Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ 2 ] / 25

25 перевод на турецкий

15,833 параллельный перевод
Thought they could swipe her land for $ 25,000.
25 bin dolara çalabileceklerini düşünmüştüm.
By the time she was 25,
25 yaşına geldiğinde,
Twenty-five!
25!
Illinois alone has 25,000 Dandelions.
Sadece Illinois'da 25.000 Karahindiba var.
That's true, but you screwed me over 25 years ago, you bitch.
Doğru ama 25 yıl önce beni sırtımdan bıçakladın kaltak!
What, you were 25?
25 falan mı?
You are not a twenty-year-old man.
25'lik bir delikanlı değilsin.
But there's only 25 of us.
Biz sadece 25 kişiyiz.
He has the ball out there to the 25.
Topu 25 m. de aldı.
You're not gonna get 25 feet in that goddamn hotel.
O otelde 5 adım atamadan ölürsün.
- That makes 25 pfennig.
25 fenik yapıyor.
"What we stole is safely hidden, as am I. Paradise Twenty-five."
"Çaldığımız şey güvenli şekilde saklanıyor, benim gibi. Paradise 25."
An e-mail. "Paradise Twenty-five."
Bir e-posta. "Paradise 25."
I knew there was something about it. I had to flirt with my wife to get this back. It's a book I started writing once.
bir şey olduğunu bilyordum bunu geri almak için karımla flört etmek zorunda kaldım bir zamanlar yazmaya başladığım bir kitap hükümet koploları, aya iniş superbowl 25.
- Yeah, but it's 25 quid and they're just half bottles, so it's not worth it.
- Evet ama 25 papel ve sadece yarım şişe. Değmez.
They said, uh, they'll drink with you for 25 quid an hour each.
Seninle kişi başına saati 25 papele içeceklerini söylediler.
There's four of'em, 25 years old each.
Dört kişi, her biri 25 yaşında.
You know, I made, like, $ 25,000-ish, so I feel like that should be all right.
Biliyor musun, ben 25,000 dolar kazandım Bu yüzden kendimi iyi hissedeceğim gibi hissediyorum.
There was $ 25,000 under that bed
O yatağın altında 25.000 dolar vardı.
Our experts coaches will help you reduce your monthly payment to a little less 25...
Uzmanlarımız aylık borç azaltma oranınızı...
25 years, the Berlin Wall comes down, and this throwback's still going on about communists.
Berlin Duvarı yıkılalı 25 yıl oldu ama bu antika hala komünistlerle uğraşıyor.
'Now I've been on this job 25 years and that's a first for me.
25 yıllık meslek hayatımda böyle bir şeyle karşılaşmadım.
At its maximum, the mother's uterus expands to 25 cubic feet.
Maksimum boyutta, anne filin rahmi 25 kübik feete genişleyebilir.
And I can't believe that you actually reproach someone in Landsberg's situation for a 25 year old insult.
Ve gerçekten senin Landsberg durumundaki birinin 25 yıl önceki aşağılamasını kınadığına inanamıyorum.
- 25 to 30 years.
- 25 ila 30 yıl arası.
Winner gets $ 25,000.
Kazananlar 25 bin dolar alıyor.
You are the recipient of the $ 25,000 prize, and a full scholarship to the Manhattan Conservatory of the Arts.
25 bin dolarlık ödülü ve Manhattan Sanat Konservatuarı bursunu kazanan sensin.
We've been told there's a ship carrying $ 25 million in gold gonna dock at night right here.
25 milyon dolarlık altın taşıyan bi gemi olduğunu haberini aldık ve gece olunca buraya demir atacak.
Yeah, I have 25.
Evet, 25 taneler.
No one has touched Aryan Khanna for 25 years.
25 yıldır kimse Aryan Khanna'ya dokunamadı.
In 48 hours you snatched away my devotion of 25 years.
48 saat içerisinde benim 25 yıllık sevgimi kaybettin.
Now, if you're over-striding, if your cadence is too slow, it can cost you a quarter of a second the whole race.
Fazla adım atıyorsanız, temponuz çok yavaşsa bu tüm yarışta size 0.25 saniyeye mal olur.
Him and Draper, they're the best Cromwell's got, which make them pretty much the best in the country, so...
O ve Draper, Cromwell'in en iyileri. 25 HAZİRAN 1935 - Yani ülkenin en iyiler.
Jesse Owens! Jesse Owens.
"Ancak 25 yıl sonra rekorları egale edilebildi."
Just says go to Park and 25th.
Sadece Park'la 25. Cadde'nin arasına gidin yazıyor.
Twenty-five years, I kept folk away from here.
- Biliyorum bu... - 25 sene boyunca herkesi buradan uzak tuttum.
God, don't exaggerate.
Hemen abartma, sadece 25 km.
25p.
- 25 peni.
Yeah... He was a missionary in Guatemala for 25 years.
Evet. 25 yıl boyunca Guatemala'da misyonermiş.
What are you on the hook for, 25, 50?
25, 50'de ne işin var?
Freedgood, I'm not even 25 years old yet.
Freedgood, henüz 25 yaşımda değilim.
I will be 25 in December.
Aralık ayında 25 olacağım.
You think, like... 25 a night?
- Sanki... 25 gece mi?
That one's 25.
O ucuz, 25 lira.
You keep 20 percent of what you make, 25 if it's cash.
Kazandığının % 20'si senin olur, Nakit paraysa % 25'i.
25 years, Luce. 25!
25 yıl oldu, Lucy. 25!
Twenty-five percent arrest rate.
Yüzde 25 tutuklanma oranı... - Aynen!
Deal for what? The design, tell him. That design took me 25 years to acquire.
dizayn söyle ona o dizaynı almak 25 yılıma ma oldu onu çalmaya kalkan birine ne yaparım biliyor musun onu yılbaşı ağacı gibi yakmak yeterli gelmedi mi?
Government conspiracies, the moon landing, Superbowl 25. I'm kidding, but there was a Project Nick. It involved particle beams, and plasma, and projects within projects.
dalga geçiyorum, ama proje Nick diye bir şey vardı parça ışınları ve plazma, ve proje içinde projeler vardı ve onlardan biri Tesla nın gerçekleştirmek istediği bir hayaliydi, iyonosferin sınırsız enerjisini yakalam, işlemek ve geçirmek oldukça büyük çapta yapılabileceki bir şey.
25.
25.
And I think most researchers agree with the fact that BMI is not a perfect measure because it's easy, it's relatively cheap, um, it's used probably more than it necessarily should be.
Her günün derdi kendine yeter. " [Matta 6 / 25-34]

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]