Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ A ] / Aggressive

Aggressive перевод на турецкий

3,162 параллельный перевод
I got a little aggressive.
Biraz agresif davrandım.
Is that dog always that aggressive?
- Bu köpek hep bu kadar agresif mi?
It also makes you more aggressive. Come on!
- Daha da saldırgan oluyorsun.
My master wanted to take a more aggressive approach.
Efendim daha agresif bir yaklaşımda bulunmak istemişti.
- Aren't you being a little aggressive?
Biraz agresif davranmıyor musun?
Aren't you being a little aggressive?
Biraz agresif davranmıyor musun?
This kind of aggressive bullshit has completely tanked the extradition talks for Lena Smith.
Böyle saçma bir saldırı Lena Smith'in ülkeye iade görüşmelerini kesinlikle sekteye uğratır.
He is a timid, calm, non-aggressive individual, not anything as he was portrayed.
Ürkek, sakin, agresif olmayan bir bireydi. Hiç gösterildiği gibi değildi.
Giuliani : Squeegee operators and excessive noise and aggressive panhandling...
Cam temizlikçileri, aşırı ses ve agresif dilenciler...
I've got her on aggressive I.V. fluids.
Agresif serum uyguladım.
- Look, Carrie, I don't have a problem with you guys coming up and digging around a little in your sister's case. But in the past that's led to overly aggressive and questionable investigative techniques.
Bak, Carrie, sizin gelip burada kız kardeşinle ilgili araştırma yapmanıza bir lafım yok, ancak geçmişi hepimiz biliyoruz, oldukça saldırgan bir sorgulama tekniğine sebep oldu.
Jealous and passive-aggressive?
Hem kıskanç hem de pasif agresif mi?
The suspect's there, he's acting aggressive.
Şüpheli içerideydi, saldırgan davranıyordu.
She is passive-aggressive.
Pasif agresif bir insan.
A condition that combines psychomotor agitation and aggressive behavior.
Psikomotor heyecanı ve agresif tavırları birleştiren bir durum.
And depression can cause someone to behave in a... an agitated, even an aggressive fashion,
Ve depresyon kişiyi tedirgin hatta agresif bir tutum sergilemeye zorlayabilir,
Ugh, man, the guys here are so aggressive.
- Buradaki erkekler çok agresif.
Well, most of the dogs here were probably feral, aggressive.
Buradaki köpeklerin çoğu vahşi ve agresif olmalı.
So, take the feral and aggressive, and add getting smarter.
Zaten vahşi ve agresiflerdi. Şimdi bir de daha zeki oluyorlar.
Aggressive, competitive, and prone to violence.
Agresif, rekabetçi ve şiddete eğilimli.
Who's aggressive, competitive, and prone to violence.
- Ayrıca agresif, rekabetçi ve şiddete eğilimli.
That's part of the reason you're passive-aggressive.
Bu, pasif-agresif olma sebeplerinden biri.
Classic passive-aggressive behavior.
Klasik pasif-agresif davranışı.
He was seeking attention in a passive-aggressive way, and I wasn't going to reward that.
Pasif-agresif bir yöntemle ilgi istiyordu ve ben de bunu ödüllendiremezdim.
And the more aggressive you come across, the more guilty you'll look.
Ne kadar sinirli gözükürsen, o kadar suçlu görünürsün.
But Ice Bear may turn aggressive.
Ama Kutup Ayısı agresifleşebilir.
There's a little bit of aggressive in there.
İçeride daha agresif birisi var.
Because we can still be aggressive without seeming desperate.
Çünkü umutsuz görünmeden de agresif davranabiliriz.
Josie, don't be aggressive, just use Heather's aggression against her.
Josie, agresif olma, sadece Heather'in agresifliğini ona karşı kullan.
You were aggressive.
Agresiftin.
I told you not to be aggressive.
Sana agresif olma demiştim.
I wasn't aggressive, I just did what you told me to do!
Agresif değildim, senin bana söylediklerini yaptım!
You were aggressive.
Sen agresiftin!
I told you not to be aggressive.
Sana agresif olmamanı söylemiştim.
See, I used to think that this experience explained your aggressive neutrality.
Bu hatıranın agresifliğini ortaya çıkaracağını düşünmüştüm.
I'm very aggressive.
Fazlasıyla saldırganım.
Yeah... it's very aggressive.
[* Bebek bezi ve mucizenin okunuşları benzer] Bu çok cesurca.
You're too aggressive about it.
Kendini birden atıyorsun.
Later on, more aggressive religions and political leaders virtually pushed Buddhism out of India.
Daha sonra daha agresif dinler ve siyasi liderler Budizm'i Hindistan'ın dışına attı.
They were pretty aggressive...
Çok saldırgandılar.
I want to appear aggressive, imposing.
Girişken ve etkileyici görünmem lazım.
The world champion played an aggressive first game.
Dünya şampiyonu mütecaviz bir ilk oyun oynadı.
It's the same passive-aggressive maneuvering that prompted me to take a leak into one of Mr. Evans'potted plants.
Aynı pasif-agresif dalavere beni, Bay Evans'ın ekili bitkilerinin birine işemeye sevk etmişti.
Get aggressive. Ah!
Agresif ol.
Too aggressive.
Fazla agresif.
Far too aggressive.
Çok fazla agresif.
If I take your assistance... you'll be poking the United States in the eye, and their response will be aggressive.
Eğer yardımını kabul edersem Birleşik Devletleri gözüne parmak sokmuş olacaksınız ve buna yanıtları şiddetli olacaktır.
I don't know if such an aggressive approach is what's best for her.
Bu kadar agresif bir tedavi onun için en iyisi mi bilmiyorum.
He just didn't want to appear overly aggressive.
Çok agresif görünmek istememişti.
Just depends on how aggressive you want to be.
Her şey ne kadar agresif olmak istediğinize bağlı.
You know, you're not as passive-aggressive
Ne var biliyor musun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]