English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ Z ] / Zorlamak

Zorlamak tradutor Russo

517 parallel translation
Hepsini çadırda yatmaya zorlamak istiyorsun.
Пусть спят в палатках.
Ve bulduğumuzda, onları zorlamak isteriz.
" когда мы их находим, нам нравитс € их выдвигать.
Müşteriyi aslında almak istemediği bir şeyi... almaya zorlamak veya baskı yapmak yok.
Глaвнoe, нe вынуждaть пoкупaтeля пpиoбpeтaть тo, чтo eмy нe нужнo. Oднaкo...
Beni zorlamak istiyorsanız hiç durmayın.
Что хотите, то и делайте.
- Hadi bas. - Bu yolda basarsan zaman kazanırız. - Motoru zorlamak istemiyorum.
Говорю тебе, четыре часа на первой скорости и двенадцать минут, если прибавишь газа.
Eğer bunun doğru olmadığını düşünüyorsan zorlamak istemem. Korkma.
В любом случае я не буду вас убеждать.
Seni hiçbir şeye zorlamak istemiyorum.
В жизни бывает и хуже. Подумай об этом, Мама.
İnsanları birşeyleri yapmaya zorlamak, bana göre bir şey değil.
Не люблю заставлять людей.
Seni zorlamak istemem ama doğrusu bu.
Я не хочу давить на тебя, но это так.
Eğer küçük güvercinim bir bardak süt istiyorsa, onu içecek. Mutfağı açmaları için, zorlamak zorunda kalsam bile.
Если моя голубка хочет стакан молока... она его получит... даже если мне придется силой взломать кухню.
Oh, misafirimizi zorlamak istemiyorum.
Мне не хотелось бы навязываться нашему гостю.
Geneviève'yi zorlamak istemiyorum. Arzusunda serbesttir.
Женевьев свободна.
Birisi bir yanlış yapmış. Tamam. Ama birbirlerine sevgiyle sebat edip, birlikte yaşayabilecekleri şüpheli iki insanı evliliğe zorlamak gibi daha büyük yanlış yaparak bu işi düzeltemezsin.
Я хочу сказать, что одна ошибка не даёт повода совершать другую еще более худшую, подобно заключению брака не гарантирующего достаточно надёжности, союза и любви.
Onları yaşananları hatırlamaya zorlamak kalıcı hasara yol açar.
Если столкнуть их с пережитым, можно нанести непоправимый ущерб.
Seni zorlamak istemiyorlar.
Они не могут вас заставить. Им нужна ваша добрая воля.
Fransızlar, Meksikalıları öldürüyor, onları sömürgeleri olmaya zorlamak için.
Французы убивают мексиканцев, превращая страну в свою колонию.
Sizi zorlamak istemedim ama bir satış yarışı yapıyoruz ve kazanmak için bir şansım var.
Я не хотела давить на вас. Просто у нас важно, кто больше продаст.
-... düşmanı siyasi olarak siyasi bir gerçeği çekmeye zorlamak biz radikallerin yüzlerinde ki çok daha önemliydi...
снимать по-ли-ти-чески... политический факт, -... что более важно... чем лица радикалов.
Seni zorlamak istemiyorum canım.
Я не хочу принуждать тебя, дорогая.
Zorlamak mı?
Мания?
Ve bu vücudun büyümesini sağlar. Acı eşiğini zorlamak.
Но это и заставляет мышцы расти - прохождение через болевой барьер.
- Seni zorlamak istemem.
- Я не хочу нарушать твои планы.
Seni zorlamadığıma emin misin? Beni zorlamak mı?
Вы уверены, что я не заставляю вас делать ничего такого, о чём вы позже пожалеете?
Derdimize derman olması için onu zorlamak, bencillik.
С нашей стороны эгоистично заставлять его решать наши проблемы.
Seni zorlamak için hamile kaldı.
И она забеременела специально, чтобы подловить тебя.
Her Allahın günü hızla fırlayan bir makine yığınıyla yukarı tırmanmak... ölmeyi göze almak... uçağı son noktaya kadar zorlamak... sınırları zorlamak ve sonra geri dönmek.
Идут, каждый день наталкиваются на кусочек машины... устанавливают свои тайники на линии... весят на краю кромки... отодвигая наружу оболочку и возвращая её обратно.
Kendini yaşamaya zorlamak zorundadır.
Его принуждают жить.
Sınırlarımı zorlamak mı?
Хотите продолжать испытывать мое терпение?
Frank bunu Dorothy'e istediği şeyleri yapmaya zorlamak için yapmış.
Фрэнк сделал это, чтобы подчинить себе Дороти.
Sabrınızı zorlamak istemem Peder, ama bir daha soruyorum.
Простите, отец Луччи, но не могли бы вы еще раз повторить :
Diz çökmüş insanlara hükmetmek, yalanla ve hileyle onların ruhlarını kirletmek, yabancılara boyun eğmeye zorlamak istemiyorum.
Я не хочу править людьми стоящими на коленях, упавших духом, ложью и обманом, заставляя их подчиняться иноземцам.
Seni hiç bir şeye zorlamak istemiyorum.
Я не против.
Zorlamak zorundaydın.
Решил довести до конца.
Kesinlikle sizi zorlamak istemiyorum ama bu gece akşam yemeğinde bize katılırsanız memnun oluruz.
Я конечно не хочу быть навязчивой, но я была бы рада, если вы придете поужинать с нами сегодня.
Yemeye zorlamak mı?
Заставляли вас есть?
Seni zorlamak istemiyorum.
Я не хочу давить на вас.
Ama mümkün değilse zorlamak istemem tabii.
Если это не будет очень навязчиво.
Şansımı zorlamak istemiyorum.
Редж, я не хочу рисковать.
Seni zorlamak istemezdim ama çocuklarımın önünde artık bu şekilde konuşmayacağını ümit ediyorum.
Не ругайся перед моими детьми.
Onu zorlamak istemiyorum.
То есть, я не заставляю его.
Tatlım, şu anda neler hissettiğini bilmiyorum o yüzden seni zorlamak istemem.
Милая, я не знаю, что ты сейчас чувствуешь. Так что я не хочу торопить события.
Kesin olan bir şey var ki... [Spain Rodriguez - Karikatürist]... o da yeraltı çizgi romanları daha çok büyüyebilme olaylarına girebilirdi ve Crumb bu tarz bir şeyi zorlamak konusunda gönülsüzdü.
Казалось, существовала определенная точка, когда андерграундные комиксы... могли придти к большому успеху... и Крамб всегда приближал ее с неохотой.
Eğer o beni görmek istemezse, bu durumda onu zorlamak istemem.
В ней есть подсластитель? Нет.
Bu yüzden kızın boğazını kesip Wallace'ı savaşa zorlamak istemiş ve o da savaşmış.
Так что он перерезал девушке горло, чтобы вызвать Уоллеса на бой.
Sözleşme yüzünden kendimi zorlamak istemiyorum.
Даже если этого нет в договоре.
Ama sizi hiç bir şeye zorlamak istemem Ama size karşı çok iyi olacağımı bilmenizi isterim
Я бы никогда не принудила вашу руку, но поймите, я бы подошла для вас.
Zorlamak istemem ama... bu öyle kolaylıkla verilebilecek... türden bir bilgi değil.
Я не хочу быть нахальным... но информация такого рода... весьма ценна.
Bu, barı kapatmak için Quark'ı zorlamak demek.
Значит, мы должны заставить Кварка закрыть бар.
Bu nedenle gereksiz testler yaparak lazeri daha fazla zorlamak istemiyorum.
Я не хочу изнашивать контакты не нужными испытаниями.
Hayır, sizi zorlamak istemem.
Нет, не хочу навязываться.
Beyler, sabrınızı zorlamak istemeyiz.
Не могли бы вы заполнить эти формы для меня, пожалуйста?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]