Yüzden tradutor Russo
73,091 parallel translation
O yüzden biz bitirmeliyiz.
Тогда мы должны.
Bu yüzden bir değil, 12 gebelik testi yapmış, hepsi de Noel ağacı gibi şıkır şıkır yanıyor.
Именно поэтому у нее не один, А целых 12 тестов на беременность, которые светятся как рождественская елка.
Tabii, sırf o yüzden takıyorum.
Я их поэтому ношу.
Ne kadar lazımdı bilmiyorum, o yüzden hepsini aldım.
Я не знал, сколько нужно, и взял все.
Belki de bu yüzden onu içeri almadılar.
И поэтому его не впустили.
O yüzden, senden istediğimi söyleyeyim.
Итак, это то, что мне нужно от вас.
Saçma gelse de doğru Keyes, o yüzden yardım et bana.
Это звучит глупо, Кейс, но это правда, да поможет мне.
O yüzden bir sonraki tutulma gerçekleştiğinde bu hesaplamalar göreliliği ve Merkür'ün Güneş'in etrafındaki sinir bozucu yörüngesini kesin bir şekilde açıklayacak.
Таким образом, во время следующего затмения эти вычисления раз и навсегда объяснят относительность и аномальную прецессию перигелия Меркурия.
BERLİN, ALMANYA 1932 O yüzden, sorularıma onu memnun edecek cevaplar vermezseniz Amerika Birleşik Devletleri'ne giriş izni alamayacaksınız.
И если не удовлетворите его, ответив на мои вопросы, вам не предоставят право въезда в США.
O yüzden bazı bilim insanları senden nefret ederken dünyanın geri kalanı sana tamamen âşık oldu.
Вот почему некоторые учёные против тебя, хотя остальной мир безнадёжно влюблён в тебя.
O yüzden tabii ki kaçtılar, atalarımızın Mısır'dan kaçtığı gibi.
В итоге... Конечно, они сбежали. Как наши предки сбежали из Египта.
O yüzden seninle bir pazarlık yapacağım :
Давай договоримся.
Elsa her şeyi biliyor, o yüzden şantaj tehdidi yok, Bay Geist.
Эльза всё знает. Так что повода для шантажа нет, мистер Гейст.
– Ama beni görmezden gelemiyorlar o yüzden ödülü fotoelektrik etki üzerine makalem için veriyorlar.
Что? - Но не могут меня игнорировать и награждают за статью о фотоэлектрическом эффекте.
O yüzden o rolü Steve Guttenberg'e verdik.
Поэтому мы отдали ее Стиву Гуттенбергу
Londralıyım, o yüzden...
Ну, я из Лондона
O yüzden gözyaşlarınızı silip sessizce ringden ayrılın.
Так что вытирайте слезы и тихо уходите с ринга
Okunacak sahne yok, karakter yok, o yüzden evet, doğaçlama yaptık.
Здесь нет сцен, нет работы с персонажами, так что мы импровизировали
O yüzden buradasınız.
Поэтому вы и здесь.
O yüzden gecenin bu saatinde geçmişin kötü ruhlarını alevlere atsanız iyi edersiniz!
И в этот полуночный час мы обязаны предать пламени злой дух прошлого.
Biliyorum. O yüzden savaşmalıyız, Elsa.
Поэтому мы должны бороться, Эльза.
"O yüzden onun acı sonu Alman Yahudilerinin karşılıksız sevgisinin trajik öyküsüdür."
И в итоге его ждал печальный конец... Истории неразделённой любви немецкого еврея. На улице СС.
– Veya daha kötüsünü. O yüzden bir atom silahının araştırma ve geliştirmesi için programın başına senin geçmeni istiyorum.
А то и хуже, поэтому я прошу вас возглавить исследования и разработать атомное оружие.
O yüzden bu konuşmayı sadece aramızda tutmalıyız.
Поэтому этот разговор останется между нами.
– O yüzden buradayım, Albert.
Поэтому я и здесь, Альберт.
Acil durum da bu. Bu yüzden senin anons etmen gerek.
Это и есть обстоятельства Придется объявлять все тебе
Tamam, uh... Bu yüzden bu soygun gerçekleşiyorsa, hiç fikirleri var mı nasıl olacağına dair?
Ладно... если ограбление состоится, есть идеи, как это провернуть?
Bir dakika, bu yüzden orada çalışan insanlar...
Стой, так значит, все работники...
Bu yüzden benim altınım için acele edin.
Поспешите с моим золотом.
O yüzden kibarca geri çekilip geldiğiniz için teşekkür edeceğim.
Так что я вежливо воздержусь и поблагодарю всех вас.
Sen o yüzden buradasın.
Поэтому вы и здесь.
O yüzden sınırlamak için çabalamalıyız.
Поэтому нужно добиться решения.
O yüzden iki taraf da tek bir silah bile kullanmaya cesaret edemez.
Поэтому ни одна из сторон не посмеет использовать бомбу.
O yüzden onu cezalandırmanın bir yolunu buldum.
И я... Нашёл способ его наказать.
O yüzden beyniniz kalanlı bölme işlemime yardım etmede kritik öneme sahip, o da...
И поэтому ваш разум должен помочь мне с делением в столбик...
Yüzden fazlamızı değil.
Не больше сотни.
Eğer Luna'yı bulamazsak, tanıdığımız herkes ateş dalgasıyla ölecek, o yüzden ayrılacağız..
Не найдем Луну - все, кого мы знаем, считай, покойники. Разделимся.
Gemin Praimfayadan bir korunak, bu yüzden onu alacağım.
Корабль защитит от Прапожара. Значит, я его забираю.
Luna işte bu yüzden hayatta kaldı.
Вот что спасло Луну.
Bu yüzden başka hiçkimsenin beyni yükseltilemedi.
Вот почему никто больше не прокачался.
Bu yüzden bana öğretilmemiş şeyleri biliyorum.
Потому я и знаю столько нового!
Roketin nerde olduğunu bu yüzden biliyordun.
Так ты узнала про ракету.
- Ölürse diye. Evet o yüzden.
- ( пэйтон ) Да, именно.
Bu yüzden tüm çağrılara ve mesajlara erişebildik.
Так что мы получили все звонки и сообщения.
Bu yüzden bu versiyonunu bu kadar ilgi çekici buldum.
Вот почему меня так чертовски привлекает... ЭТА твоя версия.
Biraz saatte buradayım, Bu yüzden strateji konuşmalıyız.
У меня времени в обрез, давайте обсудим стратегию.
Evet, zaten strateji konuştuk. Bu yüzden sizi yakalamak yeterlidir.
Да, мы уже обговорили варианты, просто нужно ввести тебя в курс дела.
Senin gibi değil Seninkini al Ben yapıyorum, o yüzden...
А у меня есть, так что... Да ты просто зассал его использовать.
O yüzden, lütfen...
Прошу.
O yüzden istediğini yaptım.
И сделал, как она попросила.
O yüzden...
Так что...