Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ A ] / And did you

And did you перевод на турецкий

25,990 параллельный перевод
- And did you?
- Peki fark ettiniz mi?
Did you sleep with your poly sci professor at Georgetown, and did he get you pregnant, and did you have an abortion?
Georgetown'daki siyaset bilimi profesörünle yattın mı seni hamile bıraktı mı, ve kürtaj oldun mu?
And you did.
Ve korudun da.
You get this little bit of light, this little break from nothingness, and I did nothing with it.
Hayatına biraz ışık doğar hem de hiçliğin tam ortasından ve benim o ışığım hiç olmadı.
Hey, did you know that gunpowder actually uses sulfur for its exothermic reaction, and the result of that is one percent of an explosion is water?
Barut ısı veren reaksiyon için kükürt kullandığını ve bunun sonucu olarak da bir patlamanın yüzde biri sudan oluştuğunu biliyor muydun?
We lived our lives the way we wanted, and you clearly did what was right for you.
Hayatlarımızı istediğimiz gibi yaşadık ve sen kendin için doğru olanı yaptın.
What did you possibly mean? " And she's like," Forget it. "And I'm like," No, seriously?
Barra...
And what did you tell me?
Peki sen ne demiştin?
Well, actually, she was just drooling a lot and saying "hello" over and over again, but she did point at you.
Aslında garip davranıp merhaba deyip durdu sadece. Eliyle seni işaret etti.
Did you ever take off your shoes and socks on a commercial airline?
Herhangi bir toplu taşımada ayakkabı ve çoraplarını hiç çıkardın mı?
Did you ever appear on the American television program "The Bachelor" or its companion shows "The Bachelorette" and "Bachelor in Paradise,"
The Bachelor, The Bachelorette ya da Bachelor in Paradise türevi yarışma programlarına daha önce hiç katıldınız mı?
Michael knows I didn't kill Janet which means it's only a matter of time before he finds out that you did and that you did it because you were trying to stop Bonehead Jones over here.
Michael Janet'i öldürmediğimi biliyor. Bu da demek oluyor ki öldürenin sen olduğunu anlaması an meselesi ve bunu şuradaki mankafayı durdurmak için yaptığını da.
And what did he ask you, Miss Cannonbury?
Peki size ne sordu Bayan Cannonbury?
- And what did you tell him?
- Peki ona ne dediniz?
I know you got drunk, I know you passed out, but did Ruben maybe skip the swim and just come to bed beside you?
Birinin orada uyuduğunu fark ettim. Sarhoş olduğunu ve sızdığını biliyorum. Ama belki Ruben yüzmeyi es geçip senin yanına, yatağa gelmiştir.
Why did you have to go - and stamp all over her like that?
Neden kızın üstüne gittin ki?
I did it, it happened and I wanted you to know because... Um, I don't have those photos anymore.
Yaptım, bunlar oldu ve bilmeni istedim çünkü artık o fotoğraflar bende değil.
- Then why did she come and see you?
Neden sizi görmeye geldi?
And what did you conclude, Detective Felber?
Öyleyse ne sonuca vardınız Detektif Felber?
Why did you maim and kill the guards sent to arrest you?
Neden sizi tutuklamaya gelen muhafızları yaralayıp öldürdünüz?
Five years ago, I tried to hire you to consult on my 3gen phone, and you turned me down, and I still don't know why, but I decided you were interesting, and data mining and algorithms did the rest.
Beş yıl önce seni 3. nesil telefonuma yardımcı olman için işe almak istemiştim. Ama reddettin, nedenini hâlâ bilmiyorum. İlginç biri olduğuna karar verdim.
Torrio was a sophisticated thinker, and he recognized that this wasn't just something that you did haphazardly, but that it had something in common with running a real business.
Torrio, çok yönlü düşünen birisiydi. Ve bu işin tesadüfen gelişen.. .. bir iş olmadığını,
Did you know Woody when he and Jones were at Deutsche?
Woody'i, Jones'la ikisi Deutsche'de çalışırken tanıyor muydun?
You didn't kill them and neither did Paul.
Onları sen öldürmedin, Paul da öldürmedi.
And neither did you.
Sen de öldürmedin.
And so, you became a writer. I did that.
"Bu sayede yazar oldun, benim sayemde."
- You had no problem asking me to risk everything to get that kid out, and I did it.
Benden onu çıkarmak için her şeyi riske atmamı istedin ve ben de attım.
- And what firm did you work at?
- Hangi firmada çalışıyordunuz? - Bay Specter için çalışıyordum.
- I know, but you didn't have to back me when it came to Sutter, and you did.
Sutter konusunda destek vermek zorunda değildin ama verdin.
- And you said we'd get back on our feet by the end of the month and we did.
Sen de ona ay sonuna kadar toparlarız dedin ve toparladık.
- Turns out, I did a little checking, and you closed on this house before you sold the last one, which means they can take it and they're going to.
Biraz araştırma yaptım, görünüşe göre burayı sonuncuyu satmadan önce almışsın. - Yani alabilirler ve alacaklar.
- Then do what you just did with me. Approach him with respect, pull the Band-Aid off, and if you have that same look on your face as you do right now, he'll send you on your way with a handshake.
O zaman aynı bana yaptığın gibi ona saygıyla yaklaş, açık konuş yüzünde de şu anki ifade olursa seni elini sıkarak yollar.
- Jessica, we looked the man in the eye, and I'm telling you, he did it.
Jessica adamın gözlerinin içine baktık sana söylüyorum adam suçlu.
No, you did something catastrophically stupid and we had to knock you unconscious.
Hayır çok aptalca bir şey yaptın ve seni bayıltmak zorunda kaldık.
You did. And don't think he didn't notice.
Yaptın ama onun bunu fark etmediğini zannetme.
And for you to have gone through all that, and to end up where you did, it is just... It's just amazing.
Bunca şey yaşamış olmana rağmen şu an olduğun yere gelebilmiş olman bu gerçekten takdire şayan.
You know, I once did trust falls with Barry Diller, and it was the beginning of a lifelong friendship.
Bir kere Barry Diller'la güven oyunu oynamıştık ve bu harika bir arkadaşlığın başlangıcı oldu.
And what you did could give eyesight back to thousands of people.
Yaptığın şey binlerce kişiye görme yetisini tekrar kazandırabilir.
So, you had to choose between being in prison for up to 15 years and going home right then by admitting you did a crime you didn't do.
On beş yıla kadar hapis cezasıyla, işlemediğin bir suçu itiraf edip eve gitmek arasında kalıyorsun.
And all the advice you gave me to stay in a group did was get the only friend I have in here nearly put in the hospital.
Burada bir grupla takıl tavsiyen de buradaki tek arkadaşımı neredeyse hastanelik etti.
When you lie down with dogs, you come up with fleas, and I'm telling you, we did the right thing.
Eğer köpeklerle yatarsan, pirelenirsin ve sana söyleyeyim, biz doğru olanı yaptık.
You thought that you needed to represent Sutter, so you went ahead and did what you needed to do.
Sutter'ı temsil etmen gerektiğini düşündün ve gidip yapman gerekeni yaptın.
You have a dream, and now you're questioning if I feel bad about what I did that night?
Bir rüya gördün,... ve şu an o gece yaptığım şey için kötü hissedip hissetmediğimi mi sorguluyorsun? !
Did you go after Kessler in the same manner, and did he go under ten months later?
Aynı şekilde Kessler'in de peşinden gittin mi? ... ve adam 10 ay sonra iflas mı etti?
I did file a motion to dismiss, but it doesn't matter, because Cahill filed subpoenas to depose you and your son-in-law first, and until those depositions happen, the court won't file on the motion.
Zaten bir teklif sundum, ama bir şey fark etmiyor, Çünkü Cahill seni ve damadını sorgulamak için mahkeme celbi gönderdi. Ve o ifadeler alınana kadar... mahkeme teklifimizi değerlendirmeyecek.
I wouldn't have to get ready for Cahill if you did your goddamn job and got this case dismissed.
Eğer lanet olası işini yapıp davayı düşürseydin Cahill için hazırlanmamıza gerek olmazdı.
Yeah, well, you didn't stop it. You slammed it right into my marriage because Jill and I, we haven't fought like we just did since the night that landed me in here, so from now on, take your goddamn good intentions and go to hell.
Hiç engelleyemedin hatta evliliğimi de mahvettin, çünkü Jill ile buraya girdiğim geceden beri hiç böyle kavga etmemiştik.
Did you go over the limit on your friends and family plan?
Yoksa kotanı mı doldurdun?
And how, exactly, did you do that?
Peki bunu tam olarak nasıl yaptınız?
Tell me you did yours and got Kevin to talk to his wife.
- Sen de Kevin'ı eşiyle konuşturdun mu? - Denedim.
And when I say "get to you," you got to remember what I did to make Harvey put me away in the first place.
Bulmak derken, Harvey'nin beni buraya tıkması için yaptıklarımı hatırla.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]