Acting перевод на турецкий
15,872 параллельный перевод
I think you're on to something with the Arena Club, but if you keep acting like the lone ranger, I cannot help you.
Arena Kulübü konusunda bir ipucu yakaladın gibi ama yalnız kovboy triplerine girersen sana yardımcı olamam.
You said yourself that you saw Stark's butler here, acting fishy.
Bizzat kendin Stark'ın kâhyasının burada, garip davrandığını gördüğünü söyledin.
I agree, Dottie is despicable, but she was acting under my orders.
Dottie'nin değersiz biri olduğu konusunda hemfikiriz ama benim emirlerimle hareket ediyordu.
Hey, you Asian bitch, you can't just come into my party with a fucking gun, acting like you own the place.
Hey Asyalı orospu, partime kendi partinmiş gibi öylece dalamazsın ve o sikik silahınla benim mekanımda gürültü yaratmaya hakkın yok.
We were acting under Chief Thompson's orders, sir.
Amir Thompson'ın emirleriyle hareket ettik efendim.
A minute ago, outside, you were acting Like a cold hearted psychopath
Bir dakika önce, dışarıda, sen hareket ettiklerini soğuk kanlı psikopat olarak
You guys are acting like idiots.
- Geri zekalılar gibi davranıyorsunuz.
She's not acting like the girl I fell for.
Aşık olduğum kız gibi davranmıyordu.
I'm just gonna be acting most of the time.
Zamanın çoğunda oynuyor olacağım.
Stop acting like a child.
Çocuk gibi davranmayı kes.
Stop acting silly.
Dalgayı bırakın.
Even the acting head of a major Wall Street finance firm... can't argue with the consequences of a serious car accident.
Büyük birfinans şirketine vekaleten başkanlık eden biri bile ciddi birtrafik kazasının sonuçlarını göz ardı edemez.
I believe the Skinshifter was acting on someone else's part.
Bence Deri Değiştiren başkasının yerine hareket ediyordu.
Or I'll never know who the Skinshifter was acting for.
Yoksa Deri Değiştiren'in kime çalıştığını asla öğrenemem.
Why is he suddenly acting like this?
Neden şimdi birden böyle davranıyor?
I went around with you acting cute, raising your dignity, and did everything.
Sana sevimli davrandım, gururunu okşadım ve başka her şeyi yaptım.
Well, I'm bummed my new favorite acting coach is leaving.
Yeni favori oyunculuk koçum gidiyor diye üzüldüm.
What? "New acting coach"?
Ne? "Yeni oyunculuk koçu" mu?
I've been acting since I was, like, four, so...
Dört yaşından beri oyunculuk yapıyorum.
I've been acting since I was four.
"Dört yaşından beri oyunculuk yapıyorum."
Shut up! Stop acting
Oyun oynamayı kes.
If I had continued my acting work... would you have taken care of the house?
Eğer oyunculuk çalışmalarıma devam etseydim evle tek başına uğraşabilir miydin?
I started acting like it, too.
Harekete geçmeye başladım.
I was acting.
Rol yapıyordum.
Okay, you were acting.
Tabii, rol yapıyordun.
Molly's been acting weird.
Molly son zamanlarda tuhaf davranıyor.
No, I wasn't acting.
Hayır, rol yapmıyordum.
Acting casual, I tell him a joke and while he's laughing that rat laugh of his,
Normal davrandım, fıkra anlattım. Fare gibi gülerken, güm, patlattım, yere yapıştırdım.
Was Mr. Layner acting weird?
Bay Layner tuhaf davranıyor muydu?
But if people think you're feeling the pressure, acting out, hitting folks, for fuck's sake, they will run for the exits.
Ama insanlar baskıyı hissettiğini düşünürse. .. dışa vurup önüne gelene vurmaya.. .. lanet olsun, çıkışlara doğru kaçarlar.
Then I start acting queasy.
Sonra da midem bulanıyormuş numarası yaptım.
I started acting like a spoiled brat.
- Götelek gibi davrandım.
- When you're acting, purse your lips.
- Rol yaparken dudaklarını kapat.
We weren't acting.
Rol yapmıyorduk ki.
- I was acting.
- Ben yapıyordum.
Acting is 95 percent physicality.
Rol yapmanın yüzde 95'i fizikseldir.
But when he is acting, he...
Ama rol yaparken, o...
Whether Richard's winning awards for his acting or courting controversy on top-rated chat shows, it seems nothing can stop him heading all the way to the top.
Aktörlüğü için ödül kazanıyor olsa da ya da çok izlenen talk şovlarda aşırılık yapsa da hiçbir şey Richard'ın en tepeye çıkmasını engelleyemeyecek gibi görünüyor.
Well, acting aside, it's been great to catch up.
Rol yapmak bir yana, bir araya gelmek süper oldu.
Um, I can't talk about the details right now, but let's just say it's a fairly interesting little acting job.
Şu anda detaylarından bahsedemem ama çok ilginç, ufak bir aktörlük işi diyelim.
I thought maybe you'd given up acting.
Aktörlüğü bıraktın sanmıştım.
- Don't know if you know how acting works.
- Rol yapmak nasıldır biliyor musun bilmem.
Raven said the solenoid is acting up, so I thought I'd swap it out.
Raven, solenoitin tuhaf davrandığını söyledi, ben de değiştireyim dedim.
If the acting head of our own ATCU doesn't show up, it sends a bad message... not to mention it will embarrass the president and destroy any hope of an international coalition.
Eğer ATCU'nun daire başkanı gelmezse bu kötü bir etki bırakır. Başkan'ı ı mahcup edip uluslararası iş birliğini yok edeceğine bahsetmeye lüzum bile yok.
General Talbot, as acting head of the ATCU, will attend as himself.
ATCU'nun dair başkanı General Talbot kendisi olarak katılacak.
You're acting like an asshole.
Götoş gibi davranıyorsun.
Well, you're certainly acting like one.
- Öyleymiş gibi davranıyorsun ama.
You want to keep acting cool, professional. Stick with what you know.
Profesyonelce durup sakin olmaya çalışıyorsun, bildiklerini uyguluyorsun.
We know you were not acting alone.
Yalnız çalışmadığını biliyoruz.
Acting like she's our mom.
- Annemizmiş gibi davranıyor.
We cannot confirm that, nor do we know if he will take over as acting president, assuming the duties of the presidency under the terms of the 25th Amendment to the Constitution.
Bunu onaylatamıyoruz. Anayasa'nın 25. maddesi uyarınca Başkan vekili olarak görevi devralıp almayacağını da bilmiyoruz.