English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ Z ] / Zorlaşır

Zorlaşır tradutor Russo

126 parallel translation
Yoksa ölümün zorlaşır.
Так будет тяжелее.
Ne kadar çok gecikirsek saptırma imkanımız da o kadar zorlaşır.
Чем дольше мы ждем, тем меньше у нас шансов отклонить его курс.
Ne kadar çok zaman geçerse, o kadar zorlaşır.
Чем больше мы ждём, тем хуже.
Büyürken öğreneceksin ki, büyüdükçe, hayat zorlaşır.
ќдин из уроков, которые ты усвоишь, когда когда повзрослеешь, состоит в том, что жизнь - очень сложна.
Beynin ne kadar az oksijen alırsa, mantıklı düşünmek o kadar zorlaşır.
Чем меньше кислорода получает твой мозг, тем труднее мыслить адекватно.
Eğer sorularıma... cevap vermezsen işin zorlaşır.
И ты знаешь, о чем я говорю.
Ne kadar baskı altındaysan o kadar zorlaşır.
Что чем сильнее давление, тем только хуже.
İlk kez yapmak gibi... ne kadar çok beklersen o kadar zorlaşır... bekaretini kaybetmek gibi.
Это как в первый раз.., чем больше ты ждешь, тем тяжелее решиться... как потеря девственности
Sanırım, bunu yapsaydın, tek başına yaşaman zorlaşırdı.
Ну, если бы ты уступал, не пришлось бы жить одному.
- Ama sonra zorlaşır.
- Потом будеттрудно.
Eğer avlanıyorsa, bölgede daha uzun zaman bulunmalıdır ve.. ... gitmeye ikna etmek daha zorlaşır.
Если оно заселилось, чем дольше призраки будут там жить тем труднее заставить их уйти.
İşleri ne kadar bırakırsak o kuleleri geri almamız o kadar zorlaşır.
Понимаешь, чем дольше мы откладываем... тем сложнее будет удержать башни.
Sorun şu ki, Eğer yeterince dikkatli bakarsan iki tarafın birbirinden ayrı olduğunu söylemek, Zorlaşır.
Проблема в том, что когда ты смотришь на это достаточно долго становится трудно разделить их снова.
Parçaları ayırdığımızda daha da zorlaşır ve aynılarına sahip bir arkadaş bize yardımcı olur.
Если возникнут осложнения при освобождении от личности - лучше, чтобы рядом был друг.
Eğer içine girebilirsek, belki bizi takip etmeleri zorlaşır.
Если мы уйдем в него, возможно им будет трудно выследить нас.
Ne kadar çok kişi olursa kontrol etmeleri o kadar zorlaşır.
Чем больше попыток, тем меньше шансов для остальных.
Bu bir kadın için özellikle çok çetin bir durumdur, hele yaşlandıkça ve zaman geçtikçe, hala bir şey olmamışsa gittikçe daha da zorlaşır.
Особенно для женщин. Это особенно жестокий бизнес для женщины, и, по мере того как вы становитесь старше и время проходит, а ничего не случается, то становится всё трудней и трудней.
Otuzunuza geldiğinizde hızlı bir şekilde karar vermelisiniz. Çünkü gebe kalmak zorlaşır, tehlikeli olabilir.
это может быть опасным.
Eğer sana köfte alırsam sonrasında okul ikimiz için de zorlaşır.
Если я куплю тебе крокет, мне будет потом тяжело находиться с тобой в школе.
Başka türlü olursa, işin çok zorlaşır.
Иначе очень тяжело.
Doğu Rusya'nın kışın yapraklarını döken ormanlarında kış mevsiminde avlanmak çok zorlaşır.
Здесь, в лиственных лесах восточной России зима делает охоту очень трудной.
Bir kurtarma çabası, kurtarılacak kişi bunu gerçekten istemediğinde oldukça zorlaşır.
Попытка спасти кого-то и так достаточно сложна, Когда этот кто-то хочет, чтобы его спасали.
Tabi alev alırsa,... işler biraz zorlaşır.
А когда они горят, это еще больше усложняет дело. Стой!
Bilirsin, kafana dayalı bir silah varsa bu tür işleri yapmak zorlaşır.
Может, вас это удивит, но под дулом пистолета непросто решать эту задачу. - Что?
İşler zorlaşır Kira'nın kimliğini bulabilmemiz imkansız hâle gelir.
будет невозможно определить личность Киры.
Bilirsin, bir şeye ne kadar yaklaşırsan o şeyi görmen o kadar zorlaşır
Чем ближе ты с ними становишься Тем сложнее это понять
Temel noktaları takip etmek zorlaşır.
Сложно выполнять даже базовые вещи.
Kolaylaşacağını düşünürsünüz ama zorlaşır.
И становится всё труднее.
Hayır demeleri daha da zorlaşır.
Им будет сложнее сказать нет.
Sanırım çok zor bir hayatın oldu. Bazı zamanlar yaşamak zorlaşır... fakat ben hayatın bir çok insanın düşündüğü kadar çok zor olduğunu düşünmüyorum.
Иногда жизнь бывает трудной... но я считаю... она не такая трудная, как думают многие.
Çalkalanma başlayınca, görmek zorlaşır.
Когда он взволнован, то трудно что-либо увидеть.
Ne kadar çoğalırlarsa, Elen'ın hayvanlarını bulmamız o kadar zorlaşır.
Чем больше стадо, тем труднее будет найти оленей Элен.
İnsan yaşlandıkça daha da zorlaşır.
А вот с возрастом становится все трудней.
Kütlesel artış gösteren bir maddenin hızını arttırması zorlaşır.
Чем больше масса тела, тем сложнее ему развить скорость.
Hayat senin için bir anda çok zorlaşır.
И тогда твоя жизнь очень скоро станет намного тяжелее.
Hayat bazen zorlaşır.
Иногда в жизни бывает непросто.
Daha büyürlerse, nefes alması zorlaşır.
Если они станут больше, ей станет трудновато дышать.
O zaman bize öldüğünü söylemesi zorlaşır.
Так что ей будет трудновато сообщить нам, что она померла.
Bir kez böyle bir şeyle ilişkiliysen güvenilir olmak zorlaşır.
Если тебя будут ассоциировать с подобным происшествием, Ты легко потеряешь доверие.
Yapabildiğini ne kadar çok insan öğrenirse seni korumam o kadar zorlaşır.
Чем больше людей знает, что ты умеешь, тем сложнее мне защищать тебя.
ve hedefinize yaklaştıkça, tetiği çekmekte zorlaşır.
И чем ближе вы к цели, тем тяжелее нажать на курок.
Eğer ısırırsa, yürümemiz iyice zorlaşır.
Если ему удастся съесть их, ты не сможешь выполнить свою миссию.
Pazarlık işe yaramazsa, öfkemizi taşımak da zorlaşır ve bunalıma sürükleniriz çaresizliğe ta ki elimizden gelen her şeyi yaptığımızı kabul edene kadar.
Когда сделка не удается, а гнев тяжело терпеть... начинается депрессия. Отчаянье. Пока не принимаем, что мы сделали все возможное.
Ayrıca zor olan bir şey, yanında en iyi dostun yoksa daha da zorlaşır.
А все трудное дается еще тяжелее, когда на твоей стороне нет лучшего друга.
Babamla konuşursan, işler benim için daha da zorlaşır.
А так ты сделаешь только хуже.
Histamin ısırığın etrafındaki kasların şişmesini sağlar, Böylece sivrisineğin ısırığı ile gelen zehirlerin yayılması oldukça zorlaşır.
Из-за гистамина кровяные сосуды вокруг укуса опухают, благодаря этому яд в слюне комара задерживается от распространения по всему телу.
Kazanmak da iyice zorlaşır.
Будет трудновато хоть что-то заработать.
Sinirlendiğimizde kendimizi kontrol etmek zorlaşır.
Тяжело контролировать себя, когда злишься.
Savaşa gidip çetin bir mücadele gösterdikten sonra hayatlar kurtarıp eve döndüğünde basit şeyleri yapmak bazen zorlaşır.
Going to war, having to deal with the rush of battle and the struggle to save lives, it made coming home and doing the simple things difficult.
Eğer aradaki skor daha fazla açılırsa onlar için daha da zorlaşır değil mi, sensei?
Твои подборы тоже на высоком уровне.
Sadece bölge sakinleri için, işler biraz zorlaşır.
Здесь гоголи укрываются в суровые времена.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]