English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ Z ] / Zahmete

Zahmete tradutor Russo

526 parallel translation
Sizi zahmete sokmuşum.
Я доставил вам массу хлопот.
Benim için zahmete girmeyin.
Не затрудняйтесь специально для меня.
O kadar zahmete girmeyin, tavuk kesmeye falan gerek yok.
Да.
- Benim için bu kadar zahmete girme. - Sadece bir dakikamı alır. Yuwen...
- Не хлопочите, Ювень.
Şimdiden fazlasıyla zahmete girdin zaten.
Не утруждайтесть.
- Bu kadar zahmete girmesine üzüldüm.
Ведь так? Жаль, что сержанттак беспокоился.
Tüm bu zahmete iyi görünmek için katlandım.
Каждый день мне всё труднее быть красивой.
Zahmete değer, yeter ki liman gerçeğini ortaya çıkaralım.
Чтобы понять, что творится в порту на самом деле.
İyiliğinize çok minnettarım ama sizi zahmete sokmak istemem.
Благодарю вас за доброту, но как бы у вас не было из-за нас неприятностей.
Zahmete gerek yok. Ben sizi ararım.
Не беспокойтесь, я завтра сама позвоню...
Onu, bunca zahmete katlanıp buraya getirmemizi istemeni bile anlamıyorum.
И зачем было тащить ее сюда... через весь город.
Onu da kanun kaçağı yapmak için o kadar zahmete girdik ya. Vandamm onu yanında götürmek zorunda kalsın diye.
Именно поэтому мы зашли так далеко и сделали её беглецом от правосудия, чтобы Вандам не смог отказаться взять её с собой.
Benim için zahmete girmenize gerek yok.
Я не хочу, чтобы вы беспокоились по моему поводу.
Bazen iş harcadığımız zahmete değiyor mu diye merak ediyorum.
Я иногда себя спрашиваю, нужна ли была та серьезность, с которой я относился к работе.
Bu kadar zahmete girmene gerek yoktu.
Зачем все эти хлопоты?
" Her zahmete göğüs gere gere
Один шажок - успех далек,
Cellini'yi alabilmesine yardımım dokunacağını umduğundan benimle buluşmak için epey zahmete girmiş.
Ну для чего я например, ему вчера понадобилась, как ты думаешь? Ему нужна Венера Челлини. Вот оно что.
Hayır, zahmete değmez.
Нет, не стоит.
Ah, biraz zahmete yol açtı ama...
Было непросто, конечно.
Sen tutarsan, seni yaşatmak için halk her türlü zahmete katlanır.
А когда Вы голодаете, люди идут через любые мыслимые трудности чтобы Вы остались живы.
- Senin biraz zahmete değeceğini söylüyor.
- И что от тебя мало беспокойства.
Niçin zahmete giriyoruz ki?
Чего так волноваться-то?
Ne biçim hasta ruhlu bir sapık bu zahmete katlanır?
Это придумал больной извращенец.
Madem böyle olacaktı, niye onca zahmete girdik?
Если ты знала, что все этим кончится зачем начинала?
Arada bir risk almak zahmete değiyor.
Иногда случайный выстрел приносит добычу.
Bu zahmete katlanmamım nedeni babanıza duyduğum vefa duygusudur.
Я взял на себя ношу верности вашему отцу.
Seni zahmete sokmak istemem.
Я вовсе не хочу, чтобы ты тревожилась.
Kimse ne üzülecek, ne hayal kırıklığına uğrayacak ne de zahmete girecek.
Никто не будет огорчён, разочарован, я ни кого не стесню.
İstediğini elde etmek için hep zahmete giriyorsun.
Ты всегда идёшь длинным обходным путём, чтобы получить то, что хочешь.
Karım türlü zahmete girdi.
Да, моя жена постаралась.
Neden bunu yaparak zahmete girdiğimizi bilmiyorum.
Я не знаю, почему мьı занимаемся этим.
Niye çizmek için zahmete giriyorsun o zaman?
Тогда к чему ее рисовать?
Yüce Tanrım! Neden o kadar zahmete girdi ki?
Он же мог спокойно взять его в любое время?
- Benim için o kadar zahmete girme.
- Не стоит напрягаться ради меня.
Önceden güneşe uçan güveler "Hadi, bu zahmete değecek." diyorlardı.
Сейчас мошки летят на Солнце : "Давай, оно того стоит..."
Bu kadar zahmete girdiğime göre içeri girip, birkaç dakika konusmamızın sakıncası var mı?
Может после всей этой неразберихи,.. ... как вы думаете, будет уместным, если бы я просто вошел и мы бы немного поговорили?
Ama gerçekten oğlumun oynamasına hayır dememi isteseydin bu kadar zahmete girmezdin.
Но если ты хотел чтобы я не дал моему сыну учиться шахматам ты бы не позвал меня сюда. Незачем.
Kendini zahmete sokma.
Не беспокойтесь.
Neden bu kadar zahmete girsinler ki?
- Никак не пойму, ПОЧЕМУ?
Annen güzel bir yemek hazırlamak için onca zahmete giriyor.
Твоя мать делает столько всего, чтобы приготовить хороший ужин.
Doğum günün için bir sürü zahmete giriyoruz.
Мы готовим угощение на твой день рождения.
Sadece bu bile tüm bu zahmete değer.
А, только ради этого стоило хлопотать.
Neden beni Kardasyalı'ya dönüştürmek ve sana göndermek için o kadar çok zahmete girdi?
Зачем ему нужно было похищать и делать меня кардассианкой - только ради того, чтобы передать вам?
Zahmete değmeyecek kadar küçükmüş.
Он слишком мал для твоего брата.
O kadar zahmete girmek neden?
Зачем все эти хлопоты?
Bu yüzden bizi zahmete sokma ve beni yalnız bırak.
Так избавьте нас обоих от проблем и оставьте меня в покое.
Yapmaya çalıştığın buysa zahmete gerek yoktu.
Если вы об этом, то не беспокойтесь.
Çok daha zahmete değer. Bana daha çok evdeki deniz kıyısını anımsatıyor.
Это напоминает мне побережье у меня дома.
Merak ediyorum acaba van Gogh da çalışmaları sırasında bu kadar zahmete giriyor muydu?
Не думаю, чтобы ван Гогу его картины стоили такого труда.
Sence neden kendime yeni bir şans alabilmek bu kadar belaya ve zahmete katlandım? Çünkü sen fark yaratacağını düşündüğün yanlış bir varsayım için çabalıyorsun.
Но ничего не изменилось.
Biz onca zahmete girelim, birileri bizi soysun, öyle mi?
А?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]