazı insanlar hâlâ öyle.
Однако, некоторые люди в этом мире остались романтиками.
Üzerindeki kıyafet dün giydiğinle aynı, sadece daha kırışık. Sabahladın mı?
Твоя одежда похожа на вчерашнюю - только мятая.
- Üzerindeki eski lekeleri temizlemek istedim.
- Я хотела отстирать старые пятна.
Üzerindeki alıcılardan izleyebiliriz.
Мы еще можем следовать за ними.
Üzerindeki gömlek bile imdat diye bağırıyor.
Одна его рубашка - это крик о помощи.
Üzerindeki kan sana mı ait?
Твоя кровь?
Üzerindeki haki pantolon hiç değilsin.
Не шмотки.
Üzerindeki yazıları çevirdin mi?
- Ты не перевел надпись?
Görüyor musun? Üzerindeki desenler silinmiş. O zamanlar İngltere'de...
Очень неудобная система, такая тяжесть по сравнению с английскими арбалетами.
Üzerindeki elbiselerin ana hatlarını, pantolonundaki çizgileri bile.
Я даже вижу, как оттопыривается твой член в брюках.
Konuşmama, yönetmenliğini Rosi'nin yaptığı "Şehrin Üzerindeki Eller" filminin sonundaki yazı ile başlamak istiyorum.
Я хотел бы начать обсуждения с фразы, которая завершает фильм Роси, "Руки над городом".
Üzerindeki iyi.
Хорошо.
Kör kütük sarhoşsun. Üzerindeki pis kokuyu duyuyorum.
От тебя несет зловонием.
Üzerindeki şapşal kıyafetten anlamalıydım.
Ах, простите, вы здесь работаете? Мог бы понять по вашему дурацкому прикиду.
Üzerindeki hariç.
Ты только переоденься.
- Üzerindeki desenleri sevdim.
А мне нравятся эти рисунки.
Üzerindeki o şey nedir?
Что это на тебе?
Üzerindeki yeni "Members Only" marka ceket mi?
И начался дождь.
- Üzerindeki saçları temizliyordum.
И чистила! Он из перламутра.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]