An ounce перевод на турецкий
522 параллельный перевод
You're a rotter if you can spoil anyone's life who never did you an ounce of harm.
Sana hiç zarar vermemiş birinin hayatını mahvedersen, berbatsın demektir.
Well, what about a pound and an ounce?
530 grama ne dersiniz?
There ain't an ounce of brains in your family.
Sizin ailede bir gram beyin yok!
He must have weighed 250 pounds, if he weighed an ounce.
Herif 110 kilo falandı galiba.
That's $ 4 an ounce.
30 grami 4 dolar!
Ounce of lead in my right shoulder, an ounce of silver on my left.
Sağ omzumda kurşun, sol omzumda gümüş.
He's gained an ounce a day since.
Günde otuz gram alıyor.
He's not more than a fraction of an ounce out.
Bir gram bile fazla söylemedi.
Why is gold worth some $ 20 an ounce?
Neden 25 gram altın 20 dolar eder?
- That's $ 20 an ounce.
- 25 gramı 20 dolar eder.
I can look at a hill five miles away... and tell you if it carries an ounce or a shipload.
8 kilometre ötedeki tepeye bakıp... birkaç gram mı altın var, bir gemi dolusu mu hemen anlarım.
Three pence an ounce up again today.
Altının onsu 3 peni arttı bugün.
Perfume, $ 50 an ounce.
Parfüm, Küçük bir şişesi 50 Dolar.
- You spilled half an ounce of gold dust.
- Yarım onsluk altın tozunu döktün.
If you had an ounce of common sense, you would realize that we can't give Mr. Brenner his money back.
Senin birazcık sağduyun olsa, Bay Brenner'e parasını geri vermeyeceğimizi anlardın.
If you had an ounce of decency, you'd have replaced me a year ago.
Bir gram inceliğin olsaydı, bir yıl önce beni değiştirirdin.
You haven't put on an ounce.
Bir gram bile almamışsın.
I can now state unequivocally there is not an ounce of cheese up here.
Artık kesinlikle ifade edebilirim ki, buralarda bir gram bile peynir yok.
Given an ounce of encouragement.
Bir parça cesaret vermek için.
Stupid loafer without an ounce of brains.
İki gram beyni olmayan, aptal aylak.
If you buy it here at $ 30 an ounce, you can sell it in, say, Pakistan at $ 110 and triple your money.
Burada bir onsunu $ 30'a alırsan, mesela Pakistan'da $ 100'a satabilirsin ve paranı üçe katlayabilirsin.
Gold at $ 20 an ounce, 250 ounce, makes $ 5,000.
Onsu 20 dolardan, 250 ons, 5,000 dolar yapar.
- Not even an ounce ofJamaican rum.
- Birazcık Jamaika romu bile.
What any woman with an ounce of pride or self-respect would do. Give him the money.
Kendine bir parça saygısı olan her kadının yapacağı şeyi :
And look, there isn't an ounce of sympathy in your eyes.
Gözlerinde anlayış yok.
There isn't an ounce of sincerity in yours.
Seninkinde de içtenlik.
An ounce should be sufficient.
- Bir parçacık yeterli olacaktır.
The Vulcan never lived who had an ounce of integrity.
Vulcan'lılar asla dürüst olmadılar.
You haven't got an ounce of understanding or emotion in your body.
Sende anlayıştan ya da duygudan eser yok.
He always ate like a horse, never put on an ounce.
Her zaman at gibi yer. Bir gram bile kilo almaz.
♪ What banks have bulging'accounts of ♪ And I ain't got an ounce of ♪ Below there's endless amounts of
Ne bankalar ne hesaplar açıyor,... ve benim bir ons altınım bile yok bu dipsiz toprakların altında...
And here's an ounce of your extra particular.
Ve bu da senin en sevdiğin tütün.
Now, if the Germans had an ounce of sense... they'd send us guns to use against the British.
Almanlarda azıcık kafa olsa, İngilizlere karşı bize hemen silah gönderirlerdi.
Well, there's not an ounce of generosity in it.
Bunun cömertlikle ilgisi yok.
At 142 carats an ounce, that's an awful lot of ice.
Bir ons 1 42 karat eder, bu epeyce buz.
You haven't gained an ounce since last year.
Geçen seneden beri tek gram almamışsınız.
That stuff's worth $ 900 an ounce.
30 gramı 900 dolar eder.
I ain't got an ounce of goodwill.
Ben pek dostane değilimdir.
Gold closed $ 43 an ounce.
Altın, 43 $'dan kapattı.
- About $ 2,000 an ounce.
- Paketi yaklaşık 2000 Dolar.
I beg you, if you feel even an ounce of pity for me, give this money...
- Hatsu... Sana yalvarıyorum, Benim için zerre kadar bir şey dahi hissediyorsan, bu parayı...
I bought him an ounce of grass.
Onun için ot almıştım.
Gold is up 20 cents, two dollars an ounce.
Altın 20 sent artmış, 2 gramı 2 dolar.
Gold at $ 35 an ounce.
Onsu 35 dolar.
There's a trout living in this cove... that weighs 10 pounds if he weighs an ounce.
Bu koyda beş kilo kadar çeken... bir alabalık yaşıyor.
Do you know what an ounce is going for these days?
Bu günlerde gramı kaç para biliyor musun?
- Look like you lost an ounce or two.
- Bir kaç kilo vermişsin gibi!
Twelve dollars an ounce.
30 miligramı $ 12!
I have 16 days to get to the Marianas and I shall need every ounce of speed and every precious moment of time.
Marianas'a varmak için 16 günüm var ve hızın her zerresine ve zamanın her değerli anına ihtiyacım olacak.
I do happen to have in my possession an extra ounce of good stuff.
Bende biraz iyi mal bulunur.
It wasn't an ounce, dad.
- 30 gram değil baba.