Yiyor tradutor Russo
1,662 parallel translation
Radovan başımın etini yiyor ve dışarıdaki herfilerin nasıl davrandığını görüyorsunuz.
Радован мне все уши прожужжал, и ты видишь, что эти мудаки на входе делают.
Küçük kıllı maymunlar üzümleri yiyor.
Пушистая обезьянка ест виноград.
Cüce de hala üzümleri yiyor.
И доедает виноград.
Allah aşkına, Faisal, baban gazete yiyor.
С величайшим уважением, Фейсал, но твой папа поедает газеты.
Güve yiyor.
Он ест мотыльков.
Şu gizli polis ne bok yiyor öyle?
Что тут делают гэбэшники?
İki kişilik yiyor, kendisi ve cerahatı.
Она за двоих ест : за себя и за того Робо-пальца.
Jessup'la birbirimizi yiyor olabiliriz ama yine o benim kuzenim.
У нас с Джессапом бывали размолвки, но он был моим кузеном.
Buralarını yiyor muyuz?
А это мы есть будем?
Lanet kim görmek edelim kime yiyor.
Мы еще посмотрим, у кого яйца крепче.
Ve çocuk gayet mutlu, oturmuş patates kızartması yiyor.
А ребёнок счастлив, он доволен и ест картошку фри.
En son biz yiyor, onların artıklarını paylaşıyoruz!
Как кopмить, так мы пoследние.
Şuna bak, ölümüne yiyor.
Слушай, он что-т зациклился.
Ki buraya geldiğinden beri sorunsuzca yiyor.
А кушала она всё время даже не пикнув.
Kokuyu alınca kafayı yiyor.
Он просто сумасшедший.
Yemek yiyor mu?
А он ест?
- Evet, yiyor.
Да. Да, он ест.
Perkins Chickpeas'de yemek yiyor.
Перкинс ужинает в... "Chick Peas"
Burada yemek yiyor, burada uyuyor tuvaletini burada yapıyor.
То есть, он ест здесь, - спит здесь, ссыт здесь.
Mesela Nai yemek yiyor.
Накрывает всё это едой,
Derdini unutmak için yemek yiyor ve acısını geçiriyor.
И это поглощает боль, беспокойство, грусть.
Unutmak için yemek yiyor ve kendini iyi hissediyor ama ben...
Но я... У меня нет... У меня есть зелёный чай.
Bakteriler kolunu yiyor.
- У него нет времени.
Ama o sigara içiyor ve bir sürü et yiyor.
Но она курит и ест много мяса.
Havadaki kimse sağlam darbe yiyor.
ого-то там мочат на горе.
Şehir halkı mine çiçeği mi yiyor?
Горожане пьют вербену?
İt iti yiyor?
собака ест собаку?
O, yalancı donut yiyor adamım.
Она ест фальшивые пончики, чувак.
Orada ne halt yiyor o?
Что он там делает? Ай, отойди.
Bu gri kurtçuklar hem meyveyi hem de yaprakları yiyor.
Эти серые черви едят плоды и листья.
Mahalledeki herkes orada yiyor.
Все местные в нём едят.
- Mezarlar insanları yiyor.
- Могилы едят людей.
Buralardaki mezarlar insanları yiyor.
Здесь могилы едят людей.
Burada garip şeyler oluyor, mezarlar insanları yiyor.
Здесь что-то странное происходит, могилы пожирают людей.
Gerçekten yiyor.
Его абсолютно не жалко.
"Neden gerek var ki sadece tadına bakıyorum" diyor ve tabağımın yarısını yiyor.
а она говорит : "Зачем, я только попробовать". И съедает половину.
İnsanlar bu numarayı yiyor mu?
И люди попадаются на это?
Çok fazla yiyor ve Sır saklıyor ve Porno izliyor.
Он ест больше, стал скрытнее и он смотрит порнографию
Lanet olsun bu tırtıl yemek yiyor.
Черт возьми, ну и жрет эта гусеница!
Az yemek yiyor.
Она ест мало.
Yemek yiyor.
Обедает.
Biz burada partilerde çalıp güzel yemekler yiyor güzel kadınlara bakıyor olacağız.
Мы тут будем играть на вечеринках, вкусно жрать, смотреть на красивых баб.
Uzayda hep aynı yerde karşılaşıyorlar yani her yıl bu cisim düzenli bir şekilde Mimas'ın kütle çekimden ya tekmeyi yiyor ya da Mimas tarafında çekiliyor.
Причем каждый раз они встречаются в одном и том же месте, раз в 2 года гравитация Мимаса будет притягивать эту частицу. на постоянной основе.
Ton balıklı sandviç yiyor olurdum.
Я ел сандвич с тунцом.
Eğer bütün "keşke" ler at olsaydı, her akşam "keşke" eti yiyor olurdum.
Знаете, если бы у бабушки были яйца, она была бы дедушкой.
İyi mi? Yemeğini güzelce yiyor mu?
- Как он?
Bunları yiyor musunuz?
Кто-нибудь будет?
- Yemek yiyor olmalı.
- Пожрать пришел.
Her öğün yumurtalı ekmek yiyor, her gün Teletubbies seyrediyor, beyaz pipetleri sigarasıyla karıştırıyor ve kafasında geçmişe gidip geliyordu.
путала белые соломинки с сигаретами, в своих мыслях блуждая между прошлым и настоящим.
Muzu çok hızlı yiyor.
- Он быстро ест бананы.
Ve onlarla sık sık yemek yiyor.
Вашего Величества, и часто приглашает их отобедать с ней.