Yuvarlan tradutor Russo
431 parallel translation
Kare olsaydı yuvarlanır mıydı sizce?
Или Вы думаете, он бы покатился, если был квадратным?
Uçuruma yuvarlanırsak beni uyandır.
Будет крутой подъем, разбуди.
Hadi için! İşte su! İçinde yuvarlanın!
Ну же, давайте, вот она!
# Düş yuvarlan, vur kafanı duvara öyle yap ki sökülsün giysilerin #
Упади, стукнись о стенку
Yuvarlanıp gidiyoruz.
Выпьешь?
Ah, hayır, gıdıklama... Yoksa küçük Liz yuvarlanıp üstüne...
О, нет, не надо меня щекотать... или маленькая Лиззи тотчас сделает кувырок и...
Bu Melisande... O kadar güzel, saçları o kadar uzun ve kıvırcıktı ki Kral ne zaman ona baksa, yere yuvarlanır ve ölürdü.
- что Мелизанда... была очень красива, а у нее были длинные волнистые волосы... вот почему каждый раз, как он смотрел на нее... то просто падал и умирал от любви.
Samanların arasında... yuvarlanıyordunuz..
Как вы в сене... кувыркались.
Çünkü üstüne yuvarlanıp kabuğunu kırabilirsin. Kaplumbağayı mı kırarım?
Потомучто ты можешь перевернуться и раздавить его.
İsin içinde yuvarlanın.
Всем вываляться в грязи.
Yemlikteki bir domuz gibi, onun sıcaklığında yuvarlanıyorum.
Я наслаждаюсь ее теплотой, как поросенок в свинарнике.
Koltuk aralarında yuvarlanıyorlardı.
Зрители валялись в проходах.
Birbirlerini ısırıp yerlerde yuvarlanıyorlardı.
А потом они начали зубами, кувыркались по полу. Дурдом прямо.
Ve yerde yuvarlanır soğuk çeliği ısırarak.
Он падает на землю,.. ... кусая холодную сталь.
Genelde halının üstüne yuvarlanıyoruz.
- Потом мы катаемся по полу.
Sallan, yuvarlan, müthiş öpücükler.
Круто и классно.
Biraz margarin alırım. Hep beraber içinde yuvarlanırız.
Заодно можно будет намазаться маргарином с ног до головы.
Sallan, yuvarlan ölesiye sallan
Танцуй до упаду.
Yuvarlanıp gidiyoruz işte. Bazen insanın işlerini yoluna koyması bayağı zaman alıyor.
Пытаюсь. чтобы найти себя.
Aşağıya kadar kendi başıma yuvarlanıyorum. Hepsini ben yapıyorum.
Буду дублировать самого себя.
Yukarıda Mike Çinliler tarafından vuruluyor ve merdivenlerden yuvarlanıyor.
А наверху будет Майк в которого стреляют китайцы, и он скатывается сюда.
Ya yuvarlanır ve ölür ya da sana saldırır ve ısırır.
она или перевернется и сдохнет, или будет атаковать и укусит.
Dönün, yuvarlanın!
Вертитесь! Прижимайтесь!
Tanrı neden güneşi söndürmüyor? Bu sayede zina içinde yuvarlanır millet.
Почему Господь не погасит солнце, чтобы всё живое переплелось в блуде?
* Bak, daha önce imkansızın gerçekleştiğini gördüm * belkide bir kere daha gerçekleşmesi tanrının isteğidir * yanlış bir hatta giden bir tren gibi hissettiğim için * durmanın ya da geri gitmenin imkanı yok * tıpkı bir tepeden aşağı yuvarlanırken hız kazanan
* Смотрите, я видела, что невозможное свершилось прежде * Может быть, Бог желал, чтобы это случилось ещё раз * Я чувствую себя подобно поезду на опасном пути
Adı Yuvarlan-Zor.
Назвывается Роллс-Ройс.
Bir tepeden yuvarlanır, bir sonrakine "zor" çıkar.
День поездил, неделю ройся в моторе.
Bir Yuvarlan-Zor!
Одно слово, Роллс-Ройсь.
İyi yuvarlanıyordu ama bunun için diziyi hakketmiyordu bence.
Он здорово валяется на спине, но для героя сериала этого маловато.
- Bir Yuvarlan-Zor!
Роллс-Ройсь!
Ya da onunla birlikte yuvarlan ve altında ezil.
Что... что это за место?
Toplar herkese göre farklı yuvarlanır, evlat.
Шары у всех круглые, пацан!
Toplar herkese göre farklı yuvarlanır.
Шары у всех катятся одинаково.
Biraz yuvarlanırız. - İçine ne girdi senin?
А это тоже романтично.
Ben çamurda yuvarlanırken, uğraşmadan duran bir adama ihtiyacım yok.
Она просто слишком молода для вас.
Merdivenlerden aşağıya doğru yuvarlanır.
Кубарем полетит. А ты где будешь?
Bu seferki ilginç. Berlin, 1939. Çiçek arabası kendi kendine yoldan çıkıyor, yarım kilometre yuvarlanıyor.
Берлин, 1939, тележка с цветами поехала и отмахала полкилометра.
Yuvarlan.
Катись.
Bunun için mi yerde yuvarlanıyordum?
- И я ради этого садился на пол?
Top köşeye doğru yuvarlanıp gidiyor.
Мяч катится к углу площадки.
- Fiona ile yuvarlanışlarının gayet yeterli olduğuna eminim.
Уверен, ваши сношения с Фионой предельно приличны.
Malesef, çoğu Amerika vatandaşı bir emirle yuvarlanıyorlar. Ben yuvarlanmam.
Грустно говорить, большинство американцев просто перекатываются по команде.
Oyna onunla. İçinde yuvarlan. Keyfine bak.
Играй с ними Валяйся в них наслаждайся
Sallan yuvarlan. Yuvarlan.
Я качусь, качусь, качусь, качусь.
Rocks, yuvarlan.
- Рокс, катайся.
Ve burda da kendi pisliğinde yuvarlanıyor.
А вот валяется в собственной грязи.
Biz de oradaki tepede yuvarlanıyorduk. - Evet, onu hatırladım!
Я хотел сказать, не время, не видеться.
Ayakta durmaya çalışma. Dizlerini bük ve yuvarlan, anladın mı?
Не бойтесь упасть, но постарайтесь при этом лечь на бок.
Yuvarlanıp gidiyorum işte.
Этот старина Гарри такой же, как прежде.
Ve şimdi şu izmarit, nasıI yuvarlanıyor.
Посмотри на следы от торможения на асфальте, а сейчас на окурок.
Yuvarlan.
Катайся.