English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ Z ] / Zayıflıktan

Zayıflıktan tradutor Russo

27 parallel translation
Ben zayıflıktan hoşlanmam. Ya sen?
Мне не нравится слабость.
Göreve dönebileceğim. Geminin kontrolünü almaya çalışırken gösterdiğim zayıflıktan dolayı üzgünüm.
Приношу извинения за свою слабость, когда я пытался захватить корабль.
Hazır zayıflıktan bahsetmişken, anne, elindeki ne, külçe altın mı?
В каком смысле - на целый день? Какой такой день? В канун Рождества.
Ne, ne tür bir zayıflıktan bahsediyoruz?
О каком, каком слабом месте мы говорим?
Zor-El, sarı güneşin bana hayallerimin ötesinde yetenekler kazandırabileceğini söylemişti ama kesinlikle bu tür bir zayıflıktan bahsetmemişti.
Зор-Эл сказал, что желтое солнце даст мне невероятную силу. Но ни о каких опасностях он не говорил.
Ellerinde ya da bacaklarında zayıflıktan bahsetti mi? Ellerinin uyuştuğunu söyledi, ama bu kan kaybıyla açıklanıyor.
Он сказал, что у него онемели руки, но это можно объяснить потерей крови.
Faydalanabildiğimiz her türlü zayıflıktan faydalanırız aile, zeka, dış görünüş, kabiliyet bir sikiciye ne lazımsa, hepsini ediniriz.
Мы ищем любую гребаную слабость, которую, мы сможем использовать... семья, раса, мозги, внешность... Все что у тебя есть на того подонка - Ты должен использовать, нахрен.
... ruhsal zayıflıktan olabilir.
Что это проявление внутренней слабости.
Korkudan, zayıflıktan ve şehvetten uzak.
Свободным от страха и слабостей или похоти.
Benimki yalnızca güçten ya da zayıflıktan anlar.
Она понимает тольку силу и слабость.
Şiddet zayıflıktan beslenir ve o da zayıflık konusunda iddialı.
Жестокость проистекает из слабости, а этот просто комок нервов :
Çünkü muhtemelen ve bırak senin yerine söyleyeyim zayıflıktan.
Наверное потому, и, позволь, я отвечу за тебя, это слабость.
İkinizin de kariyerine son verecek bir zayıflıktan.
Способная разрушить ваши карьеры.
Suçlu bir baba tarafından terk edildin zayıflıktan ve utançtan ölen bir annen var.
Вас бросил отец, заядлый преступник, мать умерла... от стыда и бессилия.
Karşı taraf avukatı her türlü zayıflıktan yararlanmak için bunu aleyhime kullanmaya teşebbüs edecektir.
Противник всегда стремится использовать любую нашу слабость.
Sen zayıflıktan nefret edersin.
Ты ненавидишь слабости.
Louis, özrümü kabul etmek istemiyorsan sorun değil ama buraya zayıflıktan gelmedim.
Луис, не хочешь принимать мои извинения - не надо, но я здесь не с позиции слабости.
Bir zayıflıktan faydalandılar.
Они давят на слабость.
Kalbinde zayıflıktan eser yok.
Твое сердце не показывает никаких признаков слабости.
Bana zayıflıktan bahsetme ihtiyar.
Не говорите мне о слабостях, старик.
Zayıflıktan bahsetmişken kolundan ısırık aldığını iddia eden duvarımda zincirlenmiş bir kurt var.
Говоря о слабости, есть волк, привязанный цепями к моей стене, утверждающий, что откусил кусок твоей руки.
Dagda Mor herhangi bir zayıflıktan faydalanır ve kıza olan ilgin seni zayıf düşürüyor.
Дагда Мор воспользуется любой слабостью, чувства к девушке делают тебя уязвимым.
Bak kadınları güçlü kılan şey zayıflıktan korkmamamız.
Послушай... Вещь, которая делает женщину сильнее это то, что иногда мы можем быть уязвимыми.
Tarikatlar zayıflıktan beslenir.
Секты охотятся на слабых.
Davranışımın zayıflık veya duygusallıktan ileri geldiğini sanmıyorum.
Ќе думаю, что моЄ поведение Ч следствие моей слабости или сентиментальности.
Karım gittikçe zayıflıyor ve ağabeyim de açlıktan ölecek.
Жена чахнет, а брат морит себя голодом.
Birlikte çalıştığım kadın zayıflıktan nefret eder.
Женщина, с которой я работаю, ненавидит слабость.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]