800 перевод на турецкий
3,446 параллельный перевод
What happened was, in 2008 my dad found 12 dead cows out by a creek about a half a mile from our house.
Her şey 2008'de oldu. Babam evimizden 800 metre ötede bir dere kenarında 12 ölü inek buldu.
That's out of 800, Mom.
800 üzerinden anne.
It means 800,000 listeners, dummy.
800,000 dinleyici demek, şapşal.
- Eighty?
- 800 olur mu?
I'm gonna sign 800 of them.
800'ünü de imzalayacağım.
More than 800 men were killed in a gas attack by the Japanese.
800'den fazla adam Japonların düzenlediği bir gaz saldırısında öldürüldü.
800 casualties for the Japanese, but more than 5,000 on our side.
Japonlardaki yaralı sayısı 800 ama bizim tarafta 5,000'den daha fazla.
What do you think, $ 800 million?
Ne düşünüyorsun 800 milyon dolar mı?
Somebody's gonna take an $ 800 million bath is what's gonna happen.
Birilerinin 800 milyonluk banyosu olur. Olacağı bu.
Oh, and there's two bosses, meaning whoever was at the top was raking in 800 grand a night, less wages and running costs.
Oh, ve iki patron var, meaning whoever was at the top was raking in 800 grand a night, less wages and running costs.
That'll be $ 500, $ 800 if I make the case.
Böylece 500 dolar ama davayı söyletirsem 800 dolar.
You owe me $ 800.
Bana 800 dolar borcun var.
Do it. Folks, this is an 800 number.
Millet, bu 800 numara.
£ 10,800?
On bin sekiz yüz pound mu?
Yeah. 800 Brigantine Road, Galloway Township.
Evet. 800 Brigantine Yolu, Galloway Township.
If you have kept it here I would've only taken 700-800 from it.
Eğer buna devam edersen ben bundan sadece 700-800 alırım.
So that narrows it down to about 800 million people.
Bu özelliklere uyan kişi sayısı yaklaşık 800 milyon.
I'll give you $ 800 for'em - - a lot more for the bookcases.
Sana onlar için $ 800 veririm- - kitaplıklar için daha bile fazla.
$ 800 is, uh, a rounding error.
800 dolar, yuvarlama hatası sayılır.
That bag of theirs is too heavy for cash, so we got every bank and exchange in a 500-mile radius keeping an eye out for a large precious metal transaction.
Ellerindeki çanta içinde para olması için fazla ağır, 800 km çapındaki bütün bankaları, değişim merkezlerini, değerli metal işlemleri için kontrol ediyoruz.
But it was like the difference between listening to a professor with 800 other people in a lecture hall, and getting to meet with him one-on-one in his office.
Derslikte 800 insanlar birlikte bir profesörü dinlemekle onunla ofisinde teke tek buluşmak arasındaki fark gibiydi.
Yeah, you don't need 800 candy hearts to tell her that.
Evet, onu buna anlatmak için 800 tane kalpli şeker gerekmiyor.
1,800 ties laid.
1,800 bağ koyuldu.
They quarried thousands of tons of granite, 500 miles away.
Binlerce ton graniti 800 kilometre uzaktan taşıdılar.
There's an army base half a mile away, they're meant to do their manoeuvres in the next field.
- 800 metre ileride askeri üs var. Tatbikatlarını yandaki alanda yapmayı düşünüyorlar.
But they're only, like, $ 800 tops.
Sadece 800 dolar ederler.
Pads 352, about 1,800 meters.
Pads 352, yaklaşık 1800 metre.
Weapons Officer, 12.7 cm, mirroring 352 degrees, a distance of 1,800 meters.
Silahlar Memuru, 12,7 cm, yansıtma 352 derece, 1.800 metre mesafe.
That's their main dianetics hotline, their dianetics 800-number.
Bu onların ana Dianetics hattı lan, 800 numarası var bu hattın.
I think it was 800.000 times in a weekend and I'm pretty sure I probably took it down myself, a couple of times.
Galiba bir haftasonunda 800.000 kez gönderiyor. Ve oldukça eminim bir kaç kez siteyi tek başıma çökerttim.
He just pushed a button on his computer and, as he explained it to me at the time, it was like pushing the refresh button
Sadece bilgisayarında bir düğmeye basmıştı. O zaman bana açıkladığı kadarıyla, bu 800,000 kez yenileme tuşuna
over and over, 800.000 times and it seems like such a little thing.
tekrar ve tekrar basmaya benziyormuş. Ve bu bana çok küçük bir şeymiş gibi gelmişti.
It was abandoned half a mile from the crime scene.
Suç mahallinin 800 metre ilerisinde terk edilmiş.
He lives in a rented 800 sq ft house in Beon-dong, north of the river
Nehrin kuzeyinde Beon-dong'da 70 metrekarelik kiralık bir evde oturuyor.
It's, uh, 1-800-555-0199.
1-800-555-0199. Sürüşümü kontrol et çağrı merkezi.
- But my grandma gives me $ 800 a month. - Whoa.
Ama ninem bana ayda 800 dolar veriyor.
Please can we just call the 800 number?
Lütfen, 800'lü numarayı arasak?
- I'm wearing $ 800 Louis Vuittons!
- 800 dolarlık Louis Vuitton giyiyorum!
It leads to the second gallery, about half a mile from the entrance.
800 metre gidince sizi ikinci tünele götürecektir.
1,000... 800... 700... 600?
1,000... 800... 700... 600?
36,800 shares.
36800 hissedar.
Who do we have with 36,800 shares?
36800 hissedarı olan kim var?
Which of the mutual funds has 36,800 votes?
Yatırım fonlarından hangisinin 36800 oyu var?
They're worried 36,800 shares have switched sides and they don't know which ones.
36800 hissedarın taraf değiştirmesinden endişeleniyorlar ve bunların hangileri olduklarını bilmiyorlar.
Mr. Gold is concerned his client will lose the proxy fight due to the loss of 36,800 votes.
Bay Gold, müvekkilinin hissedar savaşını 36800 oy kaybı yüzünden kaybetmesi konusunda endişeli.
They'll swing the 36,800 shares to Sweeney if he guarantees them another seat on the board.
36800 hisseyi Sweeney tarafına kaydırabilirler,... eğer onlara kurulda sandalyelerini garanti edebilirse.
I'll just call the 1-800 number.
En iyisi ben müşteri hizmetlerini arayayım.
- Each child is worth 800 bucks a month.
Her çocuk aylık 800 dolar falan ediyor.
I need 800 bucks.
Bana 800 dolar lazım.
$ 800!
- 800 dolar veren var mı?
Looking at $ 800.
- 800!