English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ Z ] / Zorlanmak

Zorlanmak tradutor Russo

37 parallel translation
Ama izin verin şunu da ekleyeyim ben aynı zamanda ne istemediğimi de bilirim, ve acele karar vermeye zorlanmak istemiyorum.
Но позвольте добавить. Я знаю, чего я не хочу. А не хочу я поспешности.
Zorlanmak istemem.
Надо искать место.
Zorlanmak hoşuna gitmiyor.
Ты не любишь, когда на тебя давят.
Sucuk pişirmeye zorlanmak beni delirtiyor.
Заводишь, заставляя готовить эту курицу с острым перцем.
kendi geçmişini silmeye zorlanmak... nasıl bir şey?
Вы представляете, что это такое лично уничтожить собственное прошлое?
Gizlenmeye zorlanmak.
Будем здесь прятаться?
Yok tembeller, yok zorlanmak istemiyorlar suçlular bilmem ne.
Типа они ленивые, вороватые, преступники и всё такое..
Ve Japon sömürgecilere yemek yapmaya zorlanmak istemediğinden,... kendi elini bu bıçakla kesti.
И чтобы его не заставили готовить японским захватчикам, он отрезал этим ножом руку.
CIA'in tahminlerine göre, her yıI elli bin ile yüz bin arası kız ya da erkek çocuk ve kadın satıImak veya seks işçiliğine zorlanmak için Amerika'ya kaçırıImakta. Dünyada her yıI bir milyondan fazla insan, iradeleri dışında alınıp satıImakta.
По оценке ЦРУ, ежегодно в США переправляют от пятидесяти до ста тысяч девочек, мальчиков и женщин для занятий проституцией или продажи в сексуальное рабство.
- Gerçekten korktuğun ne? Küçük bir odada tıkılıp kalmak ve zaman dolana kadar gevezeliklerini dinlemeye zorlanmak.
Застрять в маленькой комнате и слушать твою болтавню до скончания века.
İstediğim şey, birşeylerin merkezinde olmak zorlanmak ve ilham almak.
Я хочу быть в центре событий, протестовать и влиять.
Yapmak istemediğin bir şeyi yapmaya zorlanmak?
Когда приходится делать то, что тебе не нравится?
Küçük Suzy Sona artık zorlanmak zorunda değil.
Маленькая Сьюзи. Сона не будет играть, если риск не стоит свеч.
Zorlanmak mı?
Нелучший период?
Beni yanlış anlama hala bunun için dövüşmek istiyorum ama ana maça geçmeden bu kadar zorlanmak istemezdim.
В смысле, не пойми неправильно.. Я еще собираюсь устроить драку, но... Мы могли бы нанести упреждающий удар.
Düşmanının hayatını kurtarmaya zorlanmak zor olmalı.
Должно быть это трудно когда тебя заставляют спасти жизнь своего врага.
Loker, Torres'in demek istediği biraz zorlanmak ve kamçılanmak istediği.
Локер, Торрес сказала, что ей нужна поддержка и одобрение.
Bu arada, yaşamak için başkalarına güvenmeye zorlanmak nasılmış?
Кстати, какoвo этo, матеpиальнo зависеть oт дpугих?
Suç ile tahrik olmak, işe zorlanmak.
Совратил меня преступлением, принудил к бизнесу.
Bir adam tarafından zorlanmak.
Нас "прокатил" какой-то парень.
Guster, haftalarca Spencer'le çalışmaya zorlanmak benim için yeterince kötü.
Гастер, достаточно и того, что я вынужден работать со Спенсером неделю за неделей.
Sophie'nin dairesini temizlemek için zorlanmak mı?
Вынуждены убирать квартиру Софи?
Müdür Siebert, sizi telaşlandırmak istemem ancak idrar çıkışını başlatmakta zorlanmak, iyi huylu prostatik hiperplazi olabilir.
Президент Сиберт, не хочу показаться паникёром, но трудности при мочеиспускании могут быть симптомом аденомы простаты.
Düşünce duymakta zorlanmak gibi.
Чтение мыслей.
İstediğini yapamamak, yeraltında tutulmak, eğitilmeye zorlanmak -
Нас обоих однажды похитили, держали под землей, заставляли тренироваться.
Ona ne kadar değer verdiğini söyledikten sonra seni acımasızca reddeden biriyle zaman geçirmeye zorlanmak.
Вынуждена проводить время с тем, кто безжалостно отверг тебя после того, как ты сообщила, как он тебе дорог.
Zorlanmak isteselerdi bizi okumazlardı, değil mi?
Если бы они хотели дискуссий, думаешь они бы нас читали?
Hiç bilemezsin Peder. Ben zorlanmak istiyor olabilirim.
Ктο знает, Отец, а вдруг я хοчу принуждения?
- Evet Wendy akışına bırak gitsin. Seni sert kaşar. Tabii ki özel ayrı bir tuvalete girmeye zorlanmak benim için birazcık sarsıcı olacaktır.
цисгрейдерная сука. так что я должен сперва одобрить это одинокое место.
Zorlanmak nasıl bir duygu?
Какого это, когда тебя принуждают?
Bu anı yaşamaya zorlanmak gibi.
Это как будто я была вынуждена жить моментом.
Asyalı Kız gibi duş almaya zorlanmak istemezsin bu kadar defosuz olma, dişin çürür.
Слушай, ты же не хочешь, чтоб тебя заставили идти в душ как ту азиатку, тогда не созревай, а то протухнешь.
Böyle zorlanmak hosuma gitmiyor.
Мне не нравится, когда у меня что-то вымогают.
Bütün gün seninle konuşmaya zorlanmak yeterli, teşekkürler.
Мне хватает тебя терпеть весь день, спасибо.
Bizimle savaşmaya devam ediyorlar. Hareket hâlinde olmaya zorlanmak, değerli zamanımızı heba ediyor.
Они продолжают противостоять нам, вынуждая нас спешить, тратить драгоценное время.
I sadece üzerinden zorlanmak gerekecek şimdi sanırım. Eski moda Uzaklaştırma biraz.
Я думаю, ты сейчас получишь сильный удар от немного старомодной дедовщины.
- Zorlanmak mı?
- Три?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]