Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ A ] / An owl

An owl перевод на турецкий

355 параллельный перевод
An owl on a midsummer's night, soon calamity will be in sight.
Gece bir baykuş çıkar yaz ortasında, Musibet gelir çok yakınlarda.
I thought I saw an owl there...
" Orada bir baykuş gördüğümü sandım.
- An owl hooting in my ear all night.
- Gece bir baykuş kulağımda ötüp durdu.
I got eyes like an owl.
Baykuş gibiyimdir.
I wouldn't be sitting in an owl wagon for local color.
Bu yemek büfesine keyfimden takılmıyorum.
- I can hoot like an owl.
- Baykuş sesi.
Last night I heard an owl, the worst of all signs.
Dün gece bir baykuş sesi duydum. Tüm işaretlerin içinde en kötüsü.
He's an owl.
O bir baykuş.
30. i read it only last night in the entrails of an owl.
30. Dün gece bunu bir baykuşun iç organlarında gördüm.
The entrails of an owl.
Baykuşun iç organları.
- If only we could hear a fox. - Or an owl.
- Bir tilki bile duymuyoruz.
He has the eyes of an owl.
Baykuş gibi gözleri var.
The day she fell ill I felt something bad approaching because an owl chirped all night.
Hastalandığı gün kötü bir şeyler olacağını hissettim çünkü baykuş tüm gece öttü ;
It was probably an owl ;
Belki de bir baykuştu ;
Don't talk to me. That was an owl.
Benimle konuşma.Bir baykuştu.
She's an owl sickened by a few days of my sunshine.
Benim güneşimin ışığından rahatsız olan bir baykuş o.
Don't worry, that's an owl.
- Endişelenmeyin, sadece bir baykuş öttü.
It's just an owl.
O sadece bir baykuş.
Ben, the trouble with you is you're like an owl.
Ben, senin sorunun tıpkı bir baykuş gibi olman.
Now, Demme, give a yell every now and then. Better yet, give an owl's hoot. That way, we'll be sure to find you.
Demy, arada bir bağır, hatta baykuş gibi öt ki yerinden emin olalım.
You're in the wardrobe, and I'm perched on a chair like an owl.
İçeri Petrushka giriyor ve :
Why are you staring at me like an owl from a hollow?
Neden oyuktaki bir baykuş gibi bana bakıyorsunuz?
Like an owl.
Baykuş gibisin.
That's an owl, and a big one by his voice.
Baykuş, sesine bakılırsa bayağı büyük.
For those of you that can't see back there, this is an owl.
Bunların yüzünden arka tarafımı göremiyorsunuz. Bu bir baykuş.
If you were meant to fly in the dark, you'd have the eyes of an owl.
Karanlıkta uçmak için yaratılmış olsaydın, baykuşun gözlerine sahip olurdun.
An owl flew into the arena, which had bean blinded by the sunlight.
Gün ışığından gözleri kör olmuş bir baykuş uçarak alana girmiş.
An owl? .
Baykuş mu?
An owl was always an ill-omen for Herod.
Baykuş, Herod için her zaman uğursuzluk demekti.
Last time we met, you were an owl, I believe.
Bu doğru değil. - Bu çok güzel. - Yanlış bir şey var.
Or an owl?
Güvercin veya baykuş olabilir mi?
And now they call you an owl.
Şimdi baykuş diye çağırıyorlar.
Charlie is an owl.
Charlie bir baykuştur.
Uh, y-you know, I think I heard an owl out here.
Şey, şuradan bir baykuş sesi geldi sanırım.
It's just an owl.
Sadece bir baykuş.
An owl!
Bir baykuş!
- Just an owl.
- Sadece bir baykuş.
An owl.
O bir baykuş.
Helen, we've got an owl out here in the hall.
- Helen. Koridorda baykuş var.
It was a revelation to me how quiet it was. I heard an owl for the first time.
Sessizlik benim için bir aydınlanmaydı. İlk defa Baykuş sesi duydum.
As much as an owl is anyone's.
Herkesin baykuşu kadar.
I'll nail you like an owl to the center of my prayer!
Seni bir baykuş gibi izleyeceğim. Dualarıma gireceksin.
Stop blinking like an old owl.
Yaşlı bir baykuş gibi gözlerini kırpıştırmayı kes.
- Just me and an old owl, Mr. Bacon.
- Ben ve yaşlı bir baykuş Bay Bacon.
♪ Take a fresh rodent some toadstools and weeds ♪ And add an old owl and the young one she breeds
Bir et kemirgeni, biraz da zehirli mantar ve ot al ve hepsini kızın beslediği hayvancığa ekle.
- I think it's just an old hoot owl.
- Galiba sadece bir baykuştu.
A wise old owl sat on an oak, the more he heard, the less he spoke.
Bir baykuş çok dinlerdi ve dinlediğinden az konuşurdu.
An owl, I think, for its eyesight.
Unutmadan, Alfa'daki herkes senden bir şeyler almak için çok heyecanlı.
An owl.
Sevdiklerinizi görün.
An owl.
Baykuş.
For instance, Brett : your character will no longer be an anonymous owl.
Örneğin, Brett ; senin karakterin artık sıradan bir baykuş olmayacak.
owls 25

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]