English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ Y ] / Yüzünü

Yüzünü tradutor Russo

5,491 parallel translation
Yüzünü dön Rose.
Обернись, Роуз.
Derin kalbim, şimdi bana güzel parmağını gösterdiğine göre kalanını da göster, yüzünü göster dudaklarını, boynunu göster de öpeyim.
Сейчас, сердце мое, когда ты показала мне свой пальчик, покажи остальное, покажи личико, ротик, шейку, чтобы я смог их поцеловать. Пожалуйста!
Boşanmadan sonra Worthington Malikanesi bana kalmazsa herkes senin gerçek yüzünü bilecek.
Если я не получу поместье при разводе, все узнают о твоем прошлом.
Tüm hayatını insanlara kim olduğun hakkında yalan söyleyerek geçirirsen onların gerçek yüzünü asla göremeyeceğin hiç aklına geldi mi?
Тебе не приходило в голову, что если всю жизнь врать людям, что ты за человек, ты никогда не узнаешь, что они за люди.
Bir an önce yap ki, o iğrenç yüzünü daha fazla görmeyeyim.
Кончай драму играть. Станет только хуже.
İkiniz de yüzünü göreyim!
Давайте же, покажите лица!
- Benim de yüzünü yalamamı bekleme sakın.
Только не жди, что я буду облизывать тебе лицо.
Siktir. Yüzünü dağıttığım için Marco bir peso bile etmez.
Су-у-у-ука, после того как я снёс ему башку, за Марко и песо не дадут.
Şunu bilmen lazım ama... Sırf yüzünü görebilmek için her şeyimi feda ederdim.
Я отдам целый свет, чтоб увидеть тебя и сказать "прости",
ismini dahi hatırlayamadım ya da yüzünü.
Я даже не помню его имени.. да и лица тоже.
Yüzünü köpeklerin yemesini istemezsin değil mi?
Тебе ведь не хочется, чтобы твоё лицо съели собаки?
Yüzünü iyi dağıtmışlar.
Милое лицо.
Emily Erickson cinayetinde bile belli bir düzen var. Katil onun yüzünü, cildini hedef almıştı.
Ее убийца нацелился на лицо, ее кожу.
Yüzünü hiç görmedim.
Я никогда не видела ее.
Bazen gözlerimi kapatır, yüzünü görürdüm.
Иногда я закрывал глаза, вспоминал твое лицо.
Nereye gidersem gideyim onun yüzünü görüyorum ya da gördüğümü sanıyorum.
Я вижу ее лицо - или мне только кажется - повсюду, куда бы я ни шел.
Hanımefendi, adamımın yüzünü yıkamasına yardımcı olur musunuz?
Извините, мать, у вас есть где умыться солдату?
Gitmeden önceki son gecemde kızlarımla beraber evde olmak ve gülen yüzünü görmek istiyorum.
В последний вечер перед отъездом я просто хочу побыть дома с моими девочками и увидеть улыбку на твоем лице.
Braithwaite'in yüzünü görmek isterdim.
Я бы хотел увидеть лицо Брейтуэйта.
Sana katil dediğimde yüzünü görmeliydin.
Знаешь, тебе надо было бы видеть своё лицо, когда я назвал тебя убийцей.
- Artık o güzel yüzünü görebiliyoruz.
Ох, сейчас мы видим твое личико. Хреновы сучки!
Leydi Hamilton'ın yüzünü hatırlıyorum.
Я помню лицо Леди Гамильтон.
Yüzünü göster.
ѕокажи свое лицо.
Yüzünü kara çıkaracağın sadece ben olmayacağım...
Вдруг что, ты подведешь не только меня...
Kimsenin yüzünü göremedim, arabadan dışarı çıktım... Yayan takip ettim.
Я не видел их лиц, вышел из машины и побежал за ними.
Yüzünü görmelisin şu anda.
Видела бы ты сейчас свое лицо.
Günlerdir yüzünü gören cennetlik.
Мы не видели вас уже несколько дней, приятель.
Kimi dinleyeceksin? Sadece yüzünü tıraş eden birini mi yoksa her yerini tıraş edeni mi?
Кого ты послушаешь того, кто бреет лишь лицо, или того, кто везде бреет?
Hala sırıtıyor, yüzünü eliyle gizlemeye çalışıyor.
Ухмыляется, прячет лицо под ладонь.
Bunu her kim yaptıysa onun ağzını yüzünü dağıtmalıyız.
Мы должны найти того, кто это сделал и прижать его задницу.
Yüzünü kamyona dön.
Руки на машину.
Şu yüzünü bir şapka ya da kapşonla örtmeye çalış be adam.
- Которые всё подавили. - Вроде понятно...
Yüzünü sen mi o hâle getirdin?
- Вы его изуродовали?
Evet. O hayali sahne adının iç yüzünü çözdüm.
Да, меня не обманул ваш напыщенный псевдоним.
Swanson, bu yakışıklı manevi kovboy yüzünü doğuya vermen konusunda haklı olabilir.
Свонсон, этот привлекательный одухотворённый ковбой может быть прав по поводу Востока.
Kendi yüzünü ilk kim keserse salıvereceğiz.
Первый, кто отпилит себе лицо, выйдет отсюда.
O uyuzun yüzünü gözünü yarmayı çok isterdim.
Я б ему с радостью в щи прописал.
Ailene sırtını dönerken yüzünü göstermen ne kadar düşünceli.
Как рассудительно с твоей стороны... показать свое личико, перед тем, как повернуться спиной к своей семье.
Liseliye benzeyen biri de var. Bir şeylerden kurtulmak için o bebek yüzünü kullanıyor.
Еще есть вылитый старшеклассник, который благодаря своему пупсячьему лицу проворачивает... что-то.
Yüzünü bir görmeliydin.
Ты бы видела ее лицо.
Hangisi bana daha çok zevk veriyor emin değilim. Para mı yoksa onun yüzünü görmek mi?
Не знаю, что доставит мне больше удовольствия – деньги или его физиономия.
Gerçek yüzünü gösteriyor.
Показывает свою сущность.
Bu yüzden senin yüzünü görünce hayır, beyaz bir yüzü görünce evet diyorlar.
Вот почему нет твоему лицу и да белому лицу!
Burada hiç kimse Almanların yüzünü görmek istemiyor.
Никто здесь не желает видеть немцев.
Ray'in yüzünü yiyince garip hissediyorum.
Не хочу есть лицо Рэя.
Yüzünü böyle görmemiştim hiç.
Я никогда... Никогда не видела тебя без бороды.
Hepsi senin gerçek yüzünü çıkardığını ve olayın bittiğini sanıyor.
Многие думают, что на этом всё закончилось.
Buraların asıl yüzünü görsünler.
Покажи им, что это за район.
Asaleten cerrahi şefi olmak istediğinde Habershorn'un yüzünü gördün mü?
Ты видел лицо Хабершорна, когда сказал, что хочешь возглавить отделение?
Baş belası olabilir ama onu böyle yatakta uzanmış görünce yüzünü yastıkla kapatmak ne kadar kolay olurdu diye düşünüyorum.
Знаешь, он может доставлять много проблем, но, когда я вижу его лежащим здесь и спящим, я просто думаю... Как легко было бы задушить его подушкой.
Yüzünü görmemi istedi.
Он хотел, чтобы я видел его лицо.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]