Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ A ] / And he said to me

And he said to me перевод на турецкий

1,261 параллельный перевод
And he said to me...
ve bana dedi ki...
And he said to me that he felt connected with something bigger than himself.
Ve kendinden büyük bir şeyle arasında bağ olduğunu hissettiğini söyledi.
And he said to me, "Captain, please help me."
"Yüzbaşı, lütfen yardım et." dedi.
And he said to me, "Skadandy?"
Ve o da bana, "Skadandy?" dedi.
AND HE SAID TO ME...
- Sonra bana şey dedi. - Seksi görünüyorsun, Daphne.
Two weeks before he died he took me aside and he said to me :
Ölmeden 2 hafta önce Beni kenara çekti ve dedi ki :
Another guy kept ordering me to pee on his patio... and when I refused, he said...
Bir başkası avlusuna işememi emretti - Reddettiğimde..
His boy came up to me and said... that if I fight some punk in here... he could maybe get me out quick.
Bana geldi ve buradaki bir balkabağıyla dövüşürsem buradan çıkmama yardım edebileceğini söyledi.
He made love to me and then said I had to leave because he has a date.
Önce benimle oldu ve sonra gideceğini söyledi çünkü başka biri var.
A mutual friend told him I know you, so Mr. Berman called me this morning and said that he would like to meet you.
Ortak bir dostumuz ona seni tanıdığımı söyledi, yani bay berman bu sabah beni aradı... -... ve seninle tanışmak istediğini söyledi.
My mother told me that when your father left... you packed a suitcase and kept it by your bedroom door...'cause he said he was coming back to get you.
Annem dedi ki, baban sizi terk ettiğinde... gelip seni alacağını söylediği için valizini hazırlayıp... yatak odanın kapısına koymuşsun.
He said he would report me to lmmigration, and he made me suck.
Beni Göçmen Bürosu'na şikayet edeceğini söyleyip, bana aletini emdirdi.
Following his meeting with the KGB major, Ivan came back kind of projected... he wasn't talking after it He put me on this tram which is going round in circles, and said no talk to anybody
KGB'deki binbaşıyla buluşmasından sonra, Ivan tedirgin geri döndü hiçbir açıklama yapmadı beni bir tramvaya bindirdi ve kimseyle konuşmamamı tembihledi.
He would grab my arm at the very last minute and... wouldn't let me break into pieces I said to myself.
O beni son anda yakalayacak kırılmama izin vermeyecek diyordum.
I remember once he came to me and, uh, he said, uh, " Nick, I just read this great book,
Bir keresinde bana geldi ve...
I remember one time he came to me and he said, " Hey, I just made a Waldorf salad for the church picnic.
Arada bir gelip Kilise pikniği için salata yaptım.
He took a lipstick out of one of the bags. He handed it to me and said :
Onun sıradan bir suçlu olduğunu düşünüyorduk, bir soygun sırasında suçüstü yakalanmıştı.
"I'll be famous worldwide." He hugged me, he kissed and thanked me. "Auntie, I'll pay you back." I said : "You don't need to."
Sizin de farkedebileceğiniz gibi, bu hücre maksimum 10 tutukluyu alabilir, çok kötü şartlarda, maksimum 10 kişi.
He said : "You don't need to." He said he would count to 100... and then shoot me.
Senin büyük bir başarı kazandığını görmek isterim. "derdim. " Ben de bunu sana göstermek istiyorum. Göreceksin. "
He gave me two tickets and said to take you.
Bana iki bilet verdi ve seni de götürmemi söyledi.
And he talked to Mecca and he said God knows that I love you Mecca so much, but it is your people who are chasing me out.
Mekke'ye hitaben şöyle dedi : Allah biliyor ki, seni çok seviyorum Mekke. Fakat beni kovanlar, senin insanların.
And when he gave it to me, he said, "You could set your heart by this watch."
Bana verdiği zaman,... "Bu saatle yüreğini ayarlayabilirsin." dedi.
A man said he worked with US Intelligence and they wanted to interview me.
Bir gün bir adam bana yaklaştı. Amerikan istihbaratında çalıştığını ve benimle görüşmek istediklerini söyledi.
Then Arnon came along and said he'd teach me how to focus my power.
Daha sonra Arnon geldi ve güçlerime nasıI yoğunlaşacağımı öğretti.
He said the idiot slumlord wants to meet Cole and me, now.
Salak emlakçının ben ve Cole ile derhal buluşmak istediğini söyledi.
White's on my ass 24 / 7, I can't go back to work, I can't see Logan, and Joshua said he doesn't need me anymore.
White sürekli peşimde, işe geri dönemem, Logan'la görüşemem, ve Joshua artık bana ihtiyacı olmadığını söyledi.
Sure, and he said that to keep you from me.
Seni benden alıkoymak için söyledi tabi ki.
And then when we were at the Christmas party.. he got drunk and said to me, "Rachel, I want to buy your baby."
Biz de Noel partisindeyken sarhoş oldu ve bana "Rachel, bebeğini satın almak istiyorum." dedi.
( SOBBING ) He dragged me from the car and said that he knew I was faking, and that he was going to kill me.
Beni arabadan sürükleyerek çıkardı. Numara yaptığımı bildiğini ve beni öldüreceğini söyledi.
She called me that night, and she said he was crazy, and that if I didn't do it right then, that he was going to kill her.
O gece beni aradı ve kocasının deliye döndüğünü söyledi ve doğru şeyi yapmazsam, onu öldüreceğini söyledi.
And when he asked me to marry him, I said yes.
Bana evlenme teklif edince evet dedim.
He said he'd invested too much in me and then he showed me the tape and threatened to show it to all his friends in the business if I didn't stay.
Bana çok yatırım yaptığını söyledi. Sonra kaseti gösterdi ve kalmazsam bu piyasadaki bütün arkadaşlarına göstermekle tehdit etti.
Then this one man came up to me and he said,
Daha sonra bir adam bana doğru gelip, şöyle dedi,
He said he didn't have to and he hit me. That's good.
Ödemek zorunda değilim dedi ve bana vurdu.
He walked right up to me, I'II never forget it, and he said :
Doğruca bana geldi, hiç unutmuyorum, dedi ki...
But he sat me down and said I didn't have to earn the right to be part of this family.
Sonra bu ailenin bir parçası olma hakkını kazanman gerekmez dedi.
He even said you wanted me to ask you to prom and that you'd bought a dress.
Seni baloya davet etmemi istiyormuşsun ve elbise almışsın.
She and her husband were saving itfor a special occasion but then he, uh, died before they had a chance to open it so she gave it to me and said "Make your own special occasion"
Erkek olursa : - Caleb, Elijah ve Jonah. - Ne güzel.
He remained calm and gentle and said to me with a deeply sorrowful smile :
Sakinliğini ve kibarlığını koruyarak çok üzgün bir gülümsemeyle bana...
Porter said she went ballistic, and since he's paying me to help out, I don't ask any questions.
Porter onun çok kızdığını söyledi, ben de ona yardım ettiğim için para aldığımdan beri hiç soru sormam.
madam, your son, Jeannot, makes me puzzled yesterday, in the washroom, I told him to take off his pants himself he did it, and said "yes"
Bayan, oğlunuz Jannet beni çok şaşırtıyor. Dün ona tuvallette pantolonunu kendisinin çıkarmasını söyledim. Çıkardı, ve evet dedi.
A park service ranger came up to me and said that he...
Bir orman bekçisi bana doğru yaklaştı ve...
He always said that if I were to tie the knot with a woman that I hadn't been dating for at least a year, he'd throw me in the cellar, and I think in this case he would make
Bana hep doğru kızı bulduğumda kendisini sallamamı ve sevgilimi kaçırmamı söylerdi.
He said, "Do you feel the urge to get up and send me $ 1 000?"
Arkasından "Bana 1000 $ bağış yapmak için yanıp tutuşuyor musunuz?"
I'd put your daddy on the phone and let you tell him but I just said,'I'm hungry.'And he ran into town to get me something. "
Telefonu babana veriyorum, haydi ona anlat ancak ben dedim ki'acım.'ve o çarşıya birşeyler almaya gitti. "
He takes me to jail. When we get there, he asks me if I have any aliases. And I was just being a smart-ass and said, " Yeah.
beni nezarete götürdü.oraya gidince başka bir ismim olup olmadığını sordu bende ukalaca evet bana Patates Salatası. " derler dedim
- And I don't know if I could ever forgive my son for all the things he said to me.
- Ve Oğlumu bana söylediği... şeyler için affedebilir miyim bilmiyorum,
Guy sat down next to me and, and he said he knew me.
- Adam yanıma yaklaştı.
The next time he tried that I said you son of a bitch you can, you can scream your ass off at, at the clouds in the sky and at yourself but you ’ re not going to do it to me.
Ne olduğunu şaşırırsın. Kendini yeryüzündeki son kadın falan mı sanıyorsun sen?
It was Peter Panaro's fictionalized story that he fed to me and said, "if you say this, it's gonna look good for you."
Peter Panaro'nun kafama soktuğu uydurma bir hikayeydi. "Böyle dersen çok daha iyi olur." demişti.
He looked me right in the eye always liked to call me by my name before he made a statement and said, "peter, I can admit it."
Gözlerimin içine baktı. Önemli bir şey söyleyeceği zaman bana hep adımla hitap ederdi "Peter, ben kabul ederim." dedi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]