Yok efendim tradutor Russo
1,115 parallel translation
- Benim babam yok efendim.
У меня нет отца, сэр. Это твой отец, Майкл.
Hiçbir işaret yok efendim.
Никаких следов, сэр.
Hayır, üzgünüm yok efendim.
Нет. Боюсь, что нет, сэр.
Şimdi bunların önemi yok efendim.
Сейчас это не важно, сэр.
Buna gerek yok efendim.
Не обязательно, сэр.
Pek fazla seçeneğiniz yok efendim.
Небогатый выбор, не так ли?
- Yok efendim.
Нет, сэр.
Endişelenek bir durum yok efendim.
Здесь не о чем беспокоится, сэр.
Bir açıklamam yok efendim.
Не могу знать, сэр.
Yok efendim.
Уверяю вас, что ничего такого нет.
- Hiç sinyal yok efendim.
- Ничего, сэр.
- Cevap yok efendim.
Нет ответа, сэр.
Sabah altıya ancak gelebilirler. Gerçekten de gerek yok efendim.
Знаете, я не думаю, что это так необходимо.
Tamam, bütün bir günüm yok. Bunu boşaltmak için iki adam alın. Emredersiniz efendim!
- Мне некогда, найди пару человек, пусть разыщут его.
Efendim, Alí Hemmati yok.
Учитель, Али Хеммати отсутствует.
- Efendim, Ahmadpoor yok. - Ahmadpoor yok mu?
- Учитель, Ахмадпур не пришёл. - Ахмадпура нет в классе?
Sorun yok. Hayır efendim.
Проблемы нет.
Hala yok, efendim.
Пока ничего, сэр.
Bir şey yok, efendim.
Ничего, сэр.
Gerek yok efendim!
Нет, не надо!
Hiçbir şey yok, efendim.
Ничего, сэр.
Hiçbir iz yok, efendim.
- Его и след простыл, сэр!
Arkada da kimse yok, efendim.
- За домом пусто, сэр.
Ekstra adam için kalacak yer yok, efendim.
Там нет удобств, сэр.
Bildiğim kadarıyla yok, efendim.
Насколько я знаю - нет.
Anlamadığı şey şu ki, sanatın iyi olup olmadığının bir önemi yok. - Önemli olan satması. - Evet, haklısınız efendim.
Он так и не понял, что не важно, хороша ли картина, главное, чтобьı ее купили.
Sorun yok, o burada, efendim.
Все в порядке, сэр, он здесь.
Bu sefer hiçbir hata yok, efendim.
Я боюсь, что в этом теперь нет сомнений...
- Efendim, zaman yok. - Tamam, tamam!
- Сэр, на это нет времени.
Hayır, efendim. Henüz hiçbir şey yok.
Нет, сэр, пока ничего, сэр.
- Değişiklik yok, efendim.
Без изменений, сэр.
Hâlâ bir tepki yok, efendim.
Все равно не отвечают, сэр.
- Yok, efendim.
У меня его нет, сэр.
Ey merhametli ve soylu efendim, ben bir hiçim ; hiçbir şeyim yok ;
О, знатный господин, пожалей меня.
Ama efendim, orada ayı falan yok.
Мессир, я не вижу никакого медведя.
- Çok teşekkür ederim, efendim. - Önemi yok.
Большое спасибо, сэр.
Üzgünüm efendim Kalemim yok.
[Skipped item nr. 313]
- Üzgünüm efendim, ziyaretçiye izin yok.
- Никаких посетителей, таков приказ.
Hayır efendim. Sensörlerimizin menzili içinde mekiğin izi yok.
нет данных о наличии шаттла в пределах наших сенсоров.
Hayır. Hiçbir şey yok, efendim.
Ну... нет ничего, сэр.
Yok ettiler, efendim.
Он уничтожен, сэр.
Uzun menzil sensörleri en üst seviyede efendim, Atılgan'dan hiç bir iz yok ama zayıf bir sinyal alıyorum.
Я вывел сенсоры дальнего действия на максимум, сэр. Я не могу обнаружить "Энтерпрайз". Но я уловил какие-то неразборчивые показания...
Bana saldıran yabancı yok oldu efendim.
Чужак, который на меня напал исчез, сэр.
"Gerekiyor" yok demektir, değil mi efendim?
Должна - это не значит назначена, верно?
Benim bu konuyla hiçbir ilgim yok, efendim.
Я не имею отношения к этому, сэр.
Kaygılanmaya gerek yok, efendim.
Это вполне естественно, сэр.
Hayır efendim.Mısır gevreği keseleri, fakat içlerinde mısır gevreği yok.
- Ќет, сэр.
- Tanımım yok, efendim.
У меня нет другого имени, сэр.
Tanımım yok, efendim.
У меня нет другого имени, сэр.
- Odo'dan hiçbir iz yok mu? - Hayır, Efendim
- Какие-нибудь следы Одо?
- Bir sözüm yok, efendim.
- Я не приглашена, сэр.