24 перевод на турецкий
14,580 параллельный перевод
Twenty-four hours.
24 saat.
"Twenty-four hours, or my offer expires."
"24 saat yoksa, teklifim geçersizdir."
Instead the producer, composer and arranger mix 24 individually recorded vocal and instrumental tracks to create the symphonic experience that dancers know and love.
Bunun yerine yapımcı, besteci ve aranjör vokal ve çalgılardan oluşan 24 ayrı kayıt yapar ve dansçıların sevdiği senfonik deneyimleri yaratır.
I just need 24 hours.
24 saate ihtiyacım var.
How old was she? - 24.
Nakit.
Take the 24 to Ponzano.
Ponzano'ya dön.
You've been topside for less than 24 hours.
24 saatten kısa süredir üst kısımdasın.
Could we view the last 24 hours?
Son 24 saati izleyebilir miyiz?
Well, he's a bit of a wuss.
O biraz korkak! 250 00 : 24 : 06,780 - - 00 : 24 : 12,077 Ve biraz da çirkin? Sence de öyle değil mi?
The area forecast for the next 24 hours.
24 saatlik hava tahminleri şöyle.
Yeah. They get the verdict 24 hours in advance.
Evet. 24 saat öncesinden kararı öğreniyorlar.
Alright, downhill 4.24, uphill 4.60.
Yokuş aşağıya 4.24, yukarıya 4.60.
Seven. 24. 25.
24. 25.
All humans of the Zone, you have 24 hours to vacate.
Bölge'deki tüm insanlar. Tahliye için 24 saatiniz var.
The whole place is gonna be razed in the next 24 hours.
Bütün her yer 24 saat içinde dümdüz edilecek.
All humans of the Zone, you have 24 hours to vacate.
Bölge'deki bütün insanlar. Tahliye için 24 saatiniz var.
I put your dating profile online a half hour ago and you already have 32 pokes, 24 winks and a love letter from a guy in San Quentin.
İnternette profilini açalı yarım saat oldu ama şimdiden 32 dürtme, 24 göz kırpma, ve San Quentin'li birinden aşk mektubu aldın.
It's been over 24 hours.
24 saati geçti.
$ 3.24. "
$ 3.24. "
Say cheese!
Peynir diyin! 264 00 : 19 : 20,875 - - 00 : 19 : 24,958 Kovulduğumu söylemek yerine nişan yüzünden Bıraktığımı söyledim
People's sincerity and kindness if this all came out clear as day everyone would just be so thankful. They'd be crushed by happiness. That's why you exchange it for money and pretend not to see it.
1878 02 : 23 : 24,958 - - 02 : 23 : 30,333 O yüzden bunu parayla yapıp, görmemiş gibi davranıyorsun
That made you feel really good for about 24 hours, and then you hated yourself for letting them know they ever got to you.
İlk 24 saat için bu kendini iyi hissettirdi ama sonra seni etkilemelerine izin verdiğin için kendinden nefret ettin.
Get the department's significant incident report for the past 24 hours.
Son 24 saat içinde şubeye gelen önemli kaza raporlarını bul bana.
All the significant department incident reports for the last 24 hours.
Son 24 saatteki tüm önemli kaza raporları.
I've got some idiots working me around the clock.
Bazı salaklar beni 24 saat çalıştırıyor.
Uh, yeah, hi, I'm calling from the City Square Pharmacy on 24th Street.
24. Cadde'deki Meydan Eczanesi'nden arıyorum.
24 hour service, case in point, 6 : 00 a.m. job.
24 saat hizmetinizde. Bu da kanıtı. Sabah 6 işi.
They work around the clock, no choice in who they protect, and threats never stop coming.
- 24 saat çalışıyorlar. Kimi koruyacaklarını seçemiyorlar ve tehditlerin ardı arkası kesilmiyor.
They would search all over the country in, like, 24 hours.
24 saatte tüm ülkeyi ararlar.
THC level... 24.3 %.
Etken madde seviyesi % 24,3.
In less than 24 hours, she told me everything I wanted to know.
24 saatten az bir süre içinde bilmek istediğim her şeyi söyledi bana.
The code for the device was set to 34-24-34...
O aletteki kod 34.24.34'e ayarlanmıştı.
Get Pembroke on a plane within the next 24 hours... or this whole place goes ass over tits.
Pembroke'u 24 saat içinde getir... yoksa burada herkes boku yiyecek.
24 hours ago, you elected me your chancellor.
24 saat önce beni başkan olarak seçtiniz.
You have 24 hours to reverse-engineer it.
Ters mühendislik yapmak için 24 saatin var.
I said 24 hours.
24 saatiniz var dedim.
It's been... 24 hours since my last confession.
Neredeyse son günah çıkarmamdan bu yana 24 saat geçmiş.
You were snoring your balls off for, like, 24 hours straight.
24 saat boyunca kıçında pireler uçuştu.
I've got no time. There's not enough hours in the day.
Vaktim yok. 24 saat yetmiyor.
So this states that on October 27th, you gave William Stearn the confidential results of the Pepsum GMO Vaccarizine corn trial a full 24 hours before it was made public.
Bu belgeye göre 27 Ekimde William Stearn'a Pepsum GMO Vaccarizine ilacının sonuçlarını halka açıklanmadan 24 saat önce verdiğinizi gösteriyor.
The next 24 hours will be crucial.
İlk 24 saat çok kritik.
I don't get how you do the 24-hours-a-day thing.
Nasıl 24 saat berabersiniz anlamıyorum.
Because then maybe I would get a sympathetic ear every time I'm not my absolute best self 24 hours a day.
Belki o zaman gün boyu çok iyi olmadığım zamanlarda bir dert ortağım olurdu.
Just got to see what the next 24 hours bring.
Önümüzdeki 24 saat ne getirecek ona bakacağız.
I'm going to release him because I've seen no sign of violence in the last 24 hours, but... his incident, it's very troubling.
Son 24 saat içinde şiddet belirtisi görmediğim için taburcu edeceğim ama durumu oldukça sıkıntılı. Peki.
Well, thanks to the 24-hour news cycle, name recognition's off the charts, and the association is overwhelmingly positive.
Gece gündüz haberler sayesinde tanınırlık standartları aşmış durumda ve algı kontrolü de son derece olumlu.
You have 24 hours.
- 24 saatin var.
Twenty-four-hour security guards.
24 saat koruma.
We've got 24 hours to produce a convincing Mindhorn.
İkna edici bir Mindhorn üretmek için 24 saatimiz var.
- You left our house to get some weed killer 24 years ago.
24 yıl önce ot kıran almak için evimizden çıkmıştın.
The door we were banging on for the last 24 hours is open.
24 saattir yumruğumuzu çürüttüğümüz kapı sonunda açıldı.