Ammonia перевод на турецкий
351 параллельный перевод
Have you any spirits of ammonia?
Amonyağınız var mı?
You'll have me catching ammonia... pneumonia!
Beni, zabıtaya yakalatacaksın...
You're going to lie down and take some spirits of ammonia.
Uzanıp biraz kendine geleceksin.
May I please have a few drops of aromatic spirits of ammonia and a glass of water?
Bana amonyak damlatılmış bir bardak su verebilir misiniz?
Got some, uh, spirits of ammonia over here.
Şurada biraz amonyak ruhu var.
They couldn't use Neptune or Uranus, twin worlds in eternal night, both surrounded by an atmosphere of methane gas and ammonia vapor.
Neptün veya Uranüs de olamazdı. İkisinde de hiç gündüz yaşanmazdı ve atmosferlerinde metan gazı ve amonyak bulunuyordu.
- Nurse, some spirits of ammonia.
- Hemşire, biraz amonyak ruhu verin.
Frozen ammonia, they said.
Dondurulmuş amonyak, denilen!
Ammonia snow.
Amonyak kar.
Hey, Doc, you got any of those ammonia things?
Doktor, yanında amonyak falan var mı?
Water ice, maybe some ammonia ice a little bit of methane ice.
Buz, belki donmuş amonyak bir miktar donmuş metan.
Ammonia and hydrogen pipes.
Amonyak ve hidrojen boruları.
I've been sitting here breathing cleaning fluid and ammonia for three hours.
Üç saattir burada oturmuş deterjan ve amonyak kokusu çekiyorum.
Chlorine and ammonia cause a violent transformation in the nature of the material.
Klor ve amonyak doğada çok şiddetli bir tepkimeye giren maddelerdir.
Ammonia liquid burns filth, it kills it... whereas Spash, for example, or similar products... soap powders don't ruin things at all.
Amonyak yandığında pis koku yayar Spash gibi, örneğin, veya benzer ürünler... sabun tozu aralarında en hafifidir.
Chlorine and ammonia are tools of war, and we know...
Klor ve amonyak bizim silahlarımızdır, ve bilindiği gibi...
The liquids, yes, but not the ammonia ones.
Sıvı, olmalı, ama amonyak olmayanından.
Give me that ammonia.
Amonyağı verir misin?
- Someone made a little mistake... and put some chlorine and ammonia together.
- Birisi küçük bir hata yapmış... ve biraz amonyak ve kloru bir araya koymuş.
I didn't realize it was the ammonia.
Amonyak olduğunu bilmiyordum.
I don't give a damn what the two of you do outside this hospital... but, in here, you're as bad as the ammonia and chlorine.
Siz ikinizin hastane dışında ne halt ettiği umurumda değil... ama, burada, amonyak ve klor kadar kötüsünüz.
Ammonia, pure ammonia.
Amonyak, saf amonyak.
The white tornado with ammonia.
Beyaz amonyak hortumu.
Methane, ammonia, water vapor.
Metan, amonyak, su buharı.
Think of a world something like Jupiter with an atmosphere rich in hydrogen, helium, methane, water and ammonia in which organic molecules might be falling from the skies like manna from heaven like the products of the Miller-Urey experiment.
Atmosferi hidrojen, helyum, metan, su ve amonyaktan oluşan, Jüpiter gibi bir dünya düşünürsek, acaba orada hangi organik moleküller, cennetten manna gibi düşerek Miller-Urey deneyindeki ürünleri oluşturur?
The white clouds are ammonia crystals, high and cold.
Beyaz bulutlar amonyak kristalleri gibi, yüksek ve soğuk.
However, if he starts talking about ammonia, that's a clue he may become violent.
Yine de eğer amonyaktan bahsetmeye başlarsa bu şiddete başvurabileceğinin işaretidir.
Ammonia?
Amonyak?
It's ammonia.
Bu amonyak.
Ammonia!
Amonyak!
And I hate ammonia.
Ve ben amonyaktan nefret ediyorum.
Certainly you're familiar with his ammonia fixation.
Amonyak saplantısının farkındasınızdır.
Use ammonia.
Amonyak kullan.
Let's circle around, hit'em with the ammonia.
Daire çizip amonyak boşalt.
Something with fluoride or ammonia.
Florinli ve karbonatlı olsun.
Mothballs... corn syrup... ammonia.
Naftalin... mısır şurubu... amonyak.
A little brandy, and ammonia at frequent intervals.
Aralıklarla biraz birendi ve amonyak verin.
- You'll get ammonia.
- Zatürrev olacaksın.
The ammonia?
Peki ya amonyak?
- It's just the ammonia. - We scrubbed down here for hours on our hands and knees,
- Bütün gece temizledik.
Add ammonia and it reacts kind of interestingly.
Eğer biraz amonyak katarsanız oldukça ilginç bir tepki verir.
predominantly carbon dioxide with traces of methane and ammonia.
Metan ve amonyak izleriyle birlikte ağırlıklı olarak karbon dioksit.
Unless you like ammonia tornadoes.
Amonyum fırtınalarını seviyorsanız, başka.
Those ammonia storms are less than a kilometer away, yet they do not penetrate this breathable zone.
Şu amonyum fırtınaları bir kilometreden daha yakın, ama yine de soluk alınabilir alana sızamıyorlar.
He said, "It's time to hand over the ammonia bottle to a younger man."
- Sonra çıktı, amonyak şişesini gençlere devretme zamanı geldi dedi..
I saw some, ammonia, or something, leaking from my ceiling.
Odamın tavanından damlayan amonyak gibi bir şey vardı.
Ammonia, chlorine, potassium chloride.
Amonyak, Klorin ve Potasyum Klorür.
Methane and ammonia, primarily.
Özellikle Metan gazı ve Amonyak.
Ammonia would vaporize at human body temperature.
Amonyak, insan kanının ısısında hemen buharlaşır.
I found a high ratio of ammonia to water in the ice core.
Buz çekirdeğinden aldığım suyun içinde yüksek oranda amonyak buldum.
AMMONIA?
- Aynen, amonyak.