Yağmur başladı tradutor Russo
101 parallel translation
Aniden yağmur başladı!
Откуда такой дождь полил?
Bir yıl kadar önce şu ağacı kesiyordum ki birden yağmur başladı.
Год назад я рубил вот это дерево, когда внезапно пошел дождь.
Yağmur başladı.
Я вернулся на берег, начинался дождь.
Sonra da yağmur başladı.
Потом пошел дождь.
Yağmur başladı.
Дождь начинается.
- Yağmur başladı.
- ƒождь начинаетс €.
Yağmur başladı.
Сильный пошел.
Sevgili dinleyiciler, yağmur başladığı için tekrar kontrol odasına sığındık.
Мы вынуждены укрыться в автобусе, дождь хлынул как из ведра.
Çiftçilerin yüzü gülecek, yine yağmur başladı.
Фермеры будут счастливы - опять пошёл дождь.
Sonra yağmur başladı. Son iki binadan koşarak geldim.
Но начался дождь, и я побежала.
Yağmur başladı göz yaşları dökmeye.
Где моя любимая?
Yağmur başladığında dışarıda kum ve çimentoya bulanmış halde olmak istemem.
Будет не очень здорово, если я вытащу на улицу весь этот песок и цемент, и всё это зальёт дождём.
Bir süre sonra yağmur başladı. Ve daha sonra, bardaktan boşalırcasına yağdı.
Немного погодя... начался дождь... а затем - настоящий ливень.
Bir gün yağmur başladı ve dört ay boyunca dinmedi.
Однажды, пошел дождь и не прекращался 4 месяца.
Orada yağmur başladı bile.
Там уже идёт.
Yağmur başladı.
Кажется, дождь начинается.
Biliyor musun? Burada yağmur başladı.
Здесь начинается дождь.
Kahretsin, yağmur başladı!
Чёрт побери, дождь начался.
Yağmur başladı...
Пошёл дождь...
Naoko-san'ı bıraktıktan sonra yağmur başladı.
Кёичи-сан. Будь тверже. Да.
- Evet. Hayır, yağmur başladı.
ƒа. ѕросто пошЄл дождь.
Yağmur başladı.
Дождь пошел.
Sinemadan ayrılırken, korkunç şiddetli bir yağmur başladı.
Когда мы вышли из кинотеатра, шёл сильнейший ливень.
Sonra yağmur başladı ve...
И потом-- - потом начался дождь,
Gene güneşli havada yağmur başladı.
и во время солнца.
Lanet olsun, yağmur başladı.
еще не хватало. Дождь пошел.
Yağmur yağmaya başladı.
Начался дождь.
Ve yağmur yağmaya başladı. Anladım ki, ben de aileden biriydim.
И дождь пришел... и я узнал.
Birden bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladı, aynı bunun gibi.
И тут пошел дождь. Хлынул как из ведра.
Bu siyah yağmur şehrin kuzeybatı... bölgesine yağmaya başladı.
В северо-западной части Хиросимы начался чёрный дождь...
Erkekler ayaklarıyla toprağı eşeler. Çünkü tohum dansın başladığını bilmeli... ve ağızlarını açıp cennetten yağmur içerler.
Мужчины бьют ногами по земле, потому что семена должны знать, что танец начался
Yağmur yağmaya başladı. Soğuk, sevimsiz bir yağmur.
И тут пошёл дождь, такая противная холодная изморось.
"Son iki günün büyük kısmını yağmur yüzünden içeride geçirdim... "... ve bir tente yapmaya başladım.
Дождь не пускает меня на улицу вот уже два дня поэтому я стал делать навес.
Yağmur yağmaya başladı Her yer çamurlaşacak, çamurlaşacak
И дождь пошел и все развезло, все развезло
Yağmur yağmaya başladığı halde durmamışlar.
Что они не остановились и тут начался дождь.
Yağmur ne zaman başladı?
- Дождь давно пошел?
Perşembe gecesi başladı yağmur,
[Дед] " Дождь начался в четверг вечером,
Olamaz, yağmur yağmaya başladı.
Ой, только не это! Они попали под дождь.
Bir keresinde New Jersey'deydik ve tam konserin ortasında yağmur yağmaya başladı. Herkes birden çukura doğru koştu ve çamurun içinde dans etmeye başladılar.
Однажды, мы были в Нью-Джерси как посреди концерта пошел дождь внезапно все спустились в яму и стали танцевать в грязи.
Yağmur yağmaya başladı.
На улице уже моросит.
Dışarıda sağanak yağmur vardı, dinledin... içinde bir heyecan duymaya başladın.
На улице пошел дождь, который словно манил тебя. И вскоре ты почувствовал знакомое тебе возбуждение.
Çok uzak bir yerde yağmur yağmaya başladı
200 ) } Touku de furidashita ame начался дождь
Bir dahaki sefere fırtına başladı derseniz, Bay Kent biraz yağmur görsem iyi olur.
Однако, в следующий раз, когда вы скажете, что надвигается гроза, мистер Кент будет лучше, если я увижу хотя бы дождь.
Yağmur yağmaya başladı.
Главное объективность и интуиция.
Doğru. Birden bire doktorlara güvenmeye, köpek yavrularını sevmeye ve yağmur altında yürüyüşler yapmaya mı başladın?
Конечно, ты внезапно начал доверять врачам, любишь щенков и долгие прогулки под дождём.
Havaya fırlattığım bozuklukların yağmur taneleri gibi yere indiğini hayal etmeye başladım. İnsanlar, bozuklukları toplamak için birbirlerini itip kakacak, hatta birbirlerini ezeceklerdi.
Даже днем я грезил, как набираю пригоршни монет, разбрасываю их, точно сеятель зерно, и вижу, что почти все собирают эти денежки, ругаются из-за них, толкаются, таранят друг друга головами, чтобы подобрать мои монетки,
Yağmur hızlanmaya başladı.
Дождь начнет лить как из ведра.
Bu ay o kadar çok yağmur yağdı ki ortalık bir Japón efsanesine benzemeye başladı.
А то дождь шел почти весь месяц.
32 saattir sudaydım. Calais'ye 3 kilometre kala yağmur yağmaya başladı.
Я пробыла в воде 32 часа,... а когда была в двух милях от Кале,
Yağmur mevsiminin ilk fırtınası başladı.
Вот она. Первая гроза сезона дождей.
peki dedim, elimi pencereden dışarı uzattım ve yağmur yağmaya başladı.
Я сказал, хорошо, и высунул руку в окно, и начался проливной дождь.
başladı 99
başladı mı 16
yağmur 95
yağmur yağıyor 154
yağmur mu yağıyor 23
yağmurda 16
yağmur geliyor 16
yağmur yağıyordu 31
yağmur yağacak 48
yağmur durdu 32
başladı mı 16
yağmur 95
yağmur yağıyor 154
yağmur mu yağıyor 23
yağmurda 16
yağmur geliyor 16
yağmur yağıyordu 31
yağmur yağacak 48
yağmur durdu 32