Albanian перевод на турецкий
369 параллельный перевод
You're the only Albanian I've ever known.
Tanıdığım tek Arnavut sensin.
To a reception at the Albanian Embassy.
Arnavutluk Elçiliği'ndeki resepsiyona.
- Sir? You made an appointment with the Albanian ambassador tomorrow?
Yarın için Arnavut büyükelçisine randevu vermişsin?
And I'm sure you know the Albanian ambassador.
Arnavut Büyükelçisini de tanıdığından eminim.
No, the Albanian restaurant on Staten Island.
Staten Island'daki Arnavut restaurantı.
What are they playing? It's an old Albanian folk song.
- Eski Arnavut halk müziği.
He has an Albanian passport.
Arnavutluk pasaportu taşıyor.
Do you speak Albanian, St. Clare?
Arnavutça biliyor musun, St. Clare?
We got an Albanian interpreter, but he only speaks Rumanian.
Arnavutça tercümanımız var, fakat yalnız Romence konuşabiliyor.
( speaking Albanian )
.
Gentlemen, I have just been raped by the head of the Albanian Secret Service!
Beyler, Arnavutluk Gizli Servisinin başı, şimdi bana tecavüz etti!
( Speaking Albanian )
.
A member of the Albanian Diplomatic Corps was mugged today in Central Park despite the fact that two patrolmen were only 100 yards away.
Bugün Central Park'ta bir Arnavut kordiplomat, iki polis görevlisinden sadece 100 metre uzakta olmasına rağmen hırsızların saldırısına uğradı.
The Albanian claimed he screamed loudly for two minutes.
Arnavut kordiplomat iki dakika boyunca yüksek sesle bağırdığını söyledi.
the Italian Armed Forces attacked our frontiers along the Greek-Albanian border.
İtalyan Silahlı kuvvetleri, Arnavutluk sınırı üzerinden, topraklarımıza saldırdılar.
Retrieve the Albanian rocket plans which an Albanian agent has stolen.
Arnvut bir ajan tarafından çalınan, Arnavut füze planlarını geri alacaksın.
The St Georges was off the Albanian coast.
St Georges Arnavutluk kıyılarının ilerisindeydi.
He's an Albanian. She's his interpreter.
Özür dilerim, ama bey Arnavut ve bu hanım onun tercümanı.
For one thing, you wouldn't be getting a French boy. You'd be getting an Albanian.
Bir kere siz Fransız bir oğlan değil, Arnavut bir öğrenci alacaksınız.
- Trans Albanian Airlines, flight number two,
Trans Arnavutluk Havayolları. uçuş numarası 2,
Affectionate little Albanian, isn't he?
Sevimli küçük bir Arnavut, değil mi?
Let them feel what it's like when every Puerto Rican, West Indian, Cuban, Korean Albanian, Filipino, black man from every borough....
Görsünler bakalım her mahalleden onca Porto Rikolu, Hintli, Kübalı, Koreli... Arnavut, Filipinli, zenci koşup gelince ne oluyormuş.
An Albanian :
Bir Arnavut :
The man you're interested in... surrendered to the police a year and a half ago, at the same time as Albanian refugees, and asked for the political asylum.
Aradığın kişi polise teslim olmuş... on sekiz ay önce... Arnavutluktan gelen diğer mültecilerle beraber... politik sığınma talebi istemiş.
- Such discipline, you see! An ex-soldier of the Albanian army.
Eski Arnavutluk askeridir.
Albanian.
Arnavut'um.
He wanted to marry me, too, but it turns out he's Albanian... and doesn't have a green card himself.
Benimle evlenmeyi kendisi istedi, ama meğerse Arnavut'muş. Kendisinin bile yeşil kartı yokmuş ki.
April 12th : the Albanian assembly decides to offer the King of Italy the Albanian Crown.
12 Nisan : Arnavutluk Meclisi İtalya Kralına, Arnavutluk tacı sunmaya karar verdi.
But do you know what Albanian salary is? Ten dollars!
Bir Arnavut'un maaşı ne kadar biliyor musunuz?
She say Italian shoes best in world, she see on television. We must give every Albanian a pair of shoes.
İtalyan ayakkabıları dünyada bir numara diyor, televizyonda görmüş.
She said you weren't Albanian.
Belki de doktor haklıydı.
If your papers say you're Albanian, that's all right by me.
Söyle bana ne sikimsin? Evraklarında Arnavut yazıyorsa, benim için yeterli.
You don't like Albanian food?
Arnavut yiyeceklerini sevmez misin?
Hey, friend, an Italian girl can marry an albanian?
Hey, dostum, İtalyan kızları, bir Arnavut'la evlenir mi? Yoksa buna karşı bir kanun mu var?
The Albanian economy is at a crisis. The people are starving so we risk our money,
İnsanlar aç biz de paramızı riske ettik kendi paramızı yatırdık.
You don't speak Albanian.
Arnavutça biliyor musun?
We're looking for an Albanian girl.
Arnavut bir kız arıyoruz.
Give us the Albanian girl.
Bize Arnavut kızı teslim et.
Albanian whore!
Arnavut orospusu!
She's Albanian.
Arnavut o.
The children saw the Albanian slut with him this morning.
Çocuklar Arnavut orospusunu bu sabah onunla birlikte gördüler.
Albanian.
Arnavut.
We'll use local manpower in the factory, and choice Albanian skins :
Her Arnavut'u, bir çift ayakkabı sahibi yapmalıyız.
Tell him Mr. Tozai's the chairman of an Italo-Albanian company backed by the Ministry of Industry.
Söyle ona ;
- No, I'm looking for an Albanian!
- Yaşlı bir İtalyan bulmuşlar.
Maybe he was Italian before, but he's AIbanian now. What is he for Albanian law?
Belki önceden İtalyan'dı ama şimdi Arnavut.
Are you Albanian or Italian?
Ne sikimsin sen?
So my children forget I am Albanian.
Böylece çocuklarım, benim Arnavut olduğumu unutacak.
Because he's not Italian, he's Albanian, he's got all the papers.
Adı Spiro Tozai.
This Albanian prison is a nasty place.
Benden ne istiyorsunuz?
I'll fuck her Albanian mother, too.
Onun Arnavut anasını da becereceğim.